Hayatta kimse için degişmemelisin. Kimseyi de değiştiremzsin. Kimse aynı olamaz ki... Herkes anlaşılmak zorunda da değildir. Ama ben seni anlamak isterdim. Bana bakan gözlerin ardında neler olduğunu bilmek isterdim.
Herşey düşününce okadar karışık gelmeye başlıyordu ki. Giray o geceden sonra okulda beni gördüğü her yerde kaçar gibi bir yerlere gitti. Yaptıklarına anlam vermek okadar zordu ki.
" Kaç gündür birşeyler yapamıyoruz. Ben diyorum ki hazır Bera yanımızda değilken şu doğum günü meselesini düşünsek."
Deniz ortamın sessizliğini bozdu. Günler çabucak geçiyordu ve Bera nın doğum günü yaklaşıyordu ona süpriz yapmayı istedik.
" Haklısın iki gün kaldı ve biz hâlâ ne yapıcaz bilmiyoruz."
" Bu işi bana bırakın kızlar ben hallettim bile. "Deniz Savaş ın sözü ile mutlu olup boynuna sarıldı ve yanağına bir öpücük kondurdu. Altı yılıdır sevgiliymişler ve hâlâ yeni aşıklar gibi mutlular. Bende acaba birini severmiydim böyle? Ahh hayır boşver bu aptal düşünceleri tam bir aptallıktı, bana göre değildi.
"Öyleyse biz artık kalkalım."
Deniz ayağa kalkıp toparlandı. Onlar çıktıktan hemen sonra bende eve geçtim.Ertesi gün okulda Bera ya birşeyler belli etmemek için kendimle savaş verdim. Son ders saatinde telefonuma gelen mesaj sesi ile elime alıp kimden geldiğine baktım. Mesaj Savaş tandı.
" Yaz herşey hazır sende çıkışta Bera yı alıp buraya gelin. Geç kalmayın. Haa bir de girmeden bana msj at hazırlıksız olmayalım. "Herşeyin yolunda gitmesi ile yüzme bir tebessüm yerleştirdim. Elimden sertçe alınan telefonla ağzımdan ufak bir çığlık çıktı.
"Söylermisin sabahtan beri gülme kaslarını bu kadar yoran kim?"
" Ne yaptığını sanıyorsun Bera?"
Söylediklerimi dinlemeden telefonu kurcalmaya başladı. Onun mesajı görmesinden korktuğum için hızla üzerine atlayıp almaya çalıştım telefonu.
" Heey! Noluyo orda ? Ne yapıyorsunuz Bera?"
Hocanın uyarısı ile tüm gözler bizi bulurken ondan ayrılıp sessizce sıraya oturdum. Hocaya minnetle bakan Bera
" Hocam başka bir yere geçebilir miyim ? Eğer burda kalmaya devam edersem bu beni çiğ çiğ yer."
Hocanın onayı ile kalktı ve arkadaki boş yere geçti. Evett herşey buraya kadardı her şeyi berbat etmiştim. Kafamı sıraya koyup yaptığım aptallık ile baş başa kaldım.
Zil çaldı ama ben öylece bekledim hatta bugün burada kalabilirdim. Herkesin sınıftan çıkması ile yanıma gelip sıraya oturdu ve elini saçımda gezirmeye başladı."Kalk hadi. Hem kendini nie bukadar yordun. Ben bilmiyormuş gibi davranırım olmaz mı. Üzme kendini ."
" Her şeyi mahvettim. Tam bir aptalım."
Bana sert sert bakıp konuşmadan elimi tutup ayaklandı.
" Daha fazla burada oyalanıp o harika pastayı kaçıramam."
Olmuş bir şey için kendimi de onuda üzmek yerine ona eşlik etmeye karar vermiştim. Belki süpriz olmazdı ama güzel dakikalar geçirecektik. Rahatlayıp koluna girdim ve yürümeyi sürdürdük. Nezaman kendimi kötü hissetsem bir yolunu bulup beni mutlu etmeyi başarıyordu. O iyi biriydi...
Bozulan süprizden dolayı bir şey demeden içeriye girdik. Kapıdan girerken masada oturan ve geldiğimizi fark etmeyen Deniz ve Savaş balonlarla meşguldü. Bera ellerini birbirine vurmaya başlayıp
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Adım Yaz
General FictionARA VERİLDİİİİ...! Yayımlamaya Başladığım Tarih: 06.04.2020