Sylvan's Soul • Chanbaek

Bölüm Yirmi Dört : Geri Dönüş

Merhaba 🖐

Bölümü bu kadar geciktirmek istemezdim, geçtiğimiz hafta atacaktım fakat gelen haberlerden dolayı bundan vazgeçtim.

Bölüm smut içeriklidir, rahatsız oluyorsanız ilk kısmı geçebilirsiniz.

İyi okumalar, yorum ve oyu lütfen unutmayın sizi seviyorum ♡♡

×××××××××

Duvardaki loş ışıklarla aydınlatılmış, parlak taşlarla çevrili sessiz koridorda sadece iki bedenin ayak sesleri yankılanıyordu.

Baekhyun az önce kalacakları suitin yerini görevliden öğrenmiş Alfanın yanında yürüyorken burada olmayı tahmin bile edemezdi. Sadece Sehun ile basit bir görüşme yapıp buradan ayrılacaklarını düşünmüştü fakat o teklifi kabul edip üstüne dinlenmeleri için kalmalarını söylemişti.

Teklifi kabul etmesine rağmen hâlâ ona güveniyor sayılmazdı; kendisinin de dediği gibi Sehun değişmişti ve Baekhyun yeni Sehun'u kesinlikle tanımıyordu.

Bu güvensizliğinin sebebini Chanyeol'e söyleyemezdi çünkü başta buraya gelmeyecekleri hakkındaki sert çıkışlarını gayet iyi hatırlıyordu.

Yine de sonuç olarak buradalardı ve Baekhyun bu işbirliği süresince tedbiri elden bırakmayacaktı.

Sıralanmış kapıların sonuncusunda durduklarında uzun beden aldığı kartı çıkarmıştı. Hemen sonrasında kart ve kapı ile büyük bir savaşa girerken, Baekhyun içten içe gülerek onu izledi.

"Ben yaparım."

İnce parmaklarıyla kapıyı saniyeler içinde açarken, Chanyeol sahte bir sinirle kendisini izliyordu.

Oda oldukça genişti; modern mobilyalar, ortaya konumlandırılmış yatak ve şehir manzarasını ortaya seren, duvarı tamamiyle kaplayan cam buraya çok güzel bir hava katmıştı. Baekhyun bir kurt olmasaydı şüphesiz hayatını böyle bir yerde geçirmek isterdi.

Fakat sabah olmadan önce buradan ayrılacaklardı ve nereye gideceklerini bile bilmiyorlardı. Kris'in sürüsüne dönebilirlerdi fakat Baekhyun orada yeteri kadar huzursuzluk çıkarmıştı; Kris'in kendisine daha fazla iyilik yapmasını istemiyordu, her ne kadar dost olsalar da. Diğer bir seçenek ise Yuli'nin yanına gitmekti fakat ormanın tam ortasında saklanmaları kesinlikle çok zor olacaktı. Nikolai ve diğerleri onun izini kolaylıkla bulabilirdi, belki çoktan bulmuştu. Onunla karşılaşmaktan da korkmuyordu ama bunun için henüz vakit vardı. Baekhyun tamamen hazır olana kadar onun karşısına çıkmayacaktı.

Chanyeol bu sefer kapıyı kilitlemeyi başarırken Baekhyun geniş camın önünden geçip ışıklarla çevrili Paris'i izlemeye başladı. Buraya ayak basalı uzun zaman olmuştu ve o ilk seferde yakalanma korkusundan dolayı bir gün içinde terk etmek zorunda kalmıştı.

Öylesine dalmıştı ki ensesine kondurulan öpücükleri hissettiğinde, Alfa'nın yanına ne zaman geldiğini fark etmemişti.

Chanyeol Baekhyun'un ensesini ve boynunu kesintisizce öperken kısa olanın yaptığı ona daha fazla alan tanıyıp bedenlerini yaklaştırmaktı.

Her ikisi de oldukça yorgun olmalarına rağmen birbirlerine olan dokunuşları bu yorgunluğu silip süpürüyor gibiydi. Öyle ki Baekhyun boynunu hemen ardından dudaklarını esir alan tutkulu öpücükle tüm yorgunluğunu gidip büyük bir yaşama enerjisiyle dolduğunu hissediyordu.

Alfa asla ara vermeyip büyük bir istekle Omega olanın dudaklarını ele geçirmeye devam ediyordu.

Baekhyun diğerinin dudaklarının kendininkilerinin üzerinden çekilmesiyle derin bir nefes alırken bunun daha fazla sürmesini istiyordu; bu yüzden Chanyeol'un yakasından kavrayıp onu çabucak kendine çekti.