Yaz TÜRKER

545 109 238
                                    

"Benim Adım YAZ. YAZ TÜRKER. Bugün de hayatımda değişik bir şeyler olsun isterdim. Ama ne yazık ki herşey aynı hergün aptalca bu ses kaydını açıyorum. Belkide kendi sesimi unutmamak için kendimi buna mecbur hissediyorum... " kapının çalmasıyla kaydı durdurdum ve hızla çekmeceye bıraktım. Gelen annemdi. Zeytinliğe gideceklerini haber verip çıktı odadan.

Kayıt cihazım Ayaz'a aitti. O ölünce bende her günümü kayda almaya başladım.Ayaz öldükten sonra edindiğim bu alışkanlığı ne zaman terk edecektim. Nezaman normal bir insan gibi kendi kendime konuşmayı bırakıp arkadaş edinecektim. Düşüncelerimden kurtulmak için kafamı hızla sağa sola sallayıp yatağıma uzandım. Artık her köşesini ezberlediğim bu oda sanki zihnimi kurcalayan tek şeydi.Odamın her köşesi post-itlerle kaplı, duvarlarımın her köşesi her gün zihnimi ele geçiren sözlerle kaplıydı. Ders çalışma masam, kitaplığım, dinlenme koltuğum ama hiçbir gün buraya dinlenmek için oturmadım gerçeği... Ha bir de içinde onları giyinmemi bekleyen kıyafetlerle dolu dolabım.

Ayaz'ı kaybettiğim günden beri yaşadığımı hissetmiyorum. Sadece susmak ve yanlız kalmak istiyorum. Bu oda herşeyden uzakta yanlız olduğum tek yer.İşte tam da burdan ibaret benim dünyam. Adım Yaz ama yıllardır yaz mevsiminin nasıl geçtiğini bile bilmiyorum. Nasıl oldu da aklını yitirmedin diyorsun değil mi? Böyle düşünen sadece sen değilsin. Ailem yıllarca eve sayısız doktor getirdi ama ne yazık ki hiçbiri işe yaramadı hiçbir şey ve hiç kimse korkularımı yenmeme ve tekrar yaşadığımın farkına varmama yardımcı olamadı. Belkide öylece bu odada ölüp gidecektim. Kimseyi tanıyamadan kimseyle arkadaş olamadan ve belkide o herkesin tattığı duyguyu; AŞK'ı tatmadan ölüp gidecektim .

Kitap okumayı çok küçükken alışkanlık ettim kendime. Polisiye romanları okurken kendimi herşeyden soyutlayıp içinde buluyorum olayın. Saatler günler böyle geçiyor. Sosyal medya kullanmıyorum. Yaşayamadığım hayatta ki güncel olaylar nasıl ilgimi çekebilir ki?

Uzandığım yataktan doğruldum. Ayaklarımı yataktan aşağı sarkıtıp sallamaya başladım. Sonra sakince kalkıp masama oturdum. Elime aldığım renkli bir post-it le biraz bakıştıktan sonra kalemi alıp biseyler yazmaya başladım."KORKULARINI YEN! YA DA ÖLÜMLE YÜZLEŞ. 08.09.2019 / 11.27" . Kalkıp onuda duvardaki boş kalan bir yere yapıştırdım.

Sonra kitaplığıma yöneldim. Gözlerimi kapatıp kitapların üzerinde gezdirmeye başladım. Açtım gözlerimi aldım elimin altında ki kitabı YARATMA CESARETİ Rollo May. Yüzüme aniden yerleşen tebessümle masama geri döndüm.

Okumaya başladım. Dış kapının açılma sesiyle ablamın eve döndüğünü anladım. O benim aksime eve pek uğramazdı. Beni görünce içinin karardığını söylerdi hep. O sever yaşamayı...

Güneş tamamen kaybolunca yer yüzü karanlığa büründü ve annemler eve dönünce Ikisininde yüzünden ne kadar yorucu bir gün geçirdiklerini anladım. Babam buraya geldiğimizde zeytinlikte bir iş bulmuş ve çalışmaya başlamıştı. Babam edebiyat öğretmeniydi. Ama yıllar önce bıraktı bu işi. Yemekte ses çıkmadı kimseden. Sahi ses kayıt cihazım olmasa tamamen unuturdum sesimi sanırım. Yıllarca bu halde olmam onları hem üzüyor hem de yoruyordu.

Yemeğim bitince sessizce masadan kalkıp odama geçtim. Saat 22.00 dı. Pencereden sokağı izlemeye başladım.Tam perdeyi kapatıp yatağıma dönerken bir karartı ilişti gözüme. Gözlerimi iyice kısarak bakmaya başladım. Onu fark ettiğimi anlamış olmalı ki hızla kayboldu gözden. Odanın kapısı çalınca pencereden hızla uzaklaşıp yatağıma yattım. Annem ve babamdı gelen. Annem yatağımın köşesine babamda çalışma masasının yanındaki sandalyeye oturdu. Uyuduğumdan emindiler. Ne ara bu kadar iyi oyuncu olmuştum. Annem iç çekerek saçımı okşamaya başladı. Babamın ağladığını duyabiliyordum. Daha fazla dayanamadım yatakta doğruldum. Annem hiç tereddüt etmeden yanıma geldi ve bana sarıldı. Babamda daha fazla beklemeden geldi ve sıkı sıkı sardı bizi. Öylece kalırken ablam Elif odaya girdi.
"Ne yani bensiz mi?"
Babamda sırıtarak
"Gel buraya koca bebek "
dedi ve kollarını ona doğru uzattı. Onların bu kadar sevgi dolu olmaları herşeye rağmen ayakta durmamı sağlıyordu. Sarılma faslı bittikten sonra ayrıldık. Sanki bu son sarılışımız gibi sıkı sıkıya kenetlenmiştik birbirimize. Babam ağladığını bize belli etmemek adına arkasına dönüp elinin tersi ile yanağından aşağı akan damlaları sildi hızla.

Benim Adım YazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin