6. Bölüm

1.1K 36 3
                                    

3. Sezonun ilk bölümünü yazıyorum şimdi.
Yani aradan 3 ay daha geçti.

-Ceren-

Bu günden sonra zaten güzel giden hayatım baya bi güzel gidiyordu. Sevilme hissi ne kadar güzelmiş. Bu hisse ne kadar uzak yaşamışım şimdiye kadar. Bu yüzden Nedim benim için ne kadar da değerli. Doğuma kadar her günümüz mükemmeldi. Beraber resmen aile olabilmiştik artık. Birlikte gezmelere çıkıyoruz, filmler izliyoruz, bi kaç kez birlikte olduk, çocuğumuza kıyafet aldık. Battaniyeler aldık. Puset aldık. Ya her şey mükemmel işte.

Bir gece karnıma bi ağrı saplandı. Bunun galiba doğum sancısıydı. Yatak da ıslanmıştı. Nedim de hiç bi şeyden haberi olmadan uyuyordu

-  Nedim! Nedimm.. aaah!
-  Hıı?
-  Kalk hastaneye götür beni
-  Hıı
-  Hadi doğurucam şimdi suyum gelmiş kalk!
-  Ne? He?
Nedim birden ayıldı
-  Ciddi misin?
-  Salak mısın nedim yaa hadi götür beni
- Ta-tamam ben hemen taksi çağırıyorum sen sakin ol hemen hazırlanalım hemencecik gideriz şimdi

Apar topar hastaneye gittik. Doğumdan önce biraz egzersiz yaptırdılar. Hava aydınlanacaktı, artık daha fazla beklemek istemiyorduk. Doğum odasına aldılar beni. Doktorum geldi her şey hazırdı. Zor ıkınmalarla terlemelerle o ağlayış sesini duydum. Çok güzeldi biraz fazla kırmızıydı ama çok güzeldi minnacık.

-nedim-

İşte güneşle birlikte güneş gibi doğdu. Gözlerimi ayıramıyordum büyülenmiştim resmen. O benim kızımdı o kadar küçük o kadar güzeldi ki benim canımın bi parçası, umudum dünyaya geldi artık. Daha fazla göz yaşlarımı tutamadım. Onu annesine verdiler ilk. Ben de yanı başında izliyorum o minik, ben ve Ceren'in karışımı. Kadere bak yaa o olmasaydı hayatım bambaşka olacaktı. Hayatımız. Bu o kadar güzel bi duyguydu ki. İyi ki sarhoşken geleceğe böyle bi yatırım yapmışım.

-Ceren-

Bugün hayatımın en güzel günü. Hayatımın en güzel hediyesini aldım hayatımda en çok bugün mutlu oldum. Bugün onu kokladım ona dokundum. Bu his, anne olmak tarifsiz bi duygu. Baktım nedim salya sümük ağlıyor, kızım zaten salya sümük, e ben kendimi nasıl tutabilirdim daha fazla.  Ben de salya sümük ağlamaya başladım. Hayatımda ilk kez mutluluktan ağladım.
-  İsim ne koyucaz biz şimdi buna
-  Beğenirsen bi şey var aklımda
-  Ben onu yeni umudum olarak gördüm hep. Umudum güneşle birlikte ilk gününe doğdu.
-  Ya umut olmasın adı.
-  Yok o erkek ismi zaten. Bu kız Güneş Karaçay!
-  Güneş... olur bu, çok güzelmiş.
-  İstersen 2. İsmini de sen koy.
-  Yok yok 2 isim pişmanlıktır. Hem bu isim çok yakıştı. Kırmızı doğan bebekler ilerde sarışın oluyormuş bence cuk oturdu.
-  Gözlerini açsa da seninkiler gibi yeşil mi ona da bi baksak.
Gülümsedim
İsmi de koyunca daha da heyecanlandım

Ama artık İstanbul'a dönme vaktimiz geldi demekti bu. Ne yalan söyleyim bura o kadar güzeldi ki. Hep kalmak istiyordum hep. Oraya gidince huzur muzur kalmayacak çünkü. Eve geldiğimizde nedim bu konuyu açtı zaten.
- Ceren artık eve dönmemiz gerekiyor. Bu güzelliği herkes görmeli.
- Annem görse ne kadar sevinir. Bi de Babannem.
- Amcam da
- Doğru, o zaman Agah babam kabul eder beni belki.
- Bu saatten sonra birinin seni kabul edip etmemesi sence önemli mi?
- Ama ben burada çok mutluyum. Burda aile olmak çok güzel. Hayatımda 2 kişi var ve ikisi de beni seviyor. Oraya gidince yine huzursuzluk yine gerginlik.
- Burada daha fazla kalamayız. Paramız da azaldı. Uçak bileti alabiliriz ve bi kaç güne yetecek yemek. Kızım tam zamanında yetişti annesi.
- Burda o kadar güzeldi ki her şey. Hayatımın en güzel zamanıydı. Sana çok teşekkür ederim hamileliğimi böyle bi yerde böyle bi huzurda geçirmemi sağlayabildiğin için
- Gerçekten çok huzurluydu demi. Çok güzeldi buna gerçekten ihtiyacımız varmış. Birbirimizi daha yakından tanımaya...
- ben bile kendimi yeniden tanıdım biliyor musun. Şu fakirlik o kadar güzeldi ki. Yeter ki sevgi olsun. Ben mutsuzluk parasızlıktan sanıyordum. Karaçaylara gelin olursam mutlu olurum sanıyordum. Hayatımın en kötü günleri Karaçaylara gelin olduğumda başladı zaten. Gördüm ki mutluluk parayla da olmuyormuş yani geçici mutlu olursun ama gerçekten huzur; Kimsenin karışmadığı 2 komşu bi koca ve karnımda bi bebekle başka bi diyarda olmakmış. İstanbul'u özledim dersem yalan olur.
-  Paramız çok az kaldı. Bebek eşyaları da çok tuttu. Daha fazla kalabilseydik keşke ama gerçekten 2-3 güne gitmemiz gerekiyor.
-  Tamam o zaman
-  Ama söz, bunu telafi edeceğiz
Gülümsedim.

Üstümüzü başımızı topladık valizlerimize. Nedim Agah babama ve anneme mesaj attı havaalanına gelmeleri için. Annemin torununu görünce yüzünü çok merak ediyordum. Umarım Ablam Cenk'le mutludur da istediği kadar sevinebilir. Minik bebişimizle bindik ekonomi uçağına. Ve geldik geri zalim İstanbul'a.  Annemi aradım  "geldik kızım" dedi. Bana sinirliydi de hiç arayıp sormadığım için ama sinirini geçirecek bi şeyle geldiğimizi bilmiyordu tabi. Ve o karşılaşmamız.

-Seher-

Kuzumu çok özledim ona verecek haberlerim vardı yanımda olmadığı için pişman olacak. Ona kızgınım ama yavrumu görücem kaç aydan sonra. Gördüm karşıdan geldiklerini ama bi şey daha gördüm. Allah allan, hele bi sırıta sırıta geliyorlardı ikisi de. Bu kucağındaki Ceren'in sanki bebek puseti.
- Annecim, 2 kişi gittik ki 3 kişi dönebilmek için :)
- O...
- Torunun annecim
Gözyaşlarım aktı gitti. Önce kızıma sarıldım sımsıkı.

Agah bebeği aldı

- Bu kim peki
- Nedim: O benim kızım amca.
- Heı?

Ceren: Kız anne? Anne o ne?
- Ne ne kızım
- ANNE BU NE!
- Yanımda olsaydın bilirdin kızım. Hem torunumu sakladın bi de bana bu ne mi diye soruyorsun şimdi bana sen.
- Anne o ayrı bu ayrı. Yok artık anne ya ben yeni evli genç bi kızım çocuk yapmam gayet normal ama sen, Seher Yılmaz parmağında yüzük? Anneee?
Agah: Seher KARAÇAY! Ceren. Annenin ismi.
Ceren ve Nedim nasıl şaşırdılar öyle ikisine de kal geldi hele Cerenime gözü açıldı ağzı açıldı kalakaldı öyle
Ben de o ara Agahtan bebeği aldım, bu masum benim kuzumun muydu şimdi. Ohh mis gibi de kokuyor..

Nedim: amca? Nasıl yaa?
- Siz yokken şenizle boşandık
- A-ah a bu, bu çok çok güzel haber amca, amca çok sevindim (sarılır) gerçekten. Kızım o kadar şanslı geldin ki sen şu dünyaya. E amca siz ayrıldığınıza göre Seher hanım?
Ceren: Hanım mı?
Nedim: Seher annem?
Agah: Evet oğlum evlendik
Ceren: Anne? Olay bizde sanıyorduk ben sana söyleyecek tek kelime bulamıyorum yaa. Ben şu Nedimi kendime aşık edene kadar bi yerlerim yırtıldı, sen bi de evli barklı koskoca Agah Karaca'yı boşandırıp kendinle evlendirdin yaa. Anne sen neymişsin yaa bi de bana kızıyordun Nedimle evlendiğim için. Ama ben hala kendime gelemedim bi. Şeniz tamamen gitti bitti mi?
Agah: karşımıza çıkmaya devam ediyor hala
Nedim: ben göstericem ona karşımıza çıkmak neymiş. 
Agah: Gelin arabaya geçelim anlatırsın bize hepsini zaten anlatacağınız şeyler var gibi görünüyor (sitemli)
Ceren: Aynen Agah babacım sizinde anlatacaklarınız var gibi görünüyor.
Seher: O nasıl laf kızım öyle
Ceren: Nee
Konuşa konuşa Köşk'e geldik.

Kuytudaki HisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin