Bölüm Yirmi Sekiz : Mektup

3.7K 326 95
                                    

Kitabın en uzun ama en kısa sürede gelen bölümü, hem de azıcık smut içeriyor daha ne olsun qkfkw

O yüzden pamuk eller klavyelere teorilerinizi bekliyorum iyi okumalarr ♡♡

××××××××

Siyah saçlı Omega araladığı yeşil gözleriyle perdelerini açtığı camdan ışığın karanlığı yutuşunu ve Ay'ın geri çekilip yerini Güneş'e bırakışını izledi.
Odaya dolmaya başlayan ışıkla az önce kalktığı yatağa, Alfa'nın yanına geri döndü.

Alfa'nın çıplak göğsü aldığı yavaş nefeslerle düzenli olarak inip kalkıyordu. Kızıl saçlarının bir kısmı alnına yapışmış, bir kısmı ise çarşafa saçılmışken kaslı kolları artık Omega'nın bedeni yerine boşluğu sarmalıyordu.

Alfa Park Chanyeol her zaman nefes kesiciydi; öfkeliyken, mutluyken, üzgünken, dün gece olduğu gibi arzudan deliye dönmüşken... Ve uyurken.

Omega Byun Baekhyun onun bu hallerine çoktan kapılmıştı. Büyük yatağın üzerine kendini yavaşça bırakırken, uzandı ve Chanyeol'u uyandırmayacak kadar yavaş ve narin bir şekilde onun yüzünü okşadı. Parmak uçları önce kızıl tutamlarda dolandı, sonra kapalı göz kapaklarında, daha sonra ise burnunun ucundaki küçük bende. En sonunda onun keskin çene hattını okşayıp baş parmağıyla Alfa'nın dolgun alt dudağını sevdi ve yumuşak bir dokunuş bıraktı oraya minik dudaklarıyla.

Alfa'nın bütün olaylardan habersiz kalmasını istemişti her zaman; ancak bu sayede güvende olabilirdi. Omega'ya yaklaşmamalıydı çünkü o diğerleri tarafından sırf gücü için aranan biriydi.

Şimdi oyuna kızıl Alfa da dahildi.

Baekhyun sahip olduğu tek sorunun kendisinin gücü ve Nikolai olduğunu düşünürken daha büyük bir sorunla karşı karşıya kalmışlardı; Chanyeol de bir ruha sahipti. Neden sahip olduğu bu özellik kendisinden saklanmıştı, Alfa'nın babası neden ölümünde bile bundan bahsetmemişti bilmiyordu. Tek bildiği onun Chanyeol'e kendisini bulmasını söylediğiydi.

Sahi, bunu neden istemişti?

Baekhyun onu ilk defa Kim Sürüsü'nde, odasına aniden girdiğinde tanımıştı. O zamana kadar Park Chanyeol ismi onun için bir yabancıdan ibaretti. Sadece defalarca Jongdae'ye sormuştu onun kim olduğunu, sarışın Alfadan aldığı tek cevap "Bana anlattığın o konuşmaları hatırlıyor musun? Sizden sorumlu adam ve sürekli yanına gelen o kadın hakkındaki? Chanyeol, o kızıl saçlı kadının oğlu." olmuştu. Onunla da konuşmaları gerekiyordu ama Baekhyun telefon konuşmasının geçen seferki gibi sonlanmasından korkuyordu.

Hem daha alışması gereken bir sürü vardı. Sürüden kastı çevre veya soluduğu hava değildi. Burada gerçekten de evinde hissediyordu. Sanki yıllar boyunca ait olduğu yerden uzakta kalmış ve şimdi de geri dönmüştü. Bunda yanında uyuyan Alfanın ve sürüdeki büyük ormanın etkisi olduğuna emindi. Alışmaktan kastı buradaki insanlardı ve onları tam olarak tanıyamamıştı; gerçi iki günde bu mümkün değildi. Henüz Chanyeol'un arkadaşlarından sadece Tao'yla tanışmıştı ve genç adam oldukça iyi biri gibi gözüküyordu. Fakat asıl sorun Kangmin denen adamdı. Yaşlı adamın fazlasıyla sırrı olduğunu gözlerinden anlayabilmişti Baekhyun; Chanyeol'un ruhuyla ilgili birtakım şeyler bildiğini de tahmin edebiliyordu, neyse ki bugün bunları öğrenebileceklerdi. Tabii yaşlı adam anlatırsa.

Chanyeol'un kolları arasına yeniden girmeden önce komodinin üzerinde gözüne çarpan çantayı aldı ve altın işlemeli kitabı dikkatlice çıkardı. Pek farkına varmasalar da zaman onlar için büyük bir önem taşıyordu; bu nedenle Baekhyun şimdiden bu kitabı incelemeye başlasa iyi olurdu. Her gün küçük de olsa bir ilerleme kaydetmeleri gerekiyordu.

Sylvan's Soul • ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin