16. Bölüm - Karanlık

13.4K 352 21
                                    

Telefonuma gelen istenmeyen bu mesaj ile hemen neyim var neyim yok toparlanip eve koştum. Kapıları ve pencereleri kapatıp perdeleri de çektim.

"Ne oldu Ece?" Diyen Ceren elinde eşyaları üzerinde bikinisi ile basa şaşkın şaşkın bakıyordu. Ona anlatmak yerine telefonundaki mesajı okuttum.

"Bizi mi izliyor bu herif?" Dedi. Korkuyordu o da en az benim kadar. Tüm perdeleri çekip kapıları kilitledigimden emin olmak için evi dolandım. Tüm perdeler kapalı, kapılar kilitliydi ama içim yine rahat değildi.

Üzerimi değiştirerek daha rahat bir şeyler giyindim ve tabi uzun olmasına dikkat ettim. Odamın penceresinden göz ucuyla baktım dışarıya ama görünürde kimse yoktu.

"Ceren." Diye bagirdim perdeyi tekrar kapatarak. Hemen koşarak odaya girdi Ceren o da üzerini değiştirmiş ve kapalı bir şeyler giyinmişti.

"Birlikte kalalim." Dedim ve yanına gittim. Onaylarcasına kafasını salladı. "Burada kalalim ve kapıyı da kilitleyelim. Telefonun yanında değil mi?"

"Evet yanımda. Bunu Deniz ve Kağan'a soylemeliyiz."

"Tamam. Ben Kağan' ı arıyorum o zaman." Diyerek kotumun arka cebine koydugum telefonu çıkardım ve Kağan'ı aradım. Çalıyordu.

"Alo Kağan."

"Söyle Ece."

"Tuna. Tuna mesaj attı." Dedim kekeleyerek. Korkuyordum hemde çok.

"Ne yazdı çabuk söyle lan!" Diye bağırdı Kağan telefonun arkasından. Sesi öfke ile doluydu.

"Bizi izliyormus ve. Ve de bu ilk karsilasma olmayacakmis."

"Tamam kapat. Evin her köşesini kilitleyin ve bir arada kalın." Diyerek telefonu suratima kapattı. Elimde telefon ile kala kalmıştım. Bu Tuna da ne istiyordu bizden?

"Korkulacak bir şey yok sadece iğrenç bir şaka. Ayrıca Kağan ve Deniz Tuna'yı hallederler." Dedim ve yatağımın üzerine oturdum.

"Şaka mı? Lanet olsun Ece şu pozitif yanını bir kenara bırak. Çünkü canım hiç polyannacilik oynamak istemiyor." Diye söylendi Ceren. "Telefonunu bulduklarina göre hem tehlikeli hemde kötü biriler." Derken Ceren'in telefonunun mesaj sesi doldurdu odayı.

"Sana da selam güzelim. Kardeşimin dişine göre bir kız olduğunu söylemek isterim. Kardeşim seni götürürken bende yanında ki afet ile ilgilenecegim.

Kağan a da çok çok selamlar. Tuna"

Ceren mesajı okurken yüzü solmus ve olduğu yerde dona kalmıştı. Hiç bir tepki vermiyordu. Donmuş bir insan kalıbı olarak öylece bakiyordu boş boş.

Telefonu elinden alarak ne geldiğine baktım ki keşke bakmaz olaydım. Tuna ve iğrenç mesajları bu kez Ceren'e gelmişti ve bana da gönderme yapmayı unutmamisti. Şerefsiz herif!

"Ceren bana bak! Bu göt herifin iğrenç mesajlarından mı korkucaz? Bizimle oynuyor sadece." Diyerek ayağa kalktım ve Ceren'i sarsmaya başladım.

"Haklısın. Bu iğrenç herifin mesajlarindan korkacak değilim. Hem dağ başı mı burası? Ayrıca Deniz ve Kağan da buna izin vermez." Diyerek kendine geldi sonunda.

"Tamam işte böyle. Bugün çarşıya çıkıp telefon numaralarımızı değistirecegiz. Tabi bunu Kağan ve Deniz ile yapacağız." Diyerek elimi saçıma soktum ve hareket ettirdim.

Zilin çalması ile ikimizde kilitleli olan kapıya baktık. Ikimizde aynı şeyi düşünüyorduk. Acmali mıyız? Bunu öğrenmek için camdan dışarı baktık. Kağan ve Deniz'in arabası dışarıdaydi. Derin bir nefes alarak kapıyı açıp merdivenlerden koşa koşa indik.

Hep Seni BekledimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin