1 hafta sonra...
O günün üstünden 1 hafta geçmişti. O günden beri kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Okula hep dalgın gidip dalgın dönüyordum. Bu durum tabi Elis'in biraz canını sıkıyordu ama elimden daha fazlası gelmiyordu. Çünkü aklım sadece o yeşil gözlerdeydi. Ama malesef ki o günden sonra ona hiç rastlamamıştım. Daha doğrusu rastlamamıştık. Elis bizim sınıftaki Ateş'le ödevlerini tamamlamak için bir kaç kere daha buluşmuştu fakat ne bir kere görmüştü ne de bir ize rastlamamıştı.
Günlerden cumartesiydi. Bütün bu düşüncelerimi bir kenara bırakıp yatağımın yanındaki komidinden telefonumu aldım ve gelen mesajlara baktım. Tabiki Elisciğimden de mesaj vardı.
''Lavinnkuşuuumm günaydııınn. Bugün napıyoruuz?'' yazmıştı. Haftasonu olduğu için bir şeyler yapalım diyordu fakat hiç bir şey istemiyordu canım. Sadece yatmak ve yataktan çıkmamak istiyordum.
''Günaydın Elisiim. Bebeğim hiç bir şey istemiyor canım. Bugün beni es geçebilir misiin? :( '' mesajımı yazdım ve telefonumu kenara bıraktım. Derken annem seslendi.
'' Lavinciğiiim hadi uyan kızım. Kahvaltı hazır.''
''Tamam anne geliyorum.'' Ne kadar berbat bir gündü. Canım hiç bir şey istemiyordu ama kahvaltıya inmezsem annem bir şeyler olduğunu anlamaması için inmek zorundaydım. Yataktan kalktım ve banyoya gittim. Dişlerimi fırçaladım, yüzümü yıkadım ve kahvaltıya indim.
''Günaydııın dünyanın en tatlı annesi ve babası. Napıyorsunuz, nasılsınız?''
''Günaydın bebeğim.'' diye söze girdi babam. ''İyiyiz kızım sen?
''İyiyiz kızım sen nasılsın?'' diye devam ettirdi annem.
''İyiyim bende.'' yalan söylemekte bir numara olduğumu söylemiş miydim?
Annem ve babamla kahvaltımı yaptım, odama geri döndüm. Telefonuma gelen Elis'in mesajlarına baktım.
''Hayatta olmaz. Buluşacağız Lavinim.'' yazmıştı benim dediği dedik kankam. Mesajı 1 dakika önce atmıştı. Tam cevap vercektim ki telefonum çaldı. ''My Love'' arıyordu. Tabikide benim 'MY LOVE' Elisti. Telefonu açtım.
''Efendim benim sabırsız arkadaşım. Mesajına tam cevap veriyordum aradın. Acil bişey mi oldu.''
''Hayır Lavin. Buluşalım diyorum. Bak dediği dedik bir insanım. Eğer buluşmazsan size gelip üzerini giydirip dışarı çıkarırım. Biliyorsun beni.''
''Of Elis off.''
''Hadi uzatma işte Lavin. Zaten son olanları biliyorsun. Benimde canım sıkkın. Oturur bir yerde dertleşiriz. Fena mı olur?'' Elis'in de canı sıkkındı. Bizim sınıftaki Ateş'in sevgilisi olduğunu öğrenmiş. Ama hala nasıl öğrendiğini anlatmamıştı.
''Tamam Elis. O zaman şöyle yapalım. Bize gel. Hem biraz dertleşiriz, hemde film falan izleriz. Annemler de birazdan alışverişe çıkacaklar zaten.'' 1 ay sonra teyzemin kızının düğünü vardı. Bu yüzden bir kaç bir şey bakmaya gideceklerdi. Bana da gel demişlerdi ama ben bugün evden çıkmayacağımı söylemiştim.
''Süper o zaman. 1 saate gelirim.'' diye kapattı telefonu Elis.
Üniversite hiç tahminimdeki gibi gitmiyordu. 4 ay boyunca aklımdan çıkmayan adamla karşılaşmıştım. 1 hafta olmuştu okula başlayalı buna rağmen birsürü hoca ödev vermişti. Berbattı tam anlamıyla. Kulaklığımı taktım. Gözlerimi kapadım ve düşüncelere daldım. Neydi beni bu denli paramparça eden? Kimdi beni bu hale getiren adam? Birden önüme çıkıp bir daha karşıma çıkmayan adam, kimdi? Canım çok yanıyordu. Kulağımda Tuğkan ''Bambaşka bir halin vardı, farketmeden beni sardı. Benliğimi benden aldı.'' diyordu. Son yaşadıklarım tam olarak buydu. Evet, öyleydi. Bambaşka bir hali vardı. Sizde bir kere görseniz bana hak verirdiniz. Hayatımda iki kere gördüğüm bu adamdı beni bu hale getiren. Biliyorum, sizde oldunuz böyle çaresizlik içinde. Belki şuan en mutsuz olduğun yerdesin. Kafanı bir yere dayayıp bir şeyler düşünüyorsun veya bir şeyler dinliyorsun. Kendinden başka her şeyi dinliyorsun. Bugüne de onsuz uyandın. Ama biliyorsun, geçecek. Belki bugün , belki 1 ay sonra, belki de 1 sene sonra...geçecek.
1saat sonra kapı çaldı.
''Hoşgeldin Elistoşuum!'' diyerek boynuna sarıldım.
''Hoşbuldum bebeğim.'' diyerek karşılık verdi.
Giderken bende arkasından aman geç kalma sevgilin kızmasın'
Odama çıktık ve yatağıma oturduk.
''Lavinim nasıl hissediyorsun, nasılsın?''
''İyi diyelim iyi olsun Elistoşum. Sen nasılsın asıl? Şuan önemli olan sensin.''
''Valla Lavin bildiğin gibi. Sevgilisi varmış işte. Ben biliyordum zaten bir şey olacağını. Bende şans olsa onunla eşleşmezdim. Şans yok işte.''
''Bırak şimdi şansı falan. Nasıl öğrendin sevgilisi olduğunu?''
''Çarşamba günü kafeye gittiğimizde gayet normal bir şekilde çalışıyorduk. Ödev tamamlanmak üzereydi sonrasında işte telefonu çaldı. Ben yine seninki arıyor zannettim. ''Efendim Merve'' diye açtı telefonu. Sonrasında işte kız ne diyorsa kafa salladı falan. En sonda ise 1 saat sonra görüşürüz diyerek kapadı telefonu. Ama şimdi bana normal arkadaşıdır falan deme. Ben biliyorum, sevgilisiydi. Çalışma bittikten yarım saat sonra ise apar topar bugün tamamlayamayacağız, benim çıkmam lazım diyip çıktı. Giderken bende arkasından 'aman sevgilin kızmasın geç kalma' diye bağırdım.
''Ee?'' dedim.
''Eesi öyle işte Lavin. Dünde ödevi tamamlamak için buluştuğumuzda 'ödev bir an önce bitsin de bir daha buluşmayalım, malum sevgilim kızar' diyip sırıttı pis pis.''
''Bu mu yani Elis. Gerçekten şuan Ateş'in sevgilisi olduğunu mu düşünüyorsun? Benim bir tanecik arkadaşım. Senin her telefonda konuştuğun erkek sevgilin mi? İnanamıyorum sana gerçekten Elis! Bir telefon konuşmasından Ateş'in sevgilisi olduğunu düşünmen ne saçma.'' Diyerek kahkaha attım.
Aradan 2 saat geçti. Elis'le tam 2 saattir dertleşiyorduk. O bana moral oluyordu ben ona. 15 seneedir olduğu gibi. Şimdi ise odamın balkonunda kapşonlularımızla kahve içiyorduk. Derken Elis'in telefonu çaldı. Elis bir bana baktı bir telefona.
''Noluyor Elis? Kim arıyor? İyi misin?''
''A-Ateş arıyor Lavin!''
''Ne duruyorsun açsana Elis!''
''Açamam Lavinya!''
''Saçmalama Elis aç! Çabuk, kapanıcak. Hadi!''
Elis telefonu açtı. 10 saniyelik konuşmanın sonunda kapadı ve şaşkınlıkla bana bakıyordu.
''Noldu Elis söylesene! Çatlatma insanı ortadan.''
''1 saat sonra Butik Cafe ye geliyorsun. Tamı tamına 1 saat sonra, dedi ve suratıma kapadı Lavin!''
Ne yapacağını bilmeyen Elisimle hemen hazırlanmaya başladık. Bakalım bizi bu sefer ne bekliyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİTMEYEN HİKAYE
Подростковая литература''Aşk dedikleri bu mu gerçekten ? Ondan uzaklaştığın an ona hasret kalmak. Bir gülümsemesini, onun bir hüznünü günlerce yanında taşımak... Onun hüznünü kendine katmak mı aşk ? O kal deyince gitmek, git deyince kalmak istemek mi? Bir cümlesine bin an...