32. Bölüm - Benim Kadinim

18.6K 417 252
                                    

+18'dir. Rahatsız olanlar okumasin.

*******

Kağan sabahleyin elinde bir kırmızı gülle kapıma dayanmıştı ve her dersten sonra gelip bir tane daha vermişti. Öğ­leden sonra elimde altı tane gül vardı ve akşam eve geldi­ğimde güllerin sayısı yirmi dörde çıkmıştı. Nasıl bir planı olduğundan emin değildim. Bugün 31 Aralik'ti ve yeni yıla girmemize saatler vardı.

Odamin kapisini kapatarak annemlerin bulunduğu oturma odasına indim. Annem ve babam çift koltuklara oturmuş film izliyorlardi. Bende karsilarindaki koltuğa oturdum.

Gozum duvarda asılı duran saate gittiginde saatin kaç olduğunu yeni anladim. Daha 22.00'di. Koltuğa iyice gomulup bende onlarla birlikte film izlerken arka cebim titresti.

Telefonu cebimden cikararak gelen mesaja baktim. Kağan mesaj atmisti.

" Evin önünde bekliyorum. Gecikmesen iyi edersin güzelim."

Telefonu cebime tekrar koyarak annem ve babama dönerek "Anne. Bugün yeni yil o yüzden arkadaslarla disariya cikabilir miyim?" Diye sordum.

" Arkadaslarin kimmiş." Dedi babam gozlerini televizyondan alarak.

" Kağan, Ceren, Deniz, Can ve bizim siniftakiler işte." Dedim ayak üstü uydurdugum yalanin inandirici olmasini umut ederek.

" Tamam o zaman. Hem annenle bizi yalniz birak biraz da kafamizi dinleyelim.''

"Aşk olsun baba."

Annem ve babam kikirdarlarken yanlarina gidip boyunlarina sarildim.

" Çok gecikmem." Diyerek odama çıktım. Dolabi actigimda ne giyecegime karar veremedim. Sonucta bu özel bir geceydi ve ben paspal gözükmek istemiyordum.

En sonunda giymeye karar verdigim elbiseyi dolaptan aldim ve üzerime giyindim. Saclarimi tarayarak yandan dağınık bir şekilde topladim.

Rimel ve göz kalemi de sürdükten sonra cantami alıp odadan ciktigim. Merdivenleri inerek kapiyi actim.

Kağan arabaya yaslanmis bir vaziyette beni bekliyordu. Yanına gelerek "Merhaba." Dedim.

" Kuru kuruya mi?" Diyerek dudagima küçük bir buse kondurdu.

" Bir gören olacak Kağan."

" Bana ne kizim? Nisanlim değil misin? Ister öperim ister..." sozun nereye gidecegini bildigim için yapmacik bir şekilde oksurdum.

" Ben usudum. Arabaya mi gecsek?"

" Tamam."

Arabaya bindigimizde üstümu basimi duzeltim. Kağan da o sira da arabayi çalıştırdı.

" Nereye gidiyoruz? Nereye goturuyorsun beni?" Dedim merakima yenik düşerek. O kadar çok merak ediyordum ki sözünü tamamlamasina izin bile vermeyebilirdim.

Başını bana doğru cevirerek "Çok özel bir yere. " dedi. Daha sonrasinda yine yola döndü.

Merak icimi bir kurt gibi kemiriyordu. Nereye goturuyor beni ya? Önce güller sonra akşam evden almalar... Nereye?

" Eğer beni catlatmak istiyorsan birazdan amacına ulasacaksin."

" Öyle bir amacim yok ama merak bile sende harika duruyor. Biliyor musun bir çok kız bu durumlarda maymun gibi oluyor.'' Dedi ve bembeyaz incileri kiskandiracak derecedeki dislerini gostererek güldü.

Ah gülünce bile öyle baştan çıkarıcı oluyor ki acaba o bunun farkinda mi? Ben goruyorsam diğer kizlar da goruyordur. Merakimin yerine kiskanclik tohumlari serpilmisti bir anda. Yaklaşık yarım saat sonra orman gibi bir yere geldik. Burasi hakkinda en ufak bir bilgim yoktu bu nedenle etrafimi merakli gözlerle suzmeye başladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 31, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hep Seni BekledimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin