미안해/ SORRY ~~TaeKook ✔

🌹10🥀

✴️Canlarım lütfen yorum yapın. Yorumlarınız beni mutlu ediyor.✴️

İyi okumalar 💜💟

Dünün yorgunluğundan dolayı gözlerime düşen ağırlıkla açtım gözlerimi. Vücudum da çok yorgundu. Eminim alfamı görmem beni dinç yapardı. Gözlerimi yavaşça açtım. Açtığımda yanımın boş olması anında kaşlarımı çatmama sebep oldu.  Alfam neredeydi?
Böyle bir günün sabahında yanımda olması gerekmez mi?
Yoksa beni bırakıp gitti mi?

Yapmaz değil mi? Beni bırakıp gitmezdi.

Hemen yataktan kalktım. Evet çıplaktım ama inanın ki bu hiç ama hiç umrumda değildi. Direk kapıya yöneldim.

Kapıya ilerlerken gözüm boy aynasına takılmıştı. Vücudumun her yerinde morluklar vardı. Yutkundum. Bunlar onun izleriydi. Elimi kaldırıp mosmor olan boynumda dolandırdım. Aklıma mührüm geldiğinde elimi yavaşça sola götürdüm. Mührün acısını hala hissedebiliyordum.

Kafa mı hafiften çevirdiğimde gördüğüm mühür şekli çok hoşuma gitmişti. Dövme gibi duruyordu ama değildi. Çok hoştu. Çiçek vardı ve yanlarından çıkan kanatlar. Birde çiçeğin ortasında bir taş. Her mührün anlamı vardır derler acaba benimki neydi?

Anlık unuttuğum alfam aklıma gelince hemen kendime bakmayı kestim ve iç çamaşırlarımı giydim belki de aşağıdadır değil mi?

İç çamaşırlarımı giyip koşarak alt kata gittim. 4 oda vardı ve koca bir salon. İndiğim gibi gözlerimi salonda gezdirdim kimse yoktu. Koşarak odalara baktım buradada kimse yoktu.

Gitmişti.

Beni mühürlediği gecenin sabahı beni bırakıp gitmişti.

Cidden gitmişti.

Bir anda bacak bağım kesilmişti ve yere düşmüştüm. Gözlerim dolmuştu. Ellerimi yere bastırdım. Bir anda bir ağırlık düşmüştü üzerime.

Göz yaşlarım aktıkça ardından başka yaş geliyordu. Beni cidden bırakmıştı burada. Bilmediğim bir yerde ve gitmişti. Ben ona inanmıştım. Güvenmiştim.

Hıçkırıklarla bağıra bağıra ağlıyordum şu an.

Bir anda arkamdan biri sarılınca çığlık attım. "Şşşş sakin ol omega. Benim, alfan."

"Nerdesin sen!" diye bağırdım. Şu an eminim çok iğrençtim fakat hala ağlamamı durduramıyordum. "Buradayım bebeğim. Sadece biraz yiyecek şey almaya çıktım. " demişti. Sonra önüme geçerek elleriyle göz yaşlarını silmeye başladı. "Ağlama omegam. Lütfen." demişti fakat ben kendimi durduramıyordum. Ağladıkça ağlayasım geliyordu.

Ağlarken aniden gelen mide bulantısı ile alfama doğru öğürdüm. Kaşlarını çatarak bana baktı. Hemen elimi ağzıma kapatarak Taehyung'a baktım. Lavaboyu işaret edince direk koştum. Kusacaktım.

Lavaboya gittiğimde öğürerek boş olan midemi daha da boşalttım. Alfam yanıma oturarak sırtımı sıvazlamaya başladı. Bir kaç kere daha öğürdükten sonra ağzımı elimle silerek ellerimi klozete dayadım ve başımı eğdim. "Omega, iyi misin?"

"Evet. Sanırım ağladığım için kusasım geldi." dedim. En olumlu açıklama buydu bence.

"Hadi kalk elini yüzünü yıkayalım." dedim ve kollarımdan tutup beni kaldırdı. Az önce ağladığım için halim yoktu. Musluğa döndüğümüzde direk lavaboya dayandım. "İyi olduğunu emin misin?"

"Hıhı" demiş ve başımı sallamıştım ardından Taehyung suyu yüzüme çarptırdı, kuruladı ve beni kucağına alıp üst kata çıkardı. Yatağa yatırıp alnıma minik öpücük bıraktı. "Bir şeyler hazırlayarak geliyorum. Sen dinlen." demişti ve tebessüm etmişti. Bende tebessüm edip kafamı salladım. Kustuğum için rahatlamıştım.