Lanet olsun.
Yakından daha da güzeldi. Bir insanın bu kadar güzel olması adil miydi? Uzun kirpiklerini tatlı tatlı kırpıştırarak bir elime bir yüzüme bakarken canıma kastı olduğundan emin olmuştum. Şaşkınlıktan açılmış küçük pembe dudaklarıyla hâlâ bana bakıyordu. "Sehun? İyi misin güzelim." diyerek elimi yanağına çıkarmıştım. Tanrım, resmen yanıyordu ve yanakları pembeleşmişti. Bir anda transtan çıkar gibi irkilerek geri çekilince elim havada kalmıştı.
"A-aa şey iyi- iyiyim tabi. Çok iyiyim. Merhaba." derken dudaklarındaki gülümsemeye gözleri de eşlik etmiş ve elimi tutmuştu. Ben, Kim Jongin lügatımda şu gülümsemeyi tanımlayabilecek tek bir kelime dahi bulamıyordum. Sanki zihnimin bütün odalarına bir kilit takmıştım ve Sehun'a odaklanmıştım. Başka bir şey düşünemiyordum.
Elini geri çekmeye yeltenmişti ama tabiki de bırakmaya niyetim yoktu. Ellerinin benimkilere göre soğuk olması onları ellerime hapsetme isteği doğuruyordu içimde. Öyle de yaptım. Masadaki elini de tutup ellerimin arasına alırken güzel suratına bakıp gülümsedim.
"Çok üşümüşsün. Isınsınlar biraz hmm?" Ellerimizde olan gözlerini gözlerime çıkardı. "Aslında hep böyleler." diyip gözlerini kaçırmıştı tekrar. O güzel gözlerin üzerimde durması için ne yapmalıydım? Hoşlanmadığı için mi böyle yapıyordu? Kötü düşünmemeliydim."Bende hep ısıtırım o zaman bundan sonra." Gözleri yine benimkileri bulmuş ve oyalanmıştı biraz. Ta ki öksürük krizine girene kadar. "Sehun iyi misin ?" Karşıya geçip yanına otururken suyu uzattım. "İç birazcık." Elimden aldığı bardağı sanki yıllardır suya hasretmiş gibi dikledi bir anda kafasına. Tanrım, çok komik görünüyordu. Daha fazla dayanamayıp kahkaha atmaya başlayınca bana dönmüştü. Kaşlarını çatarken "Ne gülüyorsun? Boğuluyordum burada." diye çıkıştı.
Dediğiyle daha fazla gülmeye başlayınca susturmak için yalandan koluma vurmuştu. Kendimi durdurmayı başarıp ona baktığımda asılmış dudaklarla karşılaşmam yüzümdeki gülümsemeyi de silmişti. Tanrım. Yapma bunu bana. Bu kadar tatlı olmak zorunda mıydı gerçekten.
"Tamam bak sustum. Niye öksürük tuttu ki bir anda? İyi misin?""İyiyim. Niye sustun ki sen? Gülsene."diyerek kafasını diğer tarafa çevirmişti. Parmaklarımı keskin çenesine yönlendirirken kendime çevirerek göz göze gelmemizi sağladım. "Sehunnnn hadi ama. Çok komik gözüküyordun bir anda suyu kafana dikleyince." Dudakları yavaşca yukarı kıvrılmış ve gözleri kısıldıkça kısılmıştı. Şimdi kahkakalara boğulan oydu. "Sadece şaka yapıyordum. Yüzünü görmeliydin."
Tamam. Bu kadar şaka yeterdi. Koluna sarılarak omzuna yaslandım. "Çok komik şakaların bittiyse, anlat bakalım Sehun, ne düşünüyorsun benim hakkımda? Beklediğin gibi miyim? Merak ettiğine değmiş miyim?" Konuya fazla mı direkt girmiştim? Daha ilk dakikalardan merak ettiğim ne varsa sorup onu sıkmak istemiyordum ama içimdeki merak beni yiyip bitirirken kendime hakim olamamıştım.
Sehun'dan ses çıkmadığına göre düşünüyordu. "Şey...böyle mi konuşacağız?"diyince kafamı kaldırıp yüzüne baktım. "Hmm bir sorun mu var? Bunda anlaştığımızı sanıyordum. Gelince omzunda uyutacaktın beni. Şuan uyumasam da böyle daha rahat dinlerim bence seni."
Ne diyeceğini bilemeyen bir hali var gibiydi. Çok mu yakın davrandım ilk günden, yapışmış gibi oldum diye düşünürken diğer eliyle kafamı omzuna yaslamıştı. Doğru yoldaymışım demek ki. "Hmm, peki o zaman. Öncelikle şunu söyleyebilirim ki geleceğini düşünmüyordum açıkçası. Çünkü herkesten gizlenirken kendini niye bana gösteresin diye düşünmüştüm. Hatta dolandırıcı ya da organ mafyası olduğu falan bile düşünmedim değil açıkcası...''
Gülmemle birlikte sarsılan bedenim sözünü yarıda kesmesine sebep olurken yüzümü bir sırıtış kaplamıştı. ''Bilemezsin... belki bir organınla çok yakından ilgilenmek istiyorumdur.'' Başımı kaldırarak yüzüne baktığımda sorgulayan ifadesiyle karşılaşmıştım. Aklındaki belirsizliği gidermek için elimi göğsüne koyduğumda elimin altında hissettiğim küçük darbelerle aynı şaşkınlık benim yüzümü de kaplamıştı. Kendi kalbim elimin altındaymış gibi hissediyordum. Çünkü benim kalbiminde ondan bir farkı yoktu kıpır kıpır hareketleriyle göğüs kafesimi zorluyordu. Sanki ateşe dokunmuş gibi elimi bir anda çekerken ortamın gerginliğini dağıtmak için gülerek ''Onu çalmaya niyetliyimdir belki.'' diyiverdim.
![](https://img.wattpad.com/cover/212953057-288-k138476.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obsessed With Kim Jongin | Sekai Texting
FanficKitapları çok satanlar listesinden hiç düşmeyen ve yüzü kimse tarafından bilinmeyen ünlü kitap yazarı Kim Kai. Ve Sehun. Onun kitaplarına takıntılı bir edebiyat öğrencisi. Asıl bağlandığı şey kitapları mıydı? #1 - Kaihun #1 - Sekai #1 - Exo #1 - Ex...