Boş yere canı yanmaz insanın ya bir eksiklik vardır geleceğe dair ya da geçmişten gelen bir fazlalık vardır üzerinde. Eksiklik var üzerimde... Katlanmak zorunda olduğum büyük bir boşluk ... Olması mümkünmüş gibi yaşadığına inandım ya da buna inanmış gibi kandırdım kendimi. Hiçbir acı zamanla ne yok oluyodu ne de değişiyodu, sadece onunla yaşamaya alışıyorduk. Alışamadım. Alışmak istemedim. Her geçen gün daha da yaktı canımı.
Saatler ve hatta günler çabucak geçiyordu. Üst üste yaşadığım şeyler beni fazlasıyla yormuş ve bir süre herkesten herşeyden uzak kalmayı istemiştim. Bir hafta olmuştu. Tam bir haftadır ne okula gitmiştim ne de bu odadan çıkmıştım.
Uzandığım yataktan boğazımda hissettiğim kuruluk ile doğruldum. Masanın üzerindeki saate baktım saat 16.33 tü. Masanın üzerindeki suyun bittiğini görünce aşağıya inmeye karar verdim. Saçım dağınık bi haldeydi ve üzerimde giymeye bayıldığım Garfield lı pijamalrım ile tam bir çocuk gibiydim. Elime aldığım sürahi ile merdivenlerden inmeye başladım. Aşağıdan gelen seslerle duraksadım. Gelen sesler evden birine ait deildi. Iyice merak edip seslerin geldiği yöne, mutfağa doğru ilerledim. Içeriye girmeden annemin biri ile konuştuğunu anladım. Konuştuğu kişinin bana sırtı dönüktü kim olduğunu anlayamadım. Geniş omuzlara dik bir duruşa sahip biriydi. Daha fazla kendimi meraklandırmadan içeriye girdim. Ve gördüğüm manzara ile orada öylece kaldım."Giray?"
İkiside geldiğimi fark edince bana bakmaya başladılar.
" Selam naber?"
Bana böyle yıllardır arkadaşız gibi samimi olmasına şaşırmış bir halde öylece bakakaldım yüzüne ve daha fazla bu duruma anlam veremeyerek"Sen neden burdasın?"
Söylediğim şeyden sonra annem ayıp ettiğimi düşünerek araya girdi
" Kızım bir haftadır okula gitmeyince arkadaşın seni merak etmiş ve eve gelip görmeye karar vermiş. "
Arkadaşım mı? Merak mı etmiş? Nasıl yani beni merak mı etmişti gerçekten birisi yokluğumu fark edip beni merak mı etmişti ve üstelik Giray gibi birisi.
Annemin sözleri ile şaşkınca ona bakarken ayaklandı ve
"İyi olduğuna göre ben artık gideyim. Efendim çay ve kurabiyeler için teşekkür ederim harikaydılar ellerinize sağlık ve sanırım bu enfes kurabiyeler için sizi tekrar rahatsız etmek zorunda kalıcam."
Annem onun bu halleri ile memnun kalmışça gülümseyip kolunu okşadı
" Herzaman bekleriz oğlum Yaz la beraber sık sık gel olurmu?"
Annemi kafası ile onayladı ve bana döndü. Ben ise hâlâ ne olduğunu anlamamıs gibi ona bakmaya devam ediyordum. Annem kolumdan dürtünce kendine geldim ve
"Pekâlâ ben seni geçireyim ozaman"
Benimle birlikte çıkışa doğru ilerledi. Kapının yanındaki aynada yansımamı görünce halimden utanıp kızardım. Neden utanıyordum ki? Sanki geceleri pijamaları ile sokakları turlayan ben değilmişim gibi. Yanaklarımın kızarması ile iyice bana doğru yaklaştı ve eliyle yere doğru dönük olan çenemi yukarıya kaldırdı.
" Çok güzelsin. "
Sözleri ile afallayıp kaldım öylece. Bulunduğum durumdan kurtulmak için ondan bir adım uzaklaşıp konuşmaya başladım
" Neden burdasın? Hem senin arkadaşın olduğunmu nerden çıkardın? "
Onunla sert konuşmama rağmen hâlâ yüzündeki tebessüm ile söylediklerimi duymamış gibi bakmayı sürdürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Adım Yaz
General FictionARA VERİLDİİİİ...! Yayımlamaya Başladığım Tarih: 06.04.2020