Onumuzu kesen bu siyah arabayi en az benim kadar Ceren de merak ediyordu. Bu ne Kagan'ın arabasiydi ne de Deniz'in.
Bir süre sonra arabanin camı acildi. Iceride daha önce hiç gormedigim bir adam vardi. Adam diyorum ama bizim yasimizda ya da bizden bir iki yaş büyüktü en fazla.
" Ne o kizlar basiniz belada mi?" dedi alayli bir şekilde ve arkada bizi süzen bir avuç abazaya bakti.
" Sana ne?" Dedi Ceren umursamaz bir şekilde.
Şuan kapana kisilmistik. Bir tarafta becermek için kız arayan pislik torbalari, öbür tarafta ise neyin nesi olduğunu bilmedigimiz bir yabancı.
" Siz bilirsiniz güzelim. Ama arkadakiler hiç öyle durmuyor."
Arkami dondugumde bıyık buken sapiklardan başka kimse yoktu. En iyi secenek arabaya binmek olacakti. Bu nedenle Ceren'e durumu açıklayan bir bakış attim ve arabaya bindik.
Ikimizde arka koltukta oturuyorduk ve ikimizinde agzini bıçak acmiyordu. Camdan disariya bakiyor ve Kağan'i dusunuyordum.
Gozum birden dikiz aynasina takılinca onunda bana baktigini gördüm. Hemen bakislarimi çevirip derin bir nefes aldım.
" Kerem."
Bu sıkıcı ve bir o kadar da ürkütücü sessizliği bozan o olmuştu. Dikiz aynasindan ona baktım.
" Ismim. Peki sizin?" Derken bakışları hala uzerimdeydi. Mavi gözleri insanın içine işleyecek kadar derindi.
"Ismimize gerek yok. " dedi Ceren aradaki mesafeyi korumak istermiscesine.
" Size yardım ettim ve karsiligi bu mu? Isminizi soyleyebilirdiniz."
Yine haklıydı. Bize yardım etmişti.
" Ece ve Ceren." Dedim.
"Kraliçe."
Ismimin anlamini biliyordu. Bu beni urkutmustu. Yani hangi erkek bir kızın ismini pat diye soylerdi ki?
Yapmacik bir şekilde gülümseyip camdan dışarıya tekrar baktim. Burası bizim evin sokagiydi. Icime dolan rahatlama hissi ile arkama iyice yaslandim
" Sizi tanidigima sevindim kizlar." Dedi Kerem biz arabadan inerken. Yuzunde tuhaf bir gülümseme vardi neyin nesi olduğu bilinmeyen.
Evin içine girdigimizde elimdeki posetleri bir kenara atarak koltuğa oturdum. Kafamı arkaya doğru atarak gözlerimi kapattim.
"Kızım sana nasıl baktigini gördün mü? " diyen Ceren yanıma oturdu. Pozisyonumu bozmayarak cevap verdim.
"Bakıyor muydu? "
"Resmen gozleriyle yedi kızım seni. Nasıl fark etmezsin."
" Fark etmedim iste. " Diyerek oturdugum koltuktan kalktim ve merdivenlere yoneldim.
" Nereye gidiyorsun?"
"Uzanmaya."
Odama girerek kapıyı kapattim ve yatagimin üzerine oturdum. Icimde ki sıkıntı şimdi boy gostermisti. Ceren haklıydı. Bakışları çok derin ve bir o kadar da kaliciydi. Gozlerinin mavisinde dalgalı bir deniz vardı.
Bu dusunduklerimden öyle pişman olmuş ve utanmistim ki. Sanki Kağan'i aldatiyormus gibi hissetmeme neden olmuştu. Aslinda bu dusuncenin çok saçma olduğunu biliyordum. Sonuçta kalbim bir tek Kağan için atiyordu ve aklım sürekli onunla mesguldu.
Acaba şimdi ne yapiyordur? Büyük bir merak ile cebimden telefonumu cikardim. Kağan'i arayacakken gelen mesaj ile durdum.
Mesaj Kagan'dan gelmişti. Kalp kalbe karşı dedikleri bu olsa gerek diyip siritarak mesajı açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hep Seni Bekledim
ChickLit'' Hayatın sıradanlığına aldanmış sessizce ilerlerken Birden karşına o kadar Eklendi Eklendi harika bir çıkıyor ki beden ... Derisinin Altında gizlediği ruhunun sana hissettirdikleri, sanki Anka kuşunun Sırtında dünyayı gezmek gibi. Hemen sihirli sa...