9~Hospital🏥

1.3K 96 50
                                    

Finn zar zor gözkapaklarını yavaşça aralarken, hastanenin led beyaz ışıkları gözüne giriyordu. Sonunda gözlerini açabildiğinde her yeri ağrıyordu. Yavaşça yattığı yataktan doğruldu. Kolunda bitmek üzere olan bir serum,  ve karşısında uyuyan güzel bir kız vardı. Yatakta yatanın Millie olduğunu tabiki biliyordu. Fakat bu yaşadığı olaylardan sonra Finn, ona artık farklı bir gözle bakıyordu. Millie hafif bir uykuda gibi gözüküyordu. Aldığı ağrı kesicilerden bitkin düşmüş ve ağzında bir solunum cihazıyla uyuyordu. Kolu sargıdaydı. Muhtemelen yanmıştı. Finn düşüncelere dalmışken içeri bir hemşire girdi;

Hemşire: İyi misiniz bakalım?

Millie hala uyuyordu, Finn ise kafa sallamakla yetindi. Başı hala çok ağrıyordu.
Hemşire Millie'nin yanına gitti ve onu kontrol etti.

Finn: O iyi mi ?

Hemşire Finn'e doğru döndü ve evet şeklilde gülümseyip kafa salladı. Gereken kontrolü yaptıktan sonra hemşire odadan çıkmıştı.

Finn odada yavaş yavaş sıkılmaya başlıyordu. Mesajlardan geçinmeyen telefonunun her gelen bildirimine bakmak istiyordu. Fakat telefonu burada değildi. Hastane odasını 7. Kez turladıktan sonra Millie'nin yatağının yanına bir sandalye çekip oturdu. Finn, Millie'yi izlemeye başlamıştı. Onun yüzündeki her detayı inceliyor hatta kirpiklerini sayıyordu. Aradan 15 dakika geçtikten sonra Finn yanlışlıkla kızın koluna çarptı ve Millie, inleyerek uyandı. Karşısında Finn'i ona bakarken gördüğünde şaşırarak doğruldu ve kendi kolunu tuttu;

Finn: Ş-şey özür dilerim Millie.

Millie: Önemli değil Finn. Hayatımı kurtardıktan sonra kolum kesilse bile takmam.

Finn: Çok acıyor mu ?

Millie: Hayır.

Bunu dedikten 1 saniye sonra Millie yine kolunu tutarak inledi. Finn güldü.

Finn: Millie kolunun acımadığına emin misin?

Millie: Finn senle açık konuşucam. Kolum şu an cehennem ateşi gibi yanıyor. Ve o kadar acıyor ki, şu an kafamı duvara vurabilirim.

Finn: Dur hemşireye haber veriyim o zaman.

Millie gülümsedi. Finn kapıyı açar açmaz, karşısında Noah, Gaten, Sadie ve Caleb duruyordu. Bu çocukların Millie'nin arkadaşları olduğunu biliyordu. Kendi arkadaşları burada mı diye bakmadı bile Finn. Onlar değil hastane, ölse Finn'in cenazesine bile gelmezlerdi. Dışarı çıkar çıkmaz;

Sadie: Millie iyi mi?

Gaten: Ona ne oldu???

Finn: Millie içerde ona sorabilirsiniz.

Ve arkadaşları Millie'nin yatağının etrafında toplanmış, Millie ile konuşuyorlardı. Finn de onları bir kaç dakikalığına izliyordu. Arkadaşlarından bir tanesinin fark etmeden koluna çarpmasına ramen, Millie hiç bir şey diyememişti . Sadece gözünden 1 yaş damla süzüldü. Bunu fark eden Finn, koridordaki hemşireye haber verdi. Hemşire odaya girdiğinde herkes odadan çıkmıştı. Hemşire, Millie'nin koluna bakarken, içeri evrak çantalı bir adam girdi. Hemşireye izin kağıdını gösterip içeri geçti. Kendine bir sandalye çekip bazı kağıtlar çıkarttı ve Millie ile Finn'e baktı. Hemşire de Millie'nin koluna yanık kremi sürüp odadan çıkmıştı. Finn ile Millie, dikkatlice 30 yaşlarındaki bu adama bakıyorlardı. Adam ciddiydi. Fakat gülümsemeye çalışıyordu.

Step Brother~FillieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin