Sirius, heyecanla peronda sarışın kızı arıyordu. Onunla aynı kompartmanda oturmak istiyordu ve bir yerler dolmadan yerleşmeleri gerekti. Arkasından ona seslenen anne babasını umursamadan koşturuyordu. Walburga Black daha sonra ona bunun cezasını verecekti. Topluluk içinde başına buyruk davranmasından nefret ediyordu.
Sirius, sonunda sarışın kızı bulabilmişti. Üzerindeki siyah cüppe sanki sarı saçlarının parlaklığını daha da gözler önüne seriyordu. Elini havaya kaldırıp tüm gücüyle bağırdı. "Linda!" Küçük kızın bakışları onu bulduğunda kocaman gülümsedi. Kızda ona aynı şekilde karşılık verirken yanına koştu ve ona sarıldı. Yine çiçek kokusuyla doluydu genç kız.
"Sirius, annenler nerede?" Ona soru soran Bayan Rosier ile Diana'dan ayrıldı ve "Arkamdan geliyorlardı." diye cevap verdi Sirius. Bu sırada gözleri yanlarında dikilmekte olan Evan'a kaymıştı ve gülümsemesi istemsizce solmuştu. "Rosier." Kız kardeşi gibi sarı saçlara sahip olan çocuk soğuk gözlerle Sirius'u süzdü ve selamına karşılık vermedi. Diğer Black oğlunu daha çok seviyordu. Sirius ona göre oldukça iticiydi ve kız kardeşinin onunla arkadaş olmasından da hoşnut sayılmazdı. Bu yüzden elini uzatarak Diana'nın dirseğini kavrayıp kendine doğru çekti. Sirius onun bu tepkisine gözlerini kısmaktan başka bir şey yapamadı. Diana'nın bu aileye ait olduğuna inanması güçtü.
Walburga ve Orion Black sonunda yanlarına gelebildiklerinde Rosier ailesi ile selamlaştılar. Regulus arkalarında kızarık gözlerle onları takip ediyordu. Ağlamış olmasının sebebi abisiydi. Ona asla Hogwarts'a gidemeyeceğini söylemişti. Okula layık olmayan çocukların kapıdaki ejderhaya yem edildiğinden bile bahsetmişti. Ağlaması iki saat sürmüştü. Ejderha tarafından yenmek istemiyordu.
Sirius, Diana'ya bakarak gülümsedi. "Artık hangi binaya seçileceğinden emin misin?" Bu bir yıldır aralarında dönen bir muhabbetti ve Diana her seferinde bilmediğini söylüyordu. Sirius ise kendinden emindi. Slytherin hariç her bina kabulüydü ama o Gryffindor'a gidecekti. Damarlarında bunu hissedebiliyordu. Genç kız saçını kulağının arkasına sıkıştırırken endişe ile cevap verdi. "Sanırım. Ama annem evden çıkmadan önce Slytherin olmak zorunda dedi. Başka bir bina çıkarsa-" Genç kızın lafını deminden beri onları dinleyen kardeşi bölmüştü. Sinirli bir ifade ile Sirius'a bakıyordu. "Tabii ki de Slytherin olacak Diana. Ondan başka her bina çöpten ibaret. Asil kanın oraya yerleşmen için yeterli. Bazılarının aksine..." Sirius Evan'ın dediklerini aldırmamıştı bile. En iyisi Diana ile bunları trende konuşmaktı. Evan, Hogwarts'a bir yıl önce başladığı için arkadaşlarıyla oturmak isteyecekti.
Tren düdüğü öttüğünde herkes birbiriyle vedalaştı. Sirius ise sadece "Noel tatilinde beni beklemeyin." demiş ve trene koşmuştu. Ailesiyle asla anlaşamıyordu ve kaçmak için yer arıyordu. Özlemeyeceği kişilerle vedalaşmasına da gerek yoktu. Sonunda Diana da trene bindiğinde onu bileğinden tutup sürüklemeye başladı. Evan ile muhattap olmak istemiyordu. Kompartmanlardan birine girip oturduklarında rahatladı. Neyseki boş yer vardı. Zaten bu sadece uyarı düdüğüydü. Daha kalkmalarına zaman vardı.
"Heyecanlı mısın Linda?" Genç kız hızla kafasını sallayarak onu onaylarken Sirius gülümsedi. Genç kıza ikinci ismiyle seslenen tek kişi kendisiydi ve kız bunu seviyordu. "Hadi söyle binanı." O sırada aralık kapıdan içeriye süzülen gözlüklü çocuk ikisine bakarak karışık saçlarını daha da karıştırdı. "Başka boş yer bulamadım da... Sen Rosier kızısın değil mi? Geçen yıl karşılaşmıştık." Diana samimi bir gülümseme ile içeri giren çocuğa bakarken Sirius rahatsız olmuştu. Üstelik çocuğu da tanımıyordu.
James, Diana'nın yanına otururken Sirius'a baktı. Gözleri haylaz pırıltılarla doluyordu. "Ben James Potter. Peki sen?" Sirius yeni birileriyle tanışmaktan nefret ederdi. Soyadını söylediği an herkesin bakışı değişiyordu. "Sirius Black." Genç çocuk sadece başını sallamakla yetinip genç kıza döndüğünde "Diana Melinda Rosier." diyerek o da kendini tanıtmıştı. "Memnun oldum. Sanırım binalar hakkında konuşuyordunuz. Hangi binaları istiyorsunuz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELINDA | Sirius Black
Fanfiction"Tarihi değiştirecek olan cadı." James ve Lily Potter çifti benden sır tutucuları olmamı istediklerinde hayatımın en büyük şaşkınlığını yaşamıştım. Bana nasıl güvenebilirlerdi aklım almıyordu. Sonuçta ben Mason Nott ile evliydim. Bir ölümyiyen il...