R U H

NEFES

Yarım kalmış duygularım kıyaya vururken değdiği kaya bile bundan etkilenip kırılıyordu bir günlük ömrü olan kelebeğin son kanat çırpmışlarına benziyordu hayatım düşüncelerim kelebeğin son saniyelerinde olduğu paniği yaşarken hayatımda gördüğüm bana yapılan haksızlık sadece derin bir nefes ve yutkunmama sebep oluyordu.

Aynanın karşısına geçtiğimde gözlerimi vücudumda dolaştırdım bugun özenli ve güzel olmalıydım yaklaşık 5 saattir her türlü soruya hazırlanmış olabilecek her duruma bir hazır cevap bulundurmuştum.

Üstüme giydiğim siyah saten elbisenin yırtmaç kısmı normal bir kadına göre uzun olan bacaklarımı gözler önüne sermişti normal durumda bu kıyafeti tercih etmezdim ama önemli bir akşam olucağı için en uygun bu olduğunu düşünmüştüm.askılı elbisenin üçgen şeklinde olan kısmı göğsümü fazla belli etmesede sırtımdaki üçgen olan dekolte belimi ortaya çıkartmıştı.

Gözlerim sırtımdaki anlam dolu dövmeye kaydı istemsizce gözlerim doldu yeşil gözlerimi yukarı kaldırıp makyajımın akmaması için direnmiştim. Saçlarımı ensede topuz yapmış ön tutamlarından çıkartmıştım zaten pürüzsüz olan cildime hafif bir makyaj yaptıktan sonra fazla şade olmaması adına kırmızı rujla tamamladım.

Artık hazırlanmıştım saat geldiğinde ayağıma şeffaf bilekten bağlamalı topuklu ayakkabımı giyip üstüme hiç uymayan ama başka uyduracağım birşey olmadığı için deri ceket giydim aynadan baktığımda zarif ve güzel gözüküyordum hızlıca 2 ay boyunca yaptığım ayakkabı tasarımlarını elime aldım.

Bunlar benim için bir hazineydi gece gündüz çalıştığım ayakkabı tasarımlarını geleceğimiz olan Medusa şirketine gösterecektim.

Telefonum çaldığında hızlıca elime aldım ve açtım Özgür bey "hazır olduğunu umuyorum hızlıca gel bakalım" dediğinde beni görüyormuşçasına kafamı sallayıp hafif bir tebessüm bahşettim.Hızlıca Servet ödediğim ve asla kullanmadığım parfüme elimi atıp hafif iki fıs sıktım.

Hızlıca aşağıya indiğimde Özgür bey son model pahalı arabasının önünde durmuş üstüne takım elbise giymişti fakat ceketi nede bir kravat yoktu beyaz gömleğinin ilk 3 dövmesi açıktı ve altından bir kolye uzanıyordu.

Elindeki sigaradan derin bir nefes çektiğinde kısık gözlerle bana baktı şaşırmış gibi bir hali vardı evet evet baya şaşırmıştı kahverengi saçları ve siyah kadar koyu gözleri bir ahenk içindeydiler saçlarını hafif taramış sonra salık bırakmıştı.

Birden onu incelediğimi farkedip bakışlarımı ayaklarıma sabitledim.Ona doğru yürüdüğümde bakışları beni süzüyordu ve bu durumdan kurtulmak istiyordum bir an önce yanına geldiğimde sigarasının son nefesini çekti kulağıma gelen çıtırtı sesiyle gözlerimi kapatıp bende derin bir nefes aldım.

Sigarasını yere atarak "çok hoş görünüyorsun" diye mırıldandı.Kahverengi gözlerine bakarak "sizde Özgür bey" başını sallayıp histerik bir gülüş bahşetti. Bu adama gerçekten büyüleyiciydi ama ben ona o gözle bakmıyordum.

Aramızdaki soğuk rüzgarı bildiğimizden hemen yerine geçti kapımı açsa ölürdü zaten diye geçirirken çoktan binmiş ve beni bekliyordu.

Arabaya geçtiğimde çalıştırdı büyük sessizlik ikimizi rahatsız etmiş gibi aynı anda konuşmaya başladık bu duruma hafif bir gülüş kondurarak "siz söyleyin"diye mırıldandım. Gülerek "hazırmısın yani gelecek her soruya yaptığın tasarımları neler düşünerek yaptın biliyorsun bu iş bizim için önemli ama senin için" diyerek sustu.