Sylvan's Soul • Chanbaek

Bölüm On Bir : Yeşil Yaprak

Umarım bölümü beğenirsiniz ve yorum yapmayı unutmazsınız 😊
İyi okumalar ♡

×××××

Dudaklarındaki yangın bitmiyordu Alfa'nın, ilk defa tattığı cennetin bağımlılık yapıcı tadını hâlâ alabiliyordu.

Baekhyun'u öperken bir saniye olsun düşünmemişti; onun yumuşak teninde dolaşıp kendinden son derece emin şekilde sözlerini söylerken de. Dudaklarını yavaşça küçük dudaklardan ayırırken Omega'nın göğsünün hızla inip kalktığına ve gözlerinin kapanmak üzere olduğuna şahitlik etti. Fakat Baekhyun kendine geldiğinde, sonuç belliydi;

Yüzüne inen sert yumruk.

"Nasıl bana dokunmaya cüret edersin!"

Ağaca yasladığı bedenin ince elleri yakasına dolandı; hemen ardından bedeninin az önce Omega'nın bulunduğu yere savrulduğunu hissetti. Girdiği etkiden hâlâ çıkamamıştı bu nedenle zayıf kolların kendisini çekmesine izin vermişti.

Siyahlıklarını ona bakan Omega'ya dikti. Ateş bu sefer Baekhyun'un gözlerindeydi; yeşil kürelerin içindeki öfkeyi görebiliyordu.

"Bir daha asla, beni öpmeye kalkışma. Hem değil bir güvene, sana bile ihtiyacım yok benim, anladın mı?"

Omega bunu söylerken derince yutkundu.

Alfa ise varlığından habersiz olduğu hislerinin ve kalbinin biraz olsun sarsıldığını hissetti. Burada Baekhyun'la olmasının sebebi Kim Sürüsü'nde yaşadıkları ve hâlâ nasıl geliştiğini anlayamadığı olaylardı. Fakat sonuç olarak Jongdae'ye Omega'yı buradan götüreceğini söylemişti ve ne olursa olsun onu bırakmayacaktı.

"Bana ihtiyacın olmadığı konusunda emin misin? Gerektiğinde hayatını hiçe sayarak önüne atılacak bir koruma olduğumu sanıyordum."

Hâlâ ikisi için tehlikeli olan bu ormanda sadece birkaç dakika önce asla son olmayacak ilk öpücüklerini yaşamışlardı, daha doğrusu Chanyeol Baekhyun'u öpmüştü, şimdi ise derin bir tartışma içerisindeydiler.

Kısa bir zaman içinde yaptığı uzun yolculuklar bile güzel Omega'yla yaptığı konuşmalar kadar yormamıştı Alfa'yı. Fakat sinirlenince kısılan zümrüt gözlerini, yanan pembe yanaklarını ve çatılan kaşlarını görmeyi seviyordu. Özellikle de az önce görebildiği öpülmekten kızarmış ve şişmiş küçük dudakları.

Chanyeol'un son cümlesinden sonra Baekhyun'un sinirli yüz ifadesi aniden değişti.

"Konuştuklarımızın ne kadarını duydun?"

"Tamamını. Artık benden saklayacak bir şeyin kalmadı, Omega."

"Yalan söylüyorsun."

Chanyeol yüzüne alaycı bir gülümseme kondurup yavaşça iki yana doğru başını salladı. Aniden gelen bir dürtüyle blöf yapmıştı ve karşısındaki güzel beden ağına düşmek üzereydi.

"Seni sadece bir koruma olarak gördüğümü söylemeden hemen önce seni kontrol etmek için yanına gelmiştim ve derin bir uykudaydın. Bizi duymuş olman imkânsız... Bu konuda bile bana yalan söylerken, basit bir öpücükle güvenimi kazanacağını mı söylüyorsun?"

Chanyeol Baekhyun'un sırlarını açığa çıkarmakta başarısız olduğu için ve işleri daha da berbat hâle getirdiği için kendine kızmıştı ama durmayacaktı. O bir Alfaydı, inatçılığı ve kararlılığı doğasında vardı. Bu nedenle tüm bu sırları Omega kendi ayağıyla gelip anlatacaktı, buna emindi. Sadece biraz çabalaması gerekiyordu.

"Etkilendiğini inkâr edemezsin."

Az önceki öpücüğün ise basit olmadığının farkındaydı; Omega'nın gözündeki istekli parıltıları görmüştü.