İnfidélité • TaeKook

"Sana Tapıyorum." •

-M-

BÖLÜME BAŞLAMADAN OY VERİR MİSİNİZ? 🍒

Satır arası yorum yapmayı unutmayın ve lütfen, bölüm sonunu cevaplayın!! Hikayenin gidişatı için çok önemli bebeklerim..☉🐇😍❤

-

Arka arkaya sıraladığı cümleler gerçekten de ufak bir küfür tıslamama sebebiyet vermişti, bu söylediklerinin oluru yoktu ya da olaylar daha da karıştığı için mantıklı bir çıkış yolu bulamıyordum.

Alice ise gözümde senelerdir, hiç olmadığı kadar tehlikeli bir kılığa bürünmüştü şöyle bir düşününce bir yere kadar ona hak verebiliyordum sonuçta buraya geldiklerinde şuan yeterince paraya sahip olan Jungkook bile kasiyerlik yapıyordu ve Sehun o zaman Taehyung ile evliydi ayrıca yüklü bir miktar da talep etmişti bu yüzden Alice'in onaylaması bir yerde mantıklı geliyor.

Alice, Sehun'u sevmiyordu aksine Sehun baştan beridir Alice'i seviyordu ve anladığım kadarıyla da Alice bu durumu fark edince Kook çoktan Tae'ye abayı yakmıştı aslında Alice'in, Jungkook'u düşündüm ve benim gibi ailemin gözünde kötü olmasını istemedim demesi, tamamen bahaneydi, Jungkook'un gözünde en değerli insan olduğunu çok iyi biliyordu ve çok ağır bir tepki verdi, aşırıya kaçtı çünkü eğer Jungkook, Alice'i dinleseydi ve uzaklaşsaydı bir süreden sonra Alice'de işten çıkardı ve her şeyden kurtulurlardı ama olaylar Alice'in tahmin ettiği gibi olmadı ayrıca kafamda netleştirmem gereken şeyler de vardı.

Ben bile ilk kez mantıklı düşünemiyordum.

"Jungo'nun, Tae ile bir şeyler yaşadığına şahit olduğun zaman fazlasıyla ağır tepki verdin ve tamamen vicdana oynadın çünkü eğer Jungo, seni dinleseydi sen de tekrardan kötü bir yola girmez, her şeyden kurtulur ve abinin gözünde iyi olurdun değil mi?" Kendimce çıkardığım tahminler üzerine Alice sadece başını yere doğru eğdi ve yanakları çoktan ıslanırken baş sallamakla yetindi.

"Abin resmen Sehun ile ağız burun dalaştı ve birbirlerini öldüresiye dövdüler ayrıca sen de bu olaya şahit oldun, hâlâ nasıl susabildin, Alice nasıl vicdanını susturabildin seni kızıl şeytan?" Jimin ise öne doğru savrulmuş ve kısılan gözleriyle beraber sert bir tepki koymuştu.

"Ben, Sehun'a karşı bir şeyler hissetmiyorum ve onun da beni sevmesiyle nasıl beni böylesine suçlayabiliyorsunuz?" Parkeye odaklı olan gözleri iyice sulanırken gözlerini kırpıştırdı, "Ayrıca.." dedi ve yutkunmuştu, "Sehun'dan en az senin nefret ettiğin kdar tiksiniyorum ve abimi öyle görünce tekrardan benim için ne kadar değerli olduğunu anladım."

Jimin ise kıkırdamıştı, "Madem kendini hâlâ savunabilecek bir şey bulabiliyorsun söyle o zaman sence de eski yatak arkadaşının evinde bakıcı olarak çalışmak mantıklı mıydı?"

Alice elleriyle bir anda suratını kapattı ve göz yaşlarını silmeye başladı, ağlaması şiddetlenirken gerçekten de kötü gözüküyordu.

"Zor durumdalardı, Jimin." Ondan önce lafa girmemle beraber Jimin'in başı bana doğru döndü, "Paraya çok ihtiyaçları vardı ve neticede Sehun evliydi, geçmiş geçmişte kalmıştır."

Jimin hafif asabi bir tavırla birlikte 'hah'ladı, "Senin mantığına sıçayım, asıl tehlike evli olurlarsa vardır." Jimin belki de Dünya üzerinde ne derse desin karşısında susacağım tek kişi olabilirdi, "Bunun sonucunda belki tekrardan beraber olabilirler ya da beklenmeyen bir şekilde karşılıklı hislenebilirler yani bu işin sonu ne olursa olsun aldatmaya çıkıyor."

"Olabilir ama bu kız, o adamı sevmiyor yani gönlü olsa onunla hâlâ Tae ile evliyken beraber olabilirdi ama Alice, Sehun'un onu sevdiğ-."

Alice'in bir anda lafa girmesiyle beraber aynı anda başlarımız ona doğru dönmüştü, "Sustum." Dedi, ağlayarak, "Sehun'da eğer gözüm olsaydı Taehyung ile evliyken bile onunla bir şeyler yaşayabilirdim zaten bunu, bana en başında belli etmedi, abim de eve taşındığı zaman niyetini söyledi ve ben de red ettim çünkü kimsenin gözünde kötü olmak istemiyordum." Derin bir nefes aldı ve elinin tersliyle, ıslak gözlerini yavaşca sildi, "Abimi döndürmeye ve bu beladan kurtulmaya çalıştım ama olmadı ve artık çok geç olduğu için sadece ağlamakla yetindim ve hep içime attım çünkü abimin, benim için bir kez daha üzülmesini kaldıramazdım ama yemin ederim ki karşılaştığımızdan beridir, Sehun'a bir kez bile yan gözle bakmadım, asla onun için abimi de satmam, senin aksine, Park Jimin."