İnfidélité • TaeKook

Tahrik. •

OKUYUP GEÇIYORSUNUZ YB ATASIM GELMİYOR 😳

- +100 OY YB -

-
Ertesi Gün

08.36

Burnuma doluşan ve gıdıklanmama sebep olan tatlı kokulu, kahverengi tutamlarla gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım.

Dün gece, yatağa girdiğim gibi minik bedeni kollarımın arasına doğru çekmiştim. Boynuma, tatlı kollarını doladı ve iyice sokulurken bedenini sarmıştım zaten dakikalar sonra da uyuyakaldık.

Sabah kalktığım da hala aynı şekilde yatıyorduk. Arada bir başını oynattığı için mis kokan saç telleri gıdıklanmamı sağlıyordu, gözlerimi tamamen açığım da başımı hafif geriye doğru çekmiş ve tatlı görüntü karşısında tebessüm etmiştim.

Tombul yanakları sarkıyor, dudağı büzülü duruyordu.. dayanamadım ve alnını uzunca öptüm, gece boyunca doğru düzgün uyuyamamıştım bile üzerini açıkta bırakır ve hasta olur diye korktuğum için yorganı hep kontrol ettim.

Gerçekten çok fazla cana yakın ve kısa sürede seni kendine çekebilecek bir çocuktu..

Peki, kimin çocuğuydu?

Dün, duyduklarımla resmen şoka girmiştim. Baştan beridir Taehyung'un rahat tutumu biraz şaşırtsa da dün gece, resmen numara yaptıklarını ima etmişti. Sehun'un gitmesinin ardından Taehyung'da odasına gidince hızla banyodan çıkmış ve odaya girmiştim.

Yalnız kaldıklarında ona dokunamayacağını söyledi, numara yaptıkları bariz belliydi ve Sehun'da, çocuğun ondan olmadığını ifade etti. Tamam, gay çiftlerde hamile kalma durumu zaten olamaz ama en azından çocuk yapma aşaması vardır ve Sehun, hiç beraber olmadıklarını söyledi.

Taehyung'a gidip bir anda bu çocuk kimin diye, soramazdım. Bir kere bana düşmez, geçmişte ne yaşadı bilmiyorum ama onun etkisiyle beni tersleyebilme ihtimali vardı ve bu biraz da patavatsızlığa giriyordu.

Sonuç olarak evliydi.

Bu duyduklarımı bir açıklığa kavuşturana kadar kimseye bir şey dememe kararı aldım ama belki Yoongi hyunga anlatırdım.

Kafam karışıktı.

Kollarımın arasında mışıl mışıl uyan bedeni biraz daha kendime doğru çektim, gözlerim istekle kapanırken, uykum gelmişti.

-

Saatler geçti, hayvan gibi uyumuştum ama gözüme giren flaş ışığına kadar.

"Alice ne yapıyorsun? Rahatsız olabilir." Çatık kaşlarımla yanımda yatan miniğimi kontrol etmiş ve suratımı tekrar Alice'ye doğru çevirmiştim.

Kırmızı pijamaları vardı, yüzü tatlı bir hal aldı ve tuttuğu telefonla mırıldandı.

"Çoook tatlıydınız. Dayanamadım."

Sırıttı.

"Saat öğlene geliyor. Kahvaltıyı hazırladım ve kimse kalkmadı, tek başıma yemek istemiyorum. Minjae  uyumayı çok sever ama kalk ve bana eşlik et, Jungoo."

Kelimelerini uzatarak, tatlı bir şekilde konuştu.

"Tamam. Üzerimi değiştireyim de geleceğim." Sesimin kısık çıkmasına oldukça dikkat ediyordum.