Sessizce arkamı döndüm ve Baran'la göz göze dip dibe geldik. Baran "Merhaba..." dedi nefes nefese... "Merhaba." dedim ben de. Benim de ondan aşağı kalır yanım yoktu. Bir süre sessiz kaldık. "Abi Burçak nerede?" Baran Akın'a dönünce bi açıklama yapma gereği duydu Akın "Yani Balın bana geleceğini söylemişti de..." Ben gülerken bana öldürücü bakışlar atan Akın'ın sözünü biri kesti. "Be be be beni mi arıyor sun?"
Akın arkasını döndü ve gözleri Burçak'ın gözlerini buldu. Burçak bakışlarını kaçıran ilk kişi oldu. Akın "Evet." derken sert değildi bakışları yumuşamıştı.
Burçak en sonunda elindekileri bizlere uzatmayı akıl etti. "Alın size çiğdem getirdim. Yanına da şeftalili buzlu çay."
Elindeki poşetleri gösteriyordu. Akın ve Baran centilmenlik abideleri (!) olarak sonradan görmüşlerdi. Akın elinden aldı ve yerdeki çimenlere oturduk.
"Oh be! İzmir gibisi var mı kardeşim?"
Akın "Yok vallahi Baran ya."
Soğuk çayı kafasına dikti ama bitirmedi. Abim ikizler burcu olarak anlaşılması zor insanlardandı. Sahi Baran ne burçtu? Ama ona sormaya utanıyordum o yüzden Balın'a sormalıydım. Ne de olsa onlar ikizdi. Ve aynı gün doğmuşlardı.
"Balın senin burcun ne?"
Balın gülerek "Baran'a sorsana o daha iyi bilir!" dedi. Ona işaret verdiğimde durumu çakmıştı. "A şey ben terazi burcuyum."
"Hım yani gününü söyleseydin daha iyi değil miydi?"
O sırada gözüm bir kadına takıldı. Sanki bizi izliyordu. Baran "Nereye bakıyorsun aşkım?"
Mırıldanmaya başladım. "Saat 10 yönüne baksana."
Baran döndüğü anda kadın kaçmaya başladı. Baran ama kadını görmüştü. "Koşun. Kim olduğunu görmek istiyorum!" Ayağa fırladık ve koşmaya başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ OKUL(TAMAMLANDI)
Chick-LitBalın yeni bir okula başlamaktadır. Yeni öğretmenler, yeni arkadaşlar, yeni aşklar... Evet yanlış duymadınız! Yeni aşklar... Bakalım Balın'ın hayatı nasıl değişecek? Abisine söyleyemediği şeyi söyleyebilecek mi?
