Etkileşim. •

32.5K 2.6K 5.6K
                                    

"Sakin olur musun? Acele karar vermemelisin." Yoongi yattığı kanepeden doğrularak bakmaya başlamıştı.

"Alice'yi alıp geleceğim."  Siyah, ufak  sırt çantamı sırtıma taktığım gibi kapıya doğru yönelmiştim.

"Gelmeme gerek var mı?" Arkamdan seslendiğin de bedenimi anlık olarak ona doğru çevirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Gelmeme gerek var mı?" Arkamdan seslendiğin de bedenimi anlık olarak ona doğru çevirdim.

"Hyung zaten Alice, konumu attı ve yakında oturuyorlar eğer yorulmam diyorsan, gel?"

Arkasına yaslandığın da televizyonu açmıştı.

"Üşendim. Birkaç gün sizde kalacağım haberin olsun."

"Yedek anahtar var sen de zaten hyung." Tebessüm ettiğim sırada dışarı çıkmış ve kapıyı çekerek kapatmıştım.

Seul'den buraya taşınmıştık çünkü kız kardeşim yeni bir hayat kurmak istiyordu ve ben de onunla beraber gelmek istedim, ailemizin durumu bir süreden sonra bizi karşılayamıyordu.

Ayaklarımızın üzerinde durabilmemiz gerekiyordu bu yüzden burada iki katlı ama oldukça küçük, amerikan mutfak bir ev tutmuştuk.

Alt katta mutfak ve oturma odası vardı, üst katta ise banyo ve iki tane yatak odası.

Bu hayatta tutunduğum tek şey, kız kardeşimdi. Ağlasa içim sızlar, gülse Dünya'nın en mutlu insanı olurdum çünkü içim de ona karşı korumacı bir his vardı ve sahip olduğum tek kardeşimdi.

Aslında sert yapım yoktu hatta arkadaş ortamlarında çok kaynatırdım ama tanımadığım insanlara ciddi olmak zorundaydım.

Kendimden kolay kolay taviz vermezdim.

Yoongi ve Hoseok hariç güvenebileceğim bir dostum yoktu, sırf yanlız kalmamam için ikisi de benimle beraber taşınmışlardı.

Buraya geldiğimiz de öncelikle müstakil, bahçeli, ufak bir ev tuttuk ve sadece birkaç odayı dekore edebildik. Babamın verdiği para ancak buna yetmişti. İş arıyorduk, ne yazık ki üniversite de fransızca öğretmenliğini okusam da açıkta kalmıştım ve burada da, en fazla evimizden biraz ötede bulunan markette kasiyer olarak çalışabilme imkanım oldu.

Aldığım maaş ise bizi bir hafta bile geçindiremezdi.

Ama Alice'yi korumak her şeyden önce geliyordu. Ne durumda olursam olayım ona hiç dayanamıyordum. Bu yüzden gözümün önünde olan bir işte çalışması daha mantıklıydı.

Bakıcı olarak, zengin bir ailenin işine girdi, başta sorun olmasa da geç gelmelere başlaması hatta yatılıya kalması sinirlerimi bozmuştu.

Daha tam tanımadan, onlara bu kadar kolay güvenemezdi.

Attığı konuma doğru ilerlerken, çantamdan kulaklığı çıkardım ve müzik dinlemeye başladım.

-

İnfidélité • TaeKook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin