Elimdeki çay bardağının düşmesiyle herkes çok anormalmiş gibi bana baktı. Dışarıdaki babam ve kürt emişirken ben parçaları toplamak için eğildim ve elimi kestim. Miraç parmağı emerken ben gördüklerimi idrak etmeye çalışıyordum. Çavuşlar durumdan gayet memnundu ama ben değildim. Canım kocişimin şirketine nasıl ortak olurlardı? "Ben odama çıkıyorum." diyip odama çıktım. Tam ben yukarı çıktım onlar içeri girdi tesadüf işte. Meriç benim midemin bulandığını söylemişti. Gerçekten de bulanıyordu. Tekrar hamilelik testi yaptım. Bu sefer doğru yaptım ama zargana kılıklı fesat orospu kızsın diye üç tane aldım. Yine bir şey derse birini de anana soktum diyecektim. Sonuç negatifti. Ben odamızda oturup telefonuma bakarken camdan babalarımın çıktığını gördüm. Arabanın kapısını açtıklarında arkada oturan annemi gördüm. Buna katlanamazdım. Kürt benim burda olduğumu biliyordu. Sırf canımı yakmak için ikisi birden gelmişti. Meriç içeri geldi. Seksi ağızıyla bana "Neden kahvaltıya gelmedin?" dedi. "Eve gelen adam benim babam, kürtte üvey babam." diyebilmiştim ancak daha sonra zorlansamda her şeyi anlattım. Bana üzülmemem gerektiğini ve bir sürprizi olduğunu söyleyerek arabaya gitmemi söyledi. Bir kaç saat sonra bir dağ evine gelmiştik. Bana aldığı çok seksi geceliği giyip yatağa yattım. Kulağıma eğilip "Aşk bir kırbaçtır, vur vur kudur." dedi. Deli orospu çocuğu diye geçirdim içimden. Dışarıdan sesler gelmeye başlamıştı. Meriç aşağı indi. Aradan geçen zamandan sonra hâlâ gelmemişti. Aşağı inmiştim ama giyinmeden. Kapı sonuna kadar açıktı ancak Meriç yoktu. Kapının biraz dışarısında yerde yatan bir beden gözüküyordu. Yakınlaştığımda bunun hizmetçi olduğunu gördüm.