MELINDA | Sirius Black

06 | Animagus Potion

• 1974 •

"Beni buraya neden zorla getirdiğinizi artık söyleyecek misiniz?" Sinirle fısıldayarak sorduğum soru onları hiçte korkutmuş gibi durmuyordu ama korkmalılardı! Sinirliydim! Yakalanırsak en çok benim başım belaya girecekti çünkü Evan gecenin bir yarısı bu dörtlüyle olmama delirecekti! Sirius, zaten dibimde olan yüzünü iyice bana yaklaştırarak "Yardımına ihtiyacımız var Linda. Fakat bu oldukça büyük ve gizli bir görev. Söz vermelisin." dedi. Kafasına vurarak benden uzaklaşmasını sağladığımda, acıyan başını ovalayarak alınganlıkla bana baktı. "Eğer biraz daha uzatırsanız bağırıp Peeves'ı buraya çağıracağım!" James omuz silkerek "Ona çoktan rüşvet verdik." desede Remus ters ters ona bakmıştı. "Peeves'a güveniyor musun gerçekten? Üstelik rüşvet dediğin şey sadece Kanlı Baron'un sık dolaştığı koridoru söylemekti."

"Kimseye söylemeyeceğine söz vermeden seni içeri almayacaklar." Peter'ın bıkkınlıkla olayı bana açıklaması üzerine nefesimi üfledim. "Beni ne tür bir belaya çekiyorsunuz bilmiyorum ama pekala... Söz." Sirius sırıtarak diğerlerine baktıktan sonra beni kolunun altına alıp kapıyı açtı ve içeri girdik. Burası kullanılmayan tuvaletti ve aslında... Bunun bir sebebi vardı. "Merhaba Remus. Hihi! Ah... Bu da kim böyle?" Mızmız Myrtle.

"Merhaba Myrtle. Diana, Sirius'un bir arkadaşı. Bize yardım etmeye geldi." Gözleri Sirius'a kaydığında nefretle kısılmışlardı. Pekala anlaşamadıklarını tahmin etmek zor değildi. Tavanda durmayı keserek aniden karşıma geldiğinde irkildim. Gözleri dikkatle beni inceliyordu. "Hıh! Pekte aptala benzemiyor ama..." Başını Sirius'a çevirdiğinde ona dil çıkarıp hızla Remus'un yanına gitti ve sarılır gibi yanına sokuldu. "İçlerindeki tek düzgün kişi sensin. Hihihi!" Tiz sesi kulaklarımı tırmalarken tepki vermemeye çalıştım. "Sırrınız Myrtle ve Remus'un sevgili olması mı?" Sirius büyük bir kahkaha atarken James hızla onun ağzını kapattı ama sırıtmamak için dudaklarını ısırıyordu. "Sessiz ol Sirius! Geçen sefer olduğu gibi Peeves'ın Myrtle'a sataşmasını istemeyiz." Myrtle duyduğu şey ile hızla tuvalet kabinlerinden birine saklansada gözlerini görebiliyorduk. "O deli hayaleti tuvaletimde istemiyorum! Benimle hep dalga geçiyor ve kalbimi kırıyor!" Aniden ağlamaya başlayarak tuvalet borularına kaçtığında kaşlarımı kaldırarak karşımdaki ekibe baktım. "Ne yapıyorsunuz siz?"

    Hepsi bir süre birbiriyle bakışsa da sonunda Remus açıklamaya başlamıştı. "Bir iksir yapımında yardımına ihtiyacımız var. Gidebileceğimiz kişiler sınırlıydı çünkü biliyorsun, iksirde herkes çok iyi olmuyor. Snape ya da Evans bize yardım etmeyeceğine göre..." Alayla tek kaşımı kaldırdım. "Benim yardım edeceğimi nereden çıkardınız?" Dördü şaşkınlıkla birbirlerine bakarken gülerek aralarından geçtim ve ileride yere kurduklarını gördüğüm iksir kazanına yaklaştım. Malzemelerde gözümü gezdirirken kaşlarım çatılmaya başlamıştı. Bunlar- "Animagus iksiri için gerekenler." James'in sesiyle hızla onlara döndüğümde şaşkınlıktan açılan ağzımı kapatamıyordum. "Siz... Siz delirdiniz mi?" Bağırdığım için telaşlanan Sirius, beni susturmaya çalışırken diğerlerini incelemeye devam ettim. "Benden yasadışı animagus olamanız için yardımda bulunmamı mı istiyorsunuz?"

"Rosier bak biliyoruz bu büyük bir şey ama... Cidden önemli." Benimle dalga mı geçiyorlardı? "Sırf biraz eğlenin diye size yasaklı bir şey için yardım etmeyeceğim! Büyüyün biraz!" Çıkmak için kapıya yöneleceğim sırada durup Remus'a baktım. "Hadi bu aptallar neyse ama... Seni aklı başında sanıyordum Lupin. Yakalandığınız an olacakları düşünün!" Tekrar yürüyecekken kolumu tutan eliyle durup ona baktım. Yüzü fazlasıyla solgun duruyordu ve gözlerinde korku var gibiydi. "Eğlencesine değil... Benim için yapıyorlar. Sebebini söylemesem bile bu seni durdurmaya yeter mi?" Neden Remus için animagus olmaya çalışacaklardı ki? Israr etsem söylemek zorunda kalacak gibilerdi ama... Remus'un bakışları o kadar acı doluydu ki yapamadım. Boğazımda bir ağırlık oluşurken gözlerimi yavaşça bizi izleyen üçlüde gezdirdim. Ciddilerdi ve bu şey onlar için gerçekten önemli gibi duruyordu. Gözlerimi kapatıp nefesimi yavaşça bıraktım. Asıl ben delirmiş olmalıydım.