#4

153 90 18
                                    

Sabah sıcacık yatağımda gözlerimi açtım.Başımı yumuşacık yatağımdan kaldırıp,kollarımı iki yana açtım.Deriin bir nefes alıp verdim.Gözlerimi kapattım,bir anlıkta olsa bu dünyadan,bu dertlerden uzaklaşmak iyi geliyordu...
      Gözlerimi açtım,kapıya doğru başımı çevirdiğimde... O da ne?..
Yalım,yüzünde bir sırıtışla kapıya yaslanmış bana bakıyordu.
-Sen...Ne arıyorsun burada!..
-Sanada günaydın aypericiğim.Annen kahvaltı hazırlıyor,hazırlanıp aşağı inecekmişsin.Bu yüzden seni çağırmaya gelmiştim de..
-Ha..Tamam.Sen gidebilirsin,ben birazdan geliyorum.
-Bu arada,demeden geçemeyeğim.Sabah kalktığında bu kadar güzel olabilen bir kız görmemiştim"dedi bay ukala Yalım..
-Yaa.Demek öylee.Ben bu cümleden her sabah başka bir kızla uyandığını çıkardım ama.."
-Yok ya.O kadar da değil.Tamam,bu yakışıklılığımla birçok kızı etkilemiş olabilirim fakat hiç biriyle de ciddi bir ilişki yaşamadım." Dedi.Sonra bana göz kırparak,
-Hem ben tek eşliliği seviyorum.Hayatımda sadece bir kadına yer var."dedi.İtiraf etmeliyim bu hoşuma gitmişti.
-Hadi boş konuşmada aşağı in.Bende işimi halledip ineceğim.
-Aaa senin gibi güzel bir prensese hiç yakışmıyor bu tavırlar.Hem,dün akşam,bana yaptığın çocukça hareketinide unutmuş değilim."dedi.
Sinirlenmiştim bu sözlerine.Ben bu zamana kadar zaten akıllı ve terbiyeli bir kızdım.Beni tanımıyordu fakat benim hakkımda gayet rahat konuşabiliyordu.Bu beni sinirlendiriyordu.Hem babasının dediği gibi hiçte utangaç değildi.Düşünmedim değil,sırf beni sinir etmek için böyle davranıyor olabilirdi.Sonra bu düşünceyi aklımdan uzaklaştırmıştım.Sonuçta beni tanıyalı bir gün bile olmamıştı.
      Düşüncelerimden hemen sıyrıldım.Karşımda bana garip bir şekilde bakan Yalım,benim gözlerimi ona doğru çevirmemle hemen gözlerini üzerimden çekti.Bu adam gerçekten bir garipti...
-Eee Yalım efendi.. Aşağı inmeyecekmisin?..Yoksa tüm gün böyle birbirimize mi bakacağız?..
  Sorum onu gülümsetmişti.Hatta yüzünde dün akşamki hain gülümsemelerinden biri vardı.
-Seninle ömür boyu böyle bakışmayı çok isterdim sarı civciv fakat aşağı inip kahvaltı yapmamız lazım.."
    Onun bu sözlerine göz devirip yatağımdan kalktım.Yalım'ın yaslandığı kapıya gidip Yalım'ı ittirdim ve kapıyı hızla kapadım.Kapıyı kapatırken genç adamın şaşkın bakışları yeşil gözlerimle buluşmuştu.Kapıyı kapattıktan sonra hızla yatağımı topladım.Daha sonra küçük banyoma gidip işlerimi hallettim.Daha sonra,yıkadığım sarı saçlarımı taradım,kuruttum.Üzerime en sevdiğim siyah kazağımı giydim.Altınada yine siyah taytımı giydim.Sonra saçımı üstten topuz yapıp aşağı indim.
       Aşağı indiğimde Annem kahvaltı masasını binbir çeşit kahvaltılıklarla donatmıştı.Babam,Barlas amca,annem ve ukala Yalım masaya oturmuş,kahvaltı etmeye başlamışlardı.Bende önce anneme sonra babama bir öpücük armağan edip Yalım'ın tam karşısındaki boş sandalyeye oturdum.Genç adam,bana ters ters bakıyordu.Sanırım sabahki davranışıma biraz bozulmuştu.Ama ne yapayım,öyle yapmasam gideceği yoktu beyefendinin.Sebebi ne olursa olsun ondan bi davranışım adına özür dilemeliydim.Çünkü ben,akıllı ve terbiyeli bir kızdım.Bana ters ters bakan Yalım'a en samimi gülümsemelerimden birini armağan ettim.O ise 'senin bir gülümsemenle seni affedeceğimi mi sandın'bakışları atarak bana karşılık vermişti.Bende daha sonra bir ara özür dilerim diyerek bakışlarımı ondan ayırıp önümdeki tabağıma çevirdim.Ben önümdeki yiyecekleri iştahla yerken,Barlas amca bir konu hakkında bizi bilgilendirmek için konuşmaya başladı.
-Selim,bizi biraz sonra bir araba gelecek ve alacak.O araba bizi direk okulun yakınlarında bulunan bir otele götürecek.Daha sonra,Okulun müdürü olan arkadaşım bizi ziyarete gelecek.Ayperi'yi çok merak ediyor.Ona bütün bu yaşananları anlattığımda önce inanmadı fakat daha sonra madalyonu gösterdiğimde benim sözlerimin doğru olduğu kanaatine vardı."
  Madalyon da neydi öyle?..Daha önce hiç duymamıştım.Gerçi,daha bilmediğim pek çok şey vardı...
-Madalyon,o nedir?
-Madalyon kızım,o kayıp dünyaya açılan bir kapı.

SİHİRLİ SAVAŞÇIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin