AŞK MI? ARKADAŞ MI?

10.BÖLÜM

     İçeriye girdikten sonra kapıyı kapatıp salona gittim. Gördüğüm şey ile şok olmuştum resmen, annemin burada ne işi var. Üstelik ağlıyor.
"Anne?" diyebildim şaşkınlıkla "Ne arıyorsun burada, yani hiç haber vermedin."
"Üzgünüm" deyip derin bir nefes alıp verdi. Gözlerini yere çevirerek devam ettiğinde "Haber verecek vaktim olmadı." cevabını aldım. Peki ya neden ağlıyordu Antalya'dan buraya geliyordu yakın bir yer değildi nasıl vakit bulamamıştı. kafam bir anda o kadar çok karışmıştı ki soru sormam için idrak etmem gerekiyordu galiba. Annem buraya hiç gelmezdi. Altı sene boyunca sadece üç kez gelmişti o da ilk zamanlar, tek yaşamaya alışmamda bana yardımcı olabilmem için.
"Anne olanları anlatacakmısın? Neden ağlıyorsun bu sorunun cevabı diğer sorularımada açıklık getirebilir diye düşünüyorum." şaşkınlığımı bastırmıştım şu anda neden soğuk davrandığımı bilmiyordum, yada soğuk mu davranıyordum? Eğer öyle davranıyorsam bunun sebebi mutlaka annemin beni hiçe sayıp bunca sene arayıp sormaması sonra da haber bile vermeden hırsız gibi evime girmesi olabilirdi.

"Baban beni aldatmış." deyince hıçkırıkları daha çok arttı. Annem babamı çok seviyordu.
"N-nasıl aldattı?" duyduklarıma inanamıyordum. Ne söylemişti o, benim çok sevdiğim güvendiğim babam böyle bir şey yapmışmıydı gerçekten. Annemin yanına oturup elimi omzuna koydum. Buraya gelme sebebide babamı görmek istememesiydi büyük ihtimalle yada bir dakika babam annemi evden kovmuş olabilirmiydi?
"Seni evden kovmadı değil mi?" diye sordum kovmadı demesini umut ederken.
"Hayır kızım kendi isteğimle geldim." deyince rahatlamıştım. Annem babamın ikinci evliliğiydi, babamın ilk evliliğinden bir oğlu var yani üvey ağbeyim zamanında bana tecavüz etmeye çalışan o pislik. O günleri hatırlamak bile istemiyorum onun yüzünden annem ve babamdan ayrıldım. Onun yüzünden şehrimi değiştirmek zorunda kaldım.

Annemi misafir odasındaki tek kişilik yatağa yatırdıktan sonra odama gittim.
Ağlamaktan bir şey anlatamamıştı umarım yarın biraz daha iyi olur ve herşeyi bana açıklar.
Kendimi yatağa bıraktım çok yorgun olduğum için üzerimi değiştiremedim.
Yatalı yarım saat olmuştu ama bir şeyleri düşünmekten uyuyamıyordum. Bedenimin daha rahat etmesi için pijamalarımı giymeye karar verdim, belkide bu kıyafetler yüzünden uyuyamıyordum, düz siyah renkteki pijamalarımı giyindikten sonra tekrar yattağa yattım. Saat 03.04 olmuştu.
Bir kaç dakika sonra kendimi uykuya teslim ettim.

Mutfaktan gelen seslerden dolayı uyandım. Gözlerime dolan güneş ışığı yüzünden gözlerimi tam açamıyordum. Ellerimle yüzümü ovalayarak yatakta doğruldum.
Annem kahvaltı hazırlıyor olmalı. Telefonumu komidinin üzerinden alarak saate baktım 10.48'di.
Ateş hâlâ uyuyor olmalı. 'Günaydınn. :)' yazdıktan sonra telefonumu komidinin üzerine bıraktım. Ateş'e annemin burada olduğunu söylemem gerekiyordu.
Mutfağa annemin yanına gittiğimde arkası dönük bir şekilde birşeyler hazırlıyordu. Masaya baktığımda zaten bir çok şeyi hazırlamış olduğunu gördüm. Annemin yanına giderek yanağına küçük bir öpücük kondurup "Günaydın." dedim salatalığı keserken gülümseyip "Günaydın kızım. Hadi git elini yüzünü yıka kahvaltı hazır." dedi.

Lavabodaki işlerimi hallettiktek sonra annemin yanına geri döndüm.
Masaya oturmuş beni bekliyordu beklerkende telefonundan bir şeyler yapıyordu. Annemin karşısına oturduktan sonra kahvaltımızı yapmaya başladık.
"Uzun zamandır böyle güzel kahvaltı etmemiştim." dedim keyifli bir şekilde.
"Evde kahvaltı ediyormusun gerçekten." dedi alaylı tavrıyla.
"Haklısın genelde etmiyorum." deyip güler gibi bir homurtu çıkarttım.

Birlikte masayı toparlayıp bulaşık makinasına yerleştirilecek olan şeyleri yerleştirdik ve salona oturduk. Annem televizyona bakıyordu ama aklının babamda olduğundan emindim.
"Anlatacakmısın artık?" dedim soğuk ses tonumla. Başını bana çevirip
"Ne anlatmamı bekliyorsun." dedi neyden bahsettiğimi bilmez gibi.
"Anne lütfen yapma, yaklaşık 20 dakikadır televizyona bakıyorsun ama hiçbir şey anlamadığına eminim aklın hep babamda biliyorum, hadi anlat bilmeye hakkım var öyle değil mi." dedim anlatmasını beklercesine.
"Eve geldiğinde buram buram kadın parfümü kokuyordu. Ona hiçbir şey söylemedim duşa girdiğinde çeketine baktım. Sarı uzun saç telleri vardı. Bilirsin babana güvendiğim için telefonunu hiç karıştırmam ama o gün baktım telefona, kadınla çekilmiş fotoğrafları ve mesajlaşmaları vardı. Baban duştan çıkınca hesap sormak istedim beni tersledi inkar bile etmedi. Kavga ettik." dedi iç geçirerek belliydi bu duruma çok üzülmüştü. Biraz durduktan sonra devam etti.

"Ben böyle bir adamla evli kalmak istemediğim için boşanma davası açtım. Anlaşmalı bir şekilde boşandık." dedi. Konuşması bitince yüzüme bakarak sanki vereceğim tepkiyi merak ediyor gibiydi.
"Naptınız naptınız bana haber bile vermeden boşandınız mı yani." dedim annemin gözlerine bakarak ağlıyordu, benimse sadece gözlerim dolmuştu. Aniden ayağa kalkıp "Nasıl böyle bir şey yaparsınız ya bırak bana sormayı, haber bile vermediniz anne, ben bu aileden değilmiyim." dedim sesimi yükselterek "Tabi ortada aile kalmamış benden habersiz ailem yıkılmış." dedim gözlerimden yaşlar süzülürken. Aslında ağladığım şey boşanmaları değildi beni insan yerine koymamalarıydı. "Ne zaman boşandınız?"
"Bir hafta önce. Boşanma davasını iki hafta önce açtım. Dava bir hafta sürdü. On sekiz yaşını geçtiğin için velayet konusu da olmadı o yüzden kolay boşandık." gözyaşlarım daha da şiddetlenirken odama koşup kapıyı sertçe kapattım. Hızlıca bacaklarıma siyah renkte pantolonu geçirdim. Üzerimede aynı renkte bol V yaka bir omzumu açıkta bırakan tişörtü geçirip neredeyse beş dakika içinde evden çıktım. Nereye gideceğimle ilgili yine bir fikrim yoktu ki telefonum çaldı. Arka cebimdeki telefonu çıkartarak arayan kişiye baktım.
Özgür...

🦉🦉🦉

Bölümü nasıl buldun? Yorumlara yaz bakalım vote yapmayıda unutma, seviliyorsun.♡