-Bölüm şimdiki ve yakın geçmiş arasında gidip gelecektir-
Dışarıya yağmur
Yüreğime hasret
Fikrime sen...
Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden
Bir bilsen...
-Cemal SüreyaHani içinizde kopan fırtınaların sesleri tüm bedeninizi kaplamışken bir kaçış yolu ararsınız ya, bakarsınız dört bir yana. O sesleri dindirmek istersiniz kulaklarınıza yerleştirdiğiniz kulaklıkla. Ama aradan dakikaların geçmesine rağmen müziğin kulağınıza erişmediğini fark edemezsiniz. Kafanızın içinde öyle büyük şimşekler çakıyordur, gözlerinizden hiç durmayacak gibi yağmur yağıyordur, kalbinize peş peşe yıldırımlar düşüyordur, öyle canınız yanıyordurki onları dindirmeye çalıştığınız müzik bile yok olup gidiyordur.
O anlardan birisinin içerisinde gözümdeki yaş dışarıda yağan yağmurla yarışırken camın önüne oturmuş dışarıyı seyrediyordum.
Bedenim gittikçe gücünü kaybediyordu. 2 gün önce yaşanan olaydan sonra kendimi daha derin bir boşlukta bulmuştum. O odada olanlar ve o zihnimin tamamanı kaplıyordu. Akın... Ona karşı başta hissettiğim tüm kötü düşünceler uçup gitmişti sanki. Buzların yerini alevler almıştı. Eski soğukluğum yok oluyordu...
"Ada kapatma gözlerini. Uyanık kal." Yavaş yavaş bulanıklaşan bilincimi açık tutmak için uğraşan bu adama gücüm yettiğince baktım.
"Akın... Beni bırakma... lütfen... Çok korkuyorum..." Kesik kesik çıkan sesim uyanmaya çalışan ruhuma da yalvarıyordu.
"Seni bırakmayacağım. Korkma."
Bilincimin kapanmadan önceki duyduğu son cümlelerin ardında her yer daha da karanlık hale gelmişti.O an, Onun beni bırakmasını istemeyen küçük çocuğun hisleri tekrar vücudumu ele geçiriyordu sanki. Çaresiz, kimsesiz küçük kız. Hani kitaplardaki sürekli insanın içinde yaşayan küçük yanı vardır ya öyle denilmeyecek bir farklılıkla yaşıyordu bedenimde. Çünkü o kız çocuğu sadece benim parçam değildi, o kız çocuğu bendim. Asla büyümeyecek o halde kalacaktım. Aynı o günkü gibi Akın'a karşı oluşturduğu kuvvetli bağı derinlerime kadar hissediyordum.
Kulağıma erişen ses dahada netleşirken gözlerim hala karanlığın esiriydi.
"Orda olmayan şeyler görmesi Çok normal. İlaç etkisini gösteriyor. Onu krize sürükleyen rüyalar gün yüzüne çıkıyor. Yavaş yavaş ilacı kesicez. Sonucunda tamamen rüyalardan kurtulmuş olmasını umuyoruz." Hiç ara vermeden hızlı hızlı konuşan kadın sesinin tonu beni huzursuz etmişti. Kim olduğunu, nerede olduğmu algılamak için zorla gözlerimi açtım.
"Sadece umuyor muyuz? Daha fazla bir şey gelmez mi elimizden." Telaşlı görünen Akın'ın konuşmasında da bir telaş var gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTAN DOĞAN AY (Askıda)
Ficção AdolescenteGenç bir kızın hayalleri, istekleri, yaşayacakları en fazla ne olabilirdi? Güzel bir aşk yaşamak mı, ailesiyle yaşlanmak mı, güzel bir okul, güzel bir iş... Benim de bir zamanlar hayallerim bunlardan ibaretti. Şimdi ise hayallerim bu karanlıkta ben...