Bölüm Otuz Bir : Kalp Atışı (M)

4.6K 336 255
                                    

Yine saçmasapan bir saatte yeni bölüm...
Gececi tayfa Are You Readyyyyy?

Yorum istediğimi söylememe gerek yok ve yine kendimi tutamayıp smut yazdım artık bıktıysanız söyleyin :(

İyi okumalar ♡

××××××

Uçsuz bucaksız bir ormanın ortasındaki büyük ağaç evden iki kalp atışı yankılanıyordu. O kalp atışlarının biri hâlâ saatlerdir süren bir uykudayken diğeri gözlerini henüz aralamıştı.

Bilinci tamamen yerine gelen Omega ilk önce burnuna dolan sakin Alfa aurasını soludu. Bu kokuyu içine çekerken sanki ciğerlerinde çiçekler açıyor, bedeni dünyanın en huzurlu yerindeymişcesine rahatlıyordu. Daha önce de böyle hissettiğini hatırlıyordu ama artık aura öylesine yoğundu ki bu hisleri onlarca kat artmıştı.

Daha sonra hamlamış vücudunu kıpırdatmaya çalıştığında iki kol tarafından sıkıca sarıldığını fark etti. Eliyle karnının üstündeki büyük eli okşarken parmaklarını kolundaki kızıl-siyah arası bir renk almış baş alfa mührüne kaydırdı.

Alfa'nın bu mührü en çok hak eden kişi olduğunu biliyordu ve o buna sahip olduğu için mutluydu. Onun çocukluğundan beri hayali olan liderliğe ulaşması güzeldi.

Ama Alfa'nın vücudundaki diğer mühür... Onları birbirine bağlayan, kalplerinin beraber atmasını sağlayan eş mührü... Üstelik, ruh eşi mührü...

Baekhyun gözlerini Chanyeol'un boynuna çevirmeye korkuyordu; sanki baksa ikisine ait olan o mühür birden kaybolacaktı. Ama o yok olsa bile Baekhyun sol göğsünde Chanyeol'un düzenli kalp atışını hissedebiliyordu ve ikisi de hayatta olduğu sürece o hep orada olacaktı.

Bu durumu düşünmek bile istemiyordu; eğer bu kalp atışı bir gün yok olursa Baekhyun'unki de yok olurdu. 'Şimdi kötü düşünmenin sırası değil.' dedi içinden ve gözlerini yavaş yavaş yanında uyuyan bedenin boynuna çıkardı.

İşte oradaydı. Güneş, ay ve ağacın birleşimi harika bir şekilde birleşmiş ve Alfa olanın boynunda yer edinmişti. Mühürün etrafında hâlâ yeni oluştuğu için biraz kızarıklık olsa da tüm parlaklığıyla orada duruyordu. Baekhyun sağ elinin ince parmaklarıyla Chanyeol'un boynunda yer edinmiş parlak mührü yumuşakça okşadı; bu sırada diğer elinin parmakları da kendi mührünü buldu. Şah damarının biraz üstünde yer edinmiş olan mührünü parmak uçlarıyla hissedebiliyordu.

Uyuyan bedeni izleyip mührünü okşarken içten bir gülümseme yerleşti dudaklarına. Bu duyguya her ne kadar alışamasa da yanında uyuyan Alfanın eşi olduğunu düşünmek bile midesinin düğümlenmesine yetiyordu.

"Aşık ve uykulu bir eşe böyle gülümsemek suç olmalı."

Baekhyun duyduğu boğuk kalın sesle irkildi ve bir reflekse elini çekti. Bunu yaparken gözleri Chanyeol'un yeni açılmış büyük gözlerindeydi. Onun tepkisiyle gülümsemesi daha da büyürken, kendininkinin yanında diğer kalbin de hızlandığını fark etti.

Bu dünyanın en güzel hislerinden biri olabilirdi. Onun kendisine olan aşkını bizzat kalbinde hissetmek...

"Sen de hissediyorsun, değil mi? Bu öyle güzel bir his ki, gülümsemek elimde değil. Tuhaf ama aynı zamanda tanıdık..."

"Kalp atışlarımızı hissetmemizi sağlayan şey ruh eşi olmamız. Bu, birbirimize olan aşkımızı bizzat hissetmemiz için bize verilen bir lütuf, Baekhyun. Ve ben kalbine sahip olduğum için çok mutluyum."

Baekhyun eğilerek yatan bedenin boynuna yumuşak bir öpücük kondurdu ve yeniden sokuldu Chanyeol'un göğsüne.

"Bunca zamandır ruh eşi olduğumuzu nasıl fark edemedik? Bunu anlamamız gerekmiyor muydu?"

Sylvan's Soul • ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin