1.Mardin'e Dönüş

1.3K 110 791
                                    

Hellooo yeni haliyle birinci bölüm karşınızda.

Keyifli okumalar💙

Özlem ne diye sorarlarsa ailem derim. Aileme olan özlemim hiç birşey  değiştiremezdi. 14 yaşından sonra ailemden uzak bir şehirde yaşamaya başlamıştım.

Ne için mi babam ve ağabeyim beni korumak için bunu yapmıştı. Ben Mislin Barutçu senelerdir istanbul da yaşayan kendime ve kuzenime verdiğim sözü tutup  doktor olmuştum. Doktor Mislin Barutçu kulağa çok güzel geliyor değil mi?

Hemde çok babamın gözlerinde gördüğüm gurur işte bütün o yıllara değmişti.

Şimdi ise karşımda beni ikna etmeye çabalayan bir kuzenim vardı. Şerwan Barutçu.

"Şirket ne olacak sen gidince?"Diye sordu. Bahaneler arıyordu gitmeme için.

"Asel yönetecek benim yerime."Dedim sakince.

"Peki ya önemli bir sorun çıkarsa?"Dedi. Öyle bir soruyordu ki bir an vazgeçecektim.

"Çıkmayacak Şerwan ben hastaneden fırsat bulup doğru düzgün ilgilendiğim yok ki Asel herşeyi hallediyor merak etme batmam."Dedim gülerek.

"Batmasın tabi izin vermem. O kadar çabaladın şirketi bu konuma getirmek için hem de o kadar çocuğa umut olurken hayatta izin vermem ."Dedi kendinden emin bir şekilde.

"İşte  Şerwan Barutçu."Dedim alayla.

"Ya hastane ne olacak prensesim."Dedi bu sefer bu bahaneye sığınarak.

"Tayinimi istedim ya bir ay önce artık Mardin'de başlıcam görevime."Dedim tane tane.

"Gideceksin yani öyle mi?" Bir çocuk gibi bu soruyu sormasına tebessüm ettim.

"1 saatte uçağım var şimdi mi soruyorsun bu soruyo be Şero."Dedim gülerek.

"Gitmeni hiç istemiyorum."Dedi surat asarak.

"Biliyorum ama gitmek istiyorum. Çocukluğumuzun geçtiği yere orda ki insanlara bir faydam dokunsun istiyorum. Orda da bizim yardımımıza ihtiyaçı olan çocuklar var biliyorsun en çok biz biliyoruz bunu seninle."Dedim beni anlamasını umarak.

"Arayacaksın beni herşeyi bilicem geleceksin de arada yoksa yıkarım başlarına konaklarını."Dedi onay beklerken.

"Söz sana gelecem,arayacam da."Dedim.

Gülerek kollarını açınca hiç düşünmedem kollarının arasına girdim. Bir abi bir kardeş gibiydi. Ayşe ablayı kaybettikten sonra buraya gelmişti. O gün bu gündür yanımdan ayrılmaz. Zaten çocukken de ayrılmazdık ama o günden sonra çok daha üstüme titrer olmuştu. Burda ikimiz birbirimize destek olurken ikimizde ailesinde uzaktaydık. Ben tıp okurken o Mimarlık okumuştu. İkimizde mesleğimizi elimize aldığım da aynı zaman da iki şirket kurmuştuk. İstanbulun sayılı zenginleri olan iki kuzendik biz.

Adımız bir çok kez magazinde yer almıştı. O oteller zinciri ve Mimarlık için şirketlerini büyütürken ben kimsesiz çocuklar için sponsor olmuş bir çok yetimhane yaptırmış ve bir çok kız çocuğunu kurtarmış okumasını sağlamıştım. Açılacak olan okullara yetimhanelere Kadın koruma evlerine sponsor olup gelirlerini karşılamıştım. Bunu yaparken yaşanan mutluluk her şeye değerdi.

ZEMHERİ (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin