23.Bölüm...
Çiçek bir haftadır olduğu gibi daha gün aymadan gözlerini yine şiddetli bir mide bulantısı ile açmıştı. Onu sıkıca sarmış Devran'ın kollarından bir hışımla çıkarken koşarak banyoya yöneldi ve klozetin başına oturup içinde ne varsa çıkarmaya başladı. Çok geçmemişti ki Devran her zaman olduğu gibi yine yanına gelip ona destek olmuş, yüzüne düşen saçları önünden çekmişti.
Büyük, sıcak elleri Çiçeğin karnın üzerinde gidip gelirken kulağına yatıştırıcı bir şeyler mırıldanıyordu.
"Tamam güzelim. Geçecek, iyisin. Ben yanındayım, rahat ol sen."
Çiçek boşalmış midesine inat öğürmeye devam ederken tahriş olan boğazının acısıyla gözleri yaşla doldu ve acıyla inledi. Bu kadar kusmanın etkisi ile bedeni halsiz düşmüştü ve kendisini sıkıca saran eşinin kollarından destek alıyordu.
Devran dudaklarını onun saçlarına bastırıp bir buse bırakırken güzel kokusunu içine çekti ve bitkin düşen karısını göğsüne yasladı. " Tamam güzelim ben yanındayım sakin ol."
Çiçek hala bulanmaya devam eden midesinde bir şey kalmadığını bildiği için başını Devran'ın göğsüne yasladı ve adamın onu çöktükleri yerden kaldırıp yüzünü yıkayıp, kurulamasına tepki göstermedi. Sonra kenarda ki diş fırçasını alıp dişlerini fırçaladıktan sonra kafasını kaldırıp ayna da ki bitkin ve rengi kaçmış yüzüne baktı. Çok solgun görünüyordu. Bakışları hemen arkasında ki adama kayarken onun bakışlarında ki endişeyi kırmak için gülümsemeye çalıştı ama Devran'ın bunu yemediği belliydi.
Eğilip saçlarını öpen adamı aynadan izlerken usulca gözlerini kapayıp kollarının arasında olduğu adamın güzel kokusunu içine çekti.
Bir anda ayakları yerden kesilirken yorgun bakışlarını aralayıp onu kollarının arasına almış olan kocasına baktı. "İyim ben " derken Devran'ın kendine dönen bakışlarında ki tedirginlik hala olduğu yerde duruyordu.
Çiçek ona defalarca kez mide bulantısının, baş dönmesinin normal olduğunu söylemiş olsa da Devran'ın endişeleri bir an olsun azalmıyordu.
Sırtı yatağın soğuk çarşafı ile buluşunca hemen yanına uzanan kocasını izledi ve ardından onun kollarının arasına girip gözlerini sıkıca yumdu. Aslında hala midesi feci şekilde bulanıyordu ama derin soluklar alarak sakin kalmaya çalışıyordu. Bir eli karnına giderken bebeğinin varlığını hissetmek istercesine okşadı. Bu ufaklığın kendisini baya zorlayacağını anlamıştı bu kısa süre içinde.
Saçlarında gezinen parmaklar ile gözlerini aralayıp kafasını kaldırdı ve kendisini izleyen kocasına bakıp gülümsedi.
"İyim" dese de Devran'ın ona inanmadığını biliyordu ki pek de iyi değildi aslında hala midesi bulanıyordu.
"Kadın ben senin her mimiğini ezbere biliyorum. Yüz hatlarından, hafifçe çatılan kaşlarından ve derin soluk alışlarından midenin hala bulandığını anlamadığımı sanıyorsun. Acını benden gizlemekten vazgeç. "
Çiçek dolu dolu olan kirpiklerini kırpıştırdı ve karnına koyduğu elini kaldırıp Devran'ın yanağına koydu. Kısa sakalları eline batarken yorgun bir şekilde gülümsedi.
"Benim yüzümden bir haftadır doğru düzgün uyumuyorsun. Yorgun argın işe gidiyorsun orada bile gözün sürekli benim üstümde. "
"Sen bu haldeyken arkamı dönüp yatabileceğimi düşünüyor musun cidden. Ayrıca benim yüzümden deyip durma kadın. Canımı veririm ben sana hem de içinde bizden bir parça taşırken ve sen kalkmış uykudan bahsediyorsun. İşe de gelme artık diyorum ama söz dinlemiyorsun. Ne yapayım Allah aşkına."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİÇEĞİM (Sevdalı Adamlar 2)
RomanceTanıtım... Bir adam ki sevdiği kız uğruna tüm tabularını yıkmış. Bir kız ki tek bir bakışı koca adamı yakıp kavurmuş. Bu aşk hikayesi değil. Bu bir sevda hikayesi. Bu, kocaman bedeninde çocuk gibi, yaralı bir kalp taşıyan Devran ve sessiz, narin...