O gece Aslı bizim evde kalmıştı. Doruk'da Ateş'in evinde, Doruk'dan haber aldığımız kadarıyla Ateş bütün gece içki içip sabaha karşı sızmıştı.
Aslı ile kahvaltı yaptık, her ne kadar canım hiç bir şey istemese de Aslı'nın zorlamasıyla bir şeyler atıştırmıştım. Salonda sessiz bir şekilde otururken bu sessizliği bozan Aslı olmuştu.
"Ne yapacaksın? Ateş'in yanına gitmekte kararlımısın?" ona dün gece Ateş'in yanına gideceğimi ve özür dileyeceğimi söylemiştim ama hâlâ bunu yapmakta içten içe kararsızım.
"Bilmiyorum. Sence gitmelimiyim, bazı şeyleri çok abartıyor, şu son zamanlarda şürekli kavga eder olduk, hâlbuki bir senemiz ne kadar güzeldi, bazen o günlere dönmeyi istiyorum." dedim sakin düz bir ses tonunda, gözlerim boşluğa bakarken.
"Ben ne dersem sen kendi bildiğini yapacaksın ama, bence gitmelisin. Senin ondan ayrılmak istediğini düşünüyor olabilir." dedi sakin yumuşak bir şekilde.
"Aslı, kafam çok karışık ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Özgür'le küsmek istemiyorum. Ama Ateş'i kaybetmek hiç istemiyorum." dedim ses tonum nötr bir şekilde. Aslı'ya bakarak, "Ya anlamıyorum, Özgür'ün bana yanaşmaya çalışıtığını söyledi böyle saçma bir şey olabilir mi?"
"Bak, böyle şeyler hiç yaşamadım, şu an nasıl bir tepki vereceğimi bile bilmiyorum. Ama içinden ne geçiyorsa onu yap derim, ben her zaman yanında olacağım."
"İyiki varsın, teşekkür ederim." diyerek sarıldım.Hazırlanmıştım. Üzerimde siyah renkli ince kapüşonlu ve siyah askılı vardı, bir de bacaklarımı saran siyah dar bir pantolon.
Aslı ile biraz daha konuştuk ve birlikte evden çıktık. Doruk'la anlaşmıştık Doruk evden çıkınca kapıyı kapatmadan ben girecektim. Sonra Aslı'yla ikisi gideceklerdi.Ateş'in ailesinin maddi durumu çok iyi olduğu için kendisine ait olan villada kalıyordu. Villaya geldiğimizde bahçesinden geçerek, kapıdan yeni çıkmış olan Doruk'un yanına doğru ilerliyorduk Doruk kapıdan çıkmış, kapı kapanmasın diye tutuyordu.
"Ben burada bekleyeyim sen git." dedi, Aslı.
"Tamam, görüşürüz."
"Görüşürüz fıstık.""Gel başkan gel, hâlâ çok kötü Ateş."
"Bir şey dedi mi sana?"
"Bir çok şey dedi, ama tek anladığım senin ondan ayrılmak istediğini düşünmesi."
"Hmm." diye sessiz bir homurtu çıkarttım. "Çok sağol, git sen bekletme Aslı'yı sonra görüşürüz."
"Tamam, ha bu arada yanlış bir şey söyleme olur mu? Zaten bütün gece uyumadı."
"Doruk ben çok mu uyuyabildim sanki. Saçma sapan konuşma ya, git hadi." dedim kaşlarımı çatarak.
"Tamam kızım ya ne kızıyorsun Ateş'de aynı sende tam bulmuşsunuz birbirinizi." deyip gitti.
Bende içeriye girip sessizce kapıyı kapattım. İçeriye girdiğimde büyük salon beni karşılamıştı. Siyah sırt çantamı giriş kapısının yanında bulunan alçak dolap şeklindeki uzun açık renkteki ayakkabılığın üzerine bıraktım. Ateş muhtemelen üst katta olan odasındaydı. Sessiz olmaya dikkat ederek, salona inen, bir basamaktan indikten sonra biraz yürüyüp merdivenlerin önüne gelmiştim. Giriş kapısının çaprazında ve biraz ilerisinde bulunan beyaz renkteki merdivenlerden korkuluğu tutarak çıktım. Üst kattaki geniş koridorda biraz ilerledim ikinci kapı Ateş'in odasıydı. Ve odadan yüksek seste çalan müzik sesi geliyordu. Arada şarkıya eşlik eden Ateş'in sesini duyuyordum ama müzik sesinin yanında onun sesini duymak çok zordu.
Gökhan Türkmen- Lafügüzaf
Odanın kapısının önüne geldiğimde durdum. Kapının yanındaki duvara sırtımı yaslayıp dolu dolu olmuş gözlerimi kapattım.Belki başka bir adam
Hatıranı hiç sormayan
Yüreyimdeki seni bir görsen aaah
Canım nasıl yanıyor
İçim içim eriyor
Sandığın gibi değil, geçmiyor...Mırıldanarak Ateş gibi bende şarkıya eşlik ettim. Gözlerim dolmuştu ama ağlamak istemiyordum, gözlerimden akmaya hazır olan yaşları geri yollayıp yaslandığım duvardan ayrıldım. Yavaşca kapıyı araladım Ateş'in beni görebileceği şekilde kapının önünde duruyordum ama başımı kaldırıp Ateş'e bakmaya cesaret edemiyordum. Şarkının sesinin kısıldığını fark ettim. Beni görmüştü ama yine de bir şey söylemeyip beni bekliyordu.
Başımı kaldırıp üzerinde sadece koyu gri eşoftman olan Ateş'e baktım. Odası genişti, kapının tam karşışında camlar ve balkona çıkan bir kapı daha vardı. Yerde larcivert küçük bir halı vardı ve yerler ahşaptan oluşuyordu. Duvarın dibinde iki kişilik siyaha yakın larcivert renginden oluşan yatakta Ateş elinde içki ile oturmuş bana bakıyordu."Girebilir miyim?" dedim çekingen, alçak bir ses tonuyla.
"Tabii, gel." deyince burnuma daha yoğun içki kokusu doldu. Yatağa uzattığı bacaklarını toparlayıp yatağına oturmamı işaret etti. Şaşkınlığını hâlâ üzerinden atamamış gibiydi. Yavaşca yürüyerek yatağa oturdum. Her yer içki şişesiydi ve odayı dağıtmıştı. "Evet dinliyorum,neden geldin? Başladığın lafın sonunu getirip uygulamak için mi?
İstemiyorsan ayrılırız biter gider.
Evet tam bunu söylemiştim. Ama bu laflarımı uygulamak için değil, yutmak için gelmiştim.
"Özür dilerim." dedim aciz bir sesle.
"Ne için? Özgür ile çok yakın olduğun için mi yoksa o kelimeleri söylediğin için mi?"
"O kelimeler için. Özgür ile yakın olmamı abartıyor olabilirmisin bunu hiç düşündün mü?" dedim gözlerine bakarak.
"Ben bir şeyleri abatmıyorum sen o çocukla yakın olmayı abartıyorsun."
"Ateş, böyle saçma sapan kıskançlık olayları yüzünden kavga etmek istemiyorum, lütfen." dedim yeterince sakin bir sesle.
"Bende istemiyorum güzelim ama fazla zorluyorsun benim de erkeklik gururum var." dedi içimi okşayacak bir sakinlikte.
"Tamam haklısın ama bir telefon konuşmasından nerelere geldi konu."
"Bende özür dilerim bu sefer fazla abattım haklısın."
"Seni kaybetmek istemiyorum. Aynı zamanda Özgür'ü de."
"Özgür ile çok yakın olmanı istemiyorum tamam arkadaşsınız anlıyorum ama..."
"Tamam olmam, ama yine de bu onunla küseceğim anlamına gelmiyor. Onunla konuşmaya devam edeceğim sadece eskisi kadar çok degil."
"Tamam güzelim." deyip kaslarının belirgin olduğu kollarıyla beni sardı. Galiba bu gece burada kalacaktım istesem de istemesem de Ateş'in beni bırakacağını sanmıyordum zaten.
Bırakmasın da...🦉🦉🦉
Acaba Özgür nasıl bir tepki verecek?
Yorumunu okuyor olacağım.♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK MI? ARKADAŞ MI?
Teen FictionAşk ve arkadaşlıkta karmaşa var! Sumru Kül ve karmaşık hayatı, son zamanlarda arkadaşından dolayı sevgilisi ile çok kavga etmeye başlayan bir genç kız. Bir seçim yapmak zorunda kalacak mı? Kimi seçecek? Ailesi uzaktayken tek oturduğu evde neler yaş...