Ertesi sabah Şırnaka varmıştım. Babam ve kürdün aldığı malikaneye gittim. Beni içeri aldılar. Annemde onlarla birlikte kalıyordu. Küçük kürt ortalıkta salak gibi dolaşıyordu. Her şeyim yalıda kalmıştı. Odama gittim. Bana alış-veriş yapmam için bolca para verdiler. Benim üstümden kazandığı paralarla zengin olmuş, annemi bırakıp babama gitmiş sonda annemi de yanına almıştı. Annemin yanına gittim. "İki kocan var. Bu durumu nasıl kabulleniyorsun?" diye sorduğumda tek dediği şey "Beyimin 4 eş alma hakkı var, ikisini kullandı işte." oldu. Hiçbir şey demedim. Boş yapmada grup seviyorum de işte diye geçirdim içimden. Odama çıktım. İçerde geçirdiğim yarım saaten sonra arka kapıdan dışarı çıktım. Herkes beni odamda sanıyordu. Fazla zaman geçmeden polisler geldi ve herkesi aldılar. Annem, babam ve kürt tutuklandı; küçük kürt devlet korumasına alındı. Demirlerin ardında kara kara düşünen kürt beni görünce şok olmuştu. "Ne oldu? Şaşırdın mı?" diye sordum. "Nasıl yaptım. Bizi nasıl içeri soktun?" diye kükredi. "Basit oldu. İzmirden bir adamda uyuşturucu aldım ve sizin eve saklayıp polise haber verdim. Burdan çıkabilirsiniz. Ama karşılığında kayınpederimi hapisten çıkaracaksınız.". Uzun bir sessizlikten sonra "Asla." desi kısık sesiyle. "Yapacaksın. Başka şansın yok." dedim sinirle. "Peki beni çıkart. Onu çıkartayım. Ama şunu bilki bu burada bitmedi.". "Ya çıkartmazsan. Ya bana kazık atarsan." dedim. "Evdeki kasamda bir flash var. Kasanın şifresi 73537-468586. Flashta kirli işlerin bir iftira olduğuna dair sahte deliller var.". Hemen eve gidip şifreyi girdim. Şifreyi girerken verdiği kodun 'Şeker Götlüm' kelimesinin anagramı olduğunu fark ettim. İçindeki flashı alıp bilgisayara taktım. Gerçekten bu oydu. Onları serbest bırakamayacaktım. Hemen İzmire döndüm ve kayınpederimi içerden çıkarttım. Meriç çok üzgündü. Sürekli özür diliyordu. Ben yüz vermeden odama çıktım. Yalıya geri dönmemin verdiği mutlulukla odamdaki televizyona bakarken telefonum çaldı. Arayan annemdi. Konuşamamız bittiğinde boğazım düğümlenmişti. Üvey kürdüm Türkiyenin en iyi avukatını tutmuştu. Serbest kalmışlardı. Bunu zaten bekliyordum beni fazla şaşırtmadı. Beni bu hale sokan şey yanımızdaki yalıyı almalarıydı.