Ateş'le birlikte uyumuştuk. Ama şu an yanımda kimse yoktu. Yeni uyanmış olmalıydı, sıcaklığını hâlâ yanımda hissedebiliyordum. Bende doğrulup dizlerimin üzerinde yatağın diğer tarafına geçip yataktan indim. Küçük açık renkli komidinin üzerindeki telefonumu alarak saate baktım 10.23'dü. Lavaboya gidip rutin işlerimi halledebilmek için odada yatağın karşısında duran açık renkli kapıya doğru ilerledim. İçeriye girip işlerimi hallettikten sonra saçlarımı da beceriksiz bir şekilde düzeltip odayı terk ettim. Merdivenlerden inerken Ateş'e seslendim ama cevap alamadım merdivenlerin sonuna yaklaştığımda güzel bir şarkı sesi kulaklarıma doldu.
Son feci bisiklet- Bu kız
Mutfaktan bir şeyin kırılma sesi geldiginde hemen hızlanıp salonun içinde olan mutfağa ilerledim. Ateş yerde kırılan porselen tabağa bakarak bir şeyler geveliyordu. Beni kapının önünde durarken farkettiğinde öyle bir baktı ki sanki gizli bir şey yapıyormuşda yakalanmış gibiydi ama bu bakış çok kısa sürdü."Aa günaydın güzelim." deyip yüzüne sıcak bir gülümseme kondurdu.
"Günaydın" diyerek gülümsedim.
"Ne yapıyorsun sen burada? Bu tabağı sen mi kırdın?" dedim şaşkınlıkla
"Mallesef ben kırdım." dedi sesini alçak tutarak. "Sana kahvaltı hazırlıyordum, daha doğrusu hazırlamaya çalışıyorum." deyip güler gibi bir homurtu çıkarttı. Yüzümde samimi olduğunu düşündüğüm gülümsemeyle Ateş'in yanına ilerledim.
"Dikkatli ol ayağına cam batabilir."
"Tamam aşkım geldim zaten." deyip yüzünü avuçlarımın arasına aldım. Boy farkından dolayı biraz yukarıya doğru bakıyordum. Bir kaç saniye bakıştıktan sonra parmak uçlarımda yükselerek dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum hemen sonra da Ateş'in arkasında kalan tezgaha ilerledim. Her yer darmadağın olmuştu. Birlikte eylenerek ortalığı toparladık atıştırmalık ufak tefek şeyler hazırlayıp yedik.Playstation maç oyunu oynamaya başladık. Salonda büyük ekran televizyonun karşısındaki koyu renkli, üç kişilik deri koltuğa oturarak oynuyorduk önümüzdeki beyaz, dikdörtgen masada cips, patlamış mısır, kola vs. abur cuburlarla doluydu.
"Gol!" kelimesini uzatak sesli bir şekilde söyledi aynı zamanda yumruğunu havaya kaldırmıştı. Evet oyunu o kazanmıştı. Ben daha bir gol atmışken o üst üste atıp kazanmayı başardı.
"O kadar erken sevinme aşkım, tekrar oynayacağız."
"Tamam güzelim oynarız sıkıntı yok." Tekrar oynamaya başlamıştık. Arada benim oyun konsolumu alıp bana yardımcı olmuştu oynamayı beceremediğim için. Şu an ben öndeydim ve oyun bitmek üzereydi.
"Evet. Ben kazandım." dedim sevinerek ve bütün tatlılığımla "Ama sen hile yaptın bilerek yenildin bana."
"Hayır aşkım kazandın işte nasıl hile yapabilirim, ayrıca kimseye yenilmeyen ben mi bilerek yenileceğim."
"Tamam tamam neyse, saat kaç oldu eve gideyim ben artık dünden beri buradayım akşam olmuş."
"Gitme ya erken daha."
"Aşkım neresi erken hava kararmış bile görmüyormusun?" deyip elimle oturduğumuz koltuğun yan tarafında bulunan pencereyi gösterdim. "Benim telefonum yukarıda galiba sabah oradaydı, ben onu alıp geleyim."
"Tamam aşkım ben burdayım."Ateş'in odasına gidip telefonumu aldım. Saat 22.46 olmuş oyuna dalınca zamanın nasıl geçtiğini anlamadık tabii. Doğru düzgün akşam yemeği bile yememiştik abur cubur ile karnım doymuştu. Aşarıya indiğimde Ateş bıraktığım gibi koltukta oturuyordu.
"Ben gideyim artık." dedim ayakta durmuş Ateş'e bakarken
"Yemek yeseydik öyle gitseydin, nasıl olsa evde seni bekleyen biri yok."
"Yok ya ben gideyim yarın görüşürüz nasıl olsa."
"İyi madem sen bilirsin, teklif var ısrar yok bebeğim." dedi ayağa kalkarak. Kıyafetlerimle uyuduğum için hazırlanmam gerekmiyordu. Çıkış kapısına doğru gittik. Ayakkabılarımı giyip kapüsönlumu üzerime geçirdikten sonra Ateş'le uzun uzun sarıldık. Ayakkabılığın üzerinden sırt çantamıda alarak evden ayrıldık. Ateş beni eve bırakacağını söyledi itiraz edeceğimi bildiği içinde itiraz istemiyorum deyip çenemi kapadı. Larcivert rengindeki Ateş'e ait olan arayaba binerek evime doğru yol aldık. Yol boyunca pek konuşmadık onun yerine şarkı dinlemeyi tercih ettik aslında her arabaya bindiğimizde susup şarkı dinlerdik.Evin önüne geldiğimizde birbirimize sımsıkı sarılıp öptük. Arabadan indim apartmanın kapısını açarken Ateş hâlâ beni bekliyordu ben apartmana girdiğimde arabanın sesinden gittiğini anladım. Bu çocuğu gerçekten seviyordum ya.
Apartmanın merdivenlerinden aşarıya indiğimde kapıyı açmak için çantamdan ahtar çıkartacaktım ki evin kapısının açık olduğunu gördüm. En son evden çıkarken kapattığımı hatırlıyordum.
İçimi korku kaplamıştı, evde biri olabilirmiydi yavaşca yaklaşıp aralık olan kapıyı iterek tamamen açtım. Bir kaç adımla evin içine girdiğimde salona bir göz gezdirdim.
Gördüğüm şey ile şok olmuştum resmen, o burada ne arıyordu. İçeriye nasıl girmişti. Kapıda bir zorlama yoktu sonuçta bilerek aralık bırakılmış gibiydi.🦉🦉🦉
Merhaba, bölümü nasıl buldun?
Sence Sumru kimi gördüde bu kadar şaşırdı, düşüncelerini merakla bekliyor olacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK MI? ARKADAŞ MI?
JugendliteraturAşk ve arkadaşlıkta karmaşa var! Sumru Kül ve karmaşık hayatı, son zamanlarda arkadaşından dolayı sevgilisi ile çok kavga etmeye başlayan bir genç kız. Bir seçim yapmak zorunda kalacak mı? Kimi seçecek? Ailesi uzaktayken tek oturduğu evde neler yaş...