32| Blessures

932 80 66
                                    

Kimkkai:
Yixing
Bana gelsene

Zhang_yxg:
Sonunda kişisel depresyon çemberini genişletmeye karar verdin demek

Kimkkai:
Cidden şaka kaldıracak havam da değilim şuan

Zhang_yxg:
Şaka yapmıyordum zaten
Ölü gibisin farkında mısın

Kimkkai:
Yok bir şeyim benim
Hadi çabuk ol

Zhang_yxg:
Tamam
Geliyorum

Kimkkai:
İçecek bir şeyler de al gelirken
Kalmamış

Zhang_yxg:
Bitirdiysen yeterince içmişsin demektir zaten
Gerek yok

Kimkkai:
Al dedim sana

Zhang_yxg:
Tavuk getireceğim sana sus

Kimkkai:
Peki

Zhang_yxg:
N

iye kabullenip sustun hemen

Döverim bak seni

Kendine gel

Kimkkai:
Dövsene bi
Belki iyi gelir

Zhang_yxg:
Merak etme
Senin için her şeyi düşünürüm ben
Geldiğimde modun değişmemiş olursa seve seve döverim seni

Kimkkai:
Çok iyi arkadaşlar biriktirmişim
Aferin bana


*
*

Her insanın baka baka kahrolduğu bir resim vardır. Kimi cüzdanında taşır bunu, kimi belleğinde. Biraz mutlu olup hayata alışmaya başladığında insan, birden durur, bile bile çıkarır o resmi yerinden. Yeniden mutsuz olabilmek için.

O da öyle yaptı. Pencereden küçük bir su birikintisinin içinde çırpınarak oynayan serçenin mutlu cıvıltılarını izlerken gülümsemişti. Bakışlarını elindeki fotoğrafa çevirince daha da genişledi gülümsemesi. Sehun'la olan fotoğraflarından sadece birisiydi bu.
Ayrıca en sevdiklerinden biriydi. O Sehun'a arkasından sarılmışken, Sehun gözleri kaybolana kadar gülümsemişti. Bu fotoğrafı çekildikten sonra Jongin burnunu onun yanağına sürttüğünde küçük bir kıkırdama kaçmıştı Sehun'un dudaklarının arasından. Aklına dolan anılarla yüzündeki ifade yavaş yavaş silinirken yerini durgunluğa bırakmıştı. Çok fazla özlüyordu. Canından bir parça koparılmış gibi acıtacak kadar çok.

Düşünüp durmaktan tükenmişti. Birileriyle konuşmaya ihtiyacı vardı.
Yixing'i çağırma sebebi de buydu. Çalan kapının sesiyle ayaklanarak kapıyı açtı.

Boynuna sarılan kollarla sendelemişti. "Benim gibi bir arkadaşa sahip olduğun için ne kadar şanslısın bir kere daha düşün bence Jongin."derken geri çekilerek dikkatle yüzüne bakmıştı esmerin.
"Uyumadın mı sen?"

Yalan söyleme ihtimali yoktu çünkü çöken göz altları bile kendini ele veriyordu. Geçiştirmeye çalıştı. "Uyudum işte biraz."
İç çekerek içeri yöneldi diğeri.
"Belli belli. Kim bilir ne kadar zamandır uyumuyorsun. Sen böyle yapınca geri geliyor mu peki?"
Elindeki paketi masaya koyarak kendini koltuğa bırakmıştı.
Bir iç çekmede öbüründen yükseldi.
"Keyfimden uyumuyorum sanki Yixing. Uykuya dalmamı sağlayan tek şey sürekli düşünüp durmaktan yorgun düşmek." dedi yanına oturken.

Obsessed With Kim Jongin | Sekai TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin