"Tarihi değiştirecek olan cadı."
James ve Lily Potter çifti benden sır tutucuları olmamı istediklerinde hayatımın en büyük şaşkınlığını yaşamıştım. Bana nasıl güvenebilirlerdi aklım almıyordu. Sonuçta ben Mason Nott ile evliydim. Bir ölümyiyen il...
Bir şimşek daha çaktığında gergince karşımdaki beşliye baktım. Beni buraya neden çağırdıklarını ve neden bunu kabul edip geldiğimi bilmiyordum. Sirius bana doğru bir adım attığında asamı ona doğrulttum. "Yaklaşma Black." Ellerini havaya kaldırıp güven vermek istercesine bana baktı. "Sana zarar vermeyeceğimi biliyorsun Diana." Evet, eskiden vermezdi. Ama çok zaman geçmişti. Hepimiz farklı yollar izlemiştik.
Sirius ile çocukken çok yakın arkadaştık. Annesi beni gelecekteki gelini olarak görür ve çok severdi. Hogwarts'a başladığımızda ben Slytherin'e seçilmiştim ve Sirius ise herkesi şaşırtarak bir Gryffindor olmuştu. Ama biz yine de kopmamıştık. Hatta aşık bile olmuştuk. Fakat bunları hep gizli yaşamıştık. Ailemin beni Mason Nott ile evlendirme planları ortaya çıktığında ise ilişkimizi sonlandırmış ve bir daha hiç konuşmamıştık.
"Beni neden çağırdınız?" Gözlerim devamlı Lily'nin yağmurdan korumaya çalıştığı bebeğe kayıyordu. Şu an kocamın dışarıda deli gibi aradığı çocuk buydu. "Yardımın gerekli. Çılgınca geleceğini biliyoruz ama kabul edersen en iyi yol bu olacak." Asamı yavaşça aşağı indirip kararsızca Sirius'a baktım. Yıllar sonra onu görmek beni daha da çok germişti. Gözüm yüzündeki taze yaraya kaydığında fark edip hafifçe gülümsedi. "Mason'dan bu gece için bir hediye." Sertçe yutkundum. Buraya gelmeden önce çatışma yaşamışlardı demek.
Lily öne doğru gelerek bana yaklaştı. "Diana. Şu an farklı hayatlar yaşadığımızı biliyorum. Çok iyi anlaşamasakta bir zamanlar arkadaştık. Senin asıl düşüncelerinin ne olduğunu biliyorum ve sana güveniyorum. ... Diana o daha bir bebek!" Gözlerim dolarken kendimi sıktım ve kucağındaki çocuğa baktım. Her şeyden habersiz gülümsüyordu. "Benden ne istiyorsunuz?" Lily dolu gözlerle bir süre bana baktıktan sonra derin bir nefes aldı. "Sır tutucumuz olmanı. James, Harry ve ben başka bir eve saklanmak zorundayız. Adresi sadece senin bilmeni istiyoruz."
Şaşkınlıkla bir iki adım geri gittim. "Siz delirmişsiniz!" Sirius kaçmamam için hızla kolumu tuttuğunda onu ittirdim ama hiçbir etkisi olmadı. "Diana! Bizim sır tutucu olacağımızı biliyorlar! Bu yüzden bizim de peşimize düşecekler. Ama sen Mason'ın bile aklına gelmezsin!" Derin nefesler alıp sakinleşmeye çalıştım. Bu hayatımda duyduğum en saçma plandı. "Bana nasıl güvenebilirsiniz ki? Benim soyadım Nott! Bir ölümyiyenin karısıyım!" Sirius dişlerini sıkarak bir süre gözlerime baktığında bu bakış beni eski zamanlara götürmeye yetmişti.
"Kimin karısı olduğu umurumda değil!" Hızla sol kolumu tutup kendine çekti ve kıyafetimi yukarı sıyırdı. "Burası hala boş! Onların içine girmemek için direniyorsun!" Koluma bakmamıştı bile. Boş olduğundan bu kadar emindi. Elini tutarak yavaşça kolumdan çektim ve Lily'e döndüm. "Bana böyle bir konuda yine de güvenemezsiniz. Ben bile güvenemiyorum!" Lily ağlayarak bana baktı. "Diana benim içinde zor! Ama biz saklanırken onlara zaten yeterince işkence edecekler. Bu yüzden ölmelerine dayanamam."
Ölmek... Gözlerim Sirius'a kaydığında bir kez daha yarasına baktım. Mason ona nasıl zarar verirdi düşündükçe sinir tüm vücudumu ele geçiriyordu. Duyduğum kıkırdamaşrla gözlerim tekrar Lily'nin kucağındaki bebeğe kaydı. Neler olduğundan habersiz, dünyanın en masum canlılarından biriydi. Pekala. Bebek için...
"Tamam. Kabul ediyorum. Kimseye sır tutucunun ben olduğumu söylemeyeceğinizi umuyorum." Sessizce bizi izleyen Remus hafifçe gülümsedi. "Canımız pahasına." Başımı sallayarak onu onaylarken derin bir nefes aldım. Hem onlar için hem kendim için yapmam gereken bir şey vardı fakat Sirius varken olmazdı. "Vedalaşın ve gidin. Daha fazla duramam. Geriye sadece Potter ailesi kalmalı." Remus ve Peter onlarla vedalaşırken biz Sirius ile birbirimize bakıyorduk. Bir daha bu kadar yakın olamayacaktık. Belki de onu son görüşümdü. Birden beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı. Kalbim kulaklarımın uğuldamasına sebep olurken gözlerimi kapattım. "Seni hala kaybetmediğimi bilmek çok güzel Linda." Nefesim kesildi. Bana tekrar Linda dediğini duymak...
Benden uzaklaşan Sirius, Potter ailesine veda etti ve bir daha bana bakmadan arkadaşlarıyla birlikte cisimlendi. Gözlerimi sessizce olanları izleyen James'e çevirdim. Bu durumdan pek memnun olmadığı çok belliydi bu yüzden aldığım karardan emindim. "Bundan Sirius'un haberi olmamalı." Kaşlarını çattığında kolunu dirseğinden tuttum ve havaya kaldırdım. "Bozulmaz yemin edeceğim. Böylece siz de bana daha rahat güvenebilirsiniz." Lily itiraz edecekken onu susturdum. "Hadi Lily. Bunun gerekli olduğunu biliyorsun. Çıkar asanı." Lily hızla James'e baktı ve "Sirius..." dedi. İstemsizce güldüm. Büyük ihtimal içlerinden biride bunu önermişti ve delirerek karşı çıkmıştı. "Bunu isteyen benim. Sirius buna karışamaz. Yap şunu."
James ile birbirimizin gözlerine bakarken içim artık rahattı. Lily, gümüşi bir ip James ile elimizin etrafını sararken sordu. "Hayatın pahasına bu sırrı koruyacağına ve kimseye söylemeyeceğine yemin ediyor musun?" Bir şimşek daha çakarken hafifçe gülümsedim. "Yemin ediyorum."
•••
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Diana Melinda Rosier Slytherin Safkan • Diana her zaman adaletli, asil, zeki ve cesur olmasıyla tanınmıştı. Okuldaki herkes onun bir şapka kitleyen olduğunu biliyordu. Onlara göre bu kız tüm binalar için mükemmel seçimdi. Belki de bu sebeplerden dolayı herkesle iyi anlaşırdı. Fakat Sirius Black ile arasında olan ilişki çok farklıydı. Bu ikili birbirlerini 5 yaşından beri tanıyordu. Ve Sirius büyüdükçe Diana'nın, ya da sadece onun kullandığı ismiyle Melinda'nın, dikkat çekeceğini biliyordu. Genç cadı fazlasıyla yetenekli ve zekiydi. Safkan öncü ailelerden birinin kızı olarakta Lord'un onu dikkate alacağını biliyordu ve dediği oldu. Engelleyemedi.
