19. Bölüm 》Yalanlar

5K 322 44
                                    

Yüzümde hissettiğim şeyle gözlerimi araladım. Yüzümü buruşturup buğulu gözlerimden karşıma bakamya çalıştım. Gözlerimi ovaladığımda Max'in dili dışarda bana baktığını gördüm.

Yüzümde bir gülümseme oluştu. "Max oğlum. Beni uyandırmaya mı geldin sen?" dediğimde bir kere havlamıştı. Başını okşayıp yataktan doğruldum. Ben yataktan çıkarken Max odadan çıkmıştı.

Saate baktığımda şaşırmıştım. Daha işe gitmeme 3 saat vardı. Ah Max ah. Banyoya girip rutin işlerimi halledip çıktım. Giyinme odama girip ne giyebileceğime baktım. Hava karanlık olduğundan dolayı biraz esiyordu.

 Hava karanlık olduğundan dolayı biraz esiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ayağıma beyaz spor ayakkabımı geçirdim. Saçlarımı at kuyruğu yaptım. Bugün hafif koşu yapacaktım, o yüzden rahat bir şekilde koşmam lazımdı. Yüzümde bir şişlik ya da kızarıklık olmadığı için hiçbir şey sürmeden odadan çıktım.

Aşağı inerken sessiz olmaya çalışıyordum. Çünkü Can'ın uyanmasını istemiyordum. Daha doğrusu onunla karşılaşmak istemiyordum. Mama kaplarını ve suları doldurdum. Max hariç diğerleri uyuduğu için sadece Max'in tasmasını taktım.

Max'le beraber evden çıkıp. Hafif bir şekilde koşmaya başladık. Max'te benimle birlikte hızlanırken güzel bir koşu yapmıştık. Hava aydınlanalı baya olmuştu. Telefonumu almadığım için saati de bilmiyordum.

Güvenlik kulübesine doğru koşup cam kısmın önünde durdum. Güvrnlikçi amcanın kestirdiğini görünce içeriye doğru saate baktım. İşe gitmeme 1 saat kalmıştı. Burdan eve gitmem 15 dakika süreceğine göre hazırlanmam için 45 dakikam vardı.

Max'le beraber geri koşmaya başladık. Max onu aldığım zamankine göre baya büyümüştü. Eskiden onu rahatlıkla kucağıma alırken şimdi büyüdüğü için zar zor kaldırıyordum. Bu sadece Max için geçerli değildi.

Beyaz ve Yumuşak'ta büyümüş ve göbekli kedilerden olmuşlardı. Tüylü ise hala minik bir köpekti. Onun türü değişik olduğu için büyümüyordu. Hep aynı minikliğinde kalacaktı.

Evin önüne geldiğimde hızımı yavaşlatmış bir süre sonra yürümeye başlamıştım. Kapının önüne geldiğimde ceplerime baktım. Sonra fark ettiğim şeyle alt dudağımı ısırdım. Ben anahtarı evde unutmuştum.

Hiç istemeden zili çalarken Can'ın beni azarlamasından acayip korkuyordum. Zili çalalı saniyeler olmadan kapı açıldı. Can bir bana bir Max'e bakıp hiçbir şey demeden içeri gitmişti. Bu benim derin bir nefes koyvermemi sağlamıştı.

İçeri girip kapıyı kapattım. Max'in tasmasını çıkardığımda koşarak içeri gitti. Bende içeri giderken içerden gelen güzel kokularla mutfağa gittim. Kapıyı açtığımda Can'ın üzerinde yeni fark ettiğim önlükle yemek yaptığını gördüm.

O beni takmadan işine devam ederken terli olduğum için hiç içeri girmeden hâlâ açıktuttuğum kapıdan çıktım. Merdivenleri çıkarken Can'ın neden bu kadar sessiz olduğunu düşünüyordum. Ona attığım tokatın hesabını eminim ki soracaktı ama böyle sessiz olması beni daha çok korkutuyordu.

YETİM 1 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin