34| Feu de l'a(M)our

1.6K 75 98
                                    

Gökyüzü biraz daha karanlıklaşmıştı. Mavi üstüne mavi ve gecenin daha derin gölgeleri...

Herkesin üzerini aynı karanlık örtse de onların gecesi bambaşka bir gökyüzü gizliyordu. Ay, güneşe mutluluğunu fısıldarken onlar birbirlerinin olmak için yanıp tutuşuyorlardı sanki. Şimdi yalnızca gün aşkı tatmayacak, gece de ruh bulacak ve kutsanacak; tüm korkuları uçup gidecekti.

Ayrı geçen gecelerde ona sevgilisinin kokusunu taşıyan her bir yıldız, bu gece onlara en parlak halleriyle göz kırpıyordu. Yine de en parlak yıldızı esmere sorsanız, gökyüzündeki tüm yıldızları es geçip, bütün insanlara sevgilisinin gözlerinde ışıldayan bir çift yıldızı gösterirdi.

Bu gece birbirlerine karşı öyle açık seçiktiler ki ay tenlinin düştüğü yerd

e baş ucunda bir esmeri vardı, bir de evren. Esmerin dudakları, aşklarını mühürlercesine beyaz boyna öpücüklerini ve ısırıklarını bırakırken kirpiklerinin titremesine engel olamamıştı beyaz olan. O dudakların teninin üzerinde yarattığı harikalar aklını başından alıyordu. O dudaklar bu gece yağmurlarda ıslanmak, rüzgarlarda savrulmak, serserice sokaklarda dolaşmak istemesine neden oluyordu, yanıyordu bu gece.

Burnunu pürüzsüz boyna sürterken onu kendinden geçiren kokuyu derince içine çekti esmer. Ruhuna kazınan o koku... O anın bitmesini hiç istemiyordu, sonsuza kadar durdurmak istiyordu. Boynuna sokulduğunda içine işleyen, teninin eşsiz kokusu ona dinginlik veriyordu.

Aklında bu kokunun tarifine denk gelen bir ifade bulunca dudakları yukarı doğru kıvrılmıştı esmerin. "Manolya." diye fısıldadı sevgilisinin tenine. Boynuna vuran sıcak nefesler ve konuştuğu için boynuna sürtünen dudaklar içini titretiyordu Sehun'un. Aklı sadece hissettiklerine odaklanmış ve algılarını kaybetmiş gibiydi. Dediğini anlamayarak "Hmm?" diye mırıldandı.

Esmer yüzünü gömülü olduğu yerden kaldırken gülümsemesi daha da genişlemişti. Bakışlarını diğerinin gözlerine çıkardı."Eğer kokunu tanımlayacak olsam manolya derdim."

Manolya... Çok güzel bir çiçekti. Tek sorun onu bir kez kokladınız mı kokusunu kaybetmesiydi. Sevdiğine manolya diyenler, sevdiklerini koklamaya bile kıyamazmış, kaybolmasından korktuğu için.

Jongin'in sözleri Sehun'un içindeki kelebekleri kargaşaya verirken o çırpınışlarını susturabilecek tek şey sevdiği adamı doyasıya öpmekti. Yüzüne yayılan gülümsemeyle birlikte ensesindeki saçları serserice çekerek dudaklarını birleştirdiğinde istekle öpmeye başlamıştı esmerini. Dudakları birbirlerine galip gelme çabası içerisinde iken belini okşayan parmakların tenine sürtünerek yukarı çıkması
Sehun'un dikkatini oldukça dağıtıyordu. Çizilen yol bir ateş misali yakıp kül ediyordu geçtiği yerleri. Esmer onun bu boşluğundan yararlanarak ağzını diliyle yoklarken en son durağını dili olarak belirlemiş ve dilini emmeye başlamıştı.

Sehun sadece öpüşmeyle bile sertleşmeye başlamışken göğsündeki el okşamaya başlayınca ağzından bir inleme kaçmasını engelleyememişti. Ellerini diğerinin kemerine atarak açmaya çalıştığında geri çekilerek açmasını bekledi esmer. Gözlerini üzerinden ayırmazken ince parmakların heyecanla kemerini çözüşünü izlemek güzeldi. Pantolonundan kurtulup yine beyaz olanın üzerinde yerini alırken öpüşmekten daha da kızarmış dudaklara saldırdı. Ciğerleri nefes alma ihtiyacıyla çırpınırken, son nefesi olduğunu bilse bile ayrılmak istemiyordu bu dudaklardan. Dilini
pembe dudakların üzerinde gezdirirken kollarındaki ellerin sıkılaştığını hissetmişti.
Rotasını köprücük kemiklerine çevirirken, dilinin altındaki teni ıslatıp ezmeye başlamıştı. İz kalacağı belliydi. Ama kendi eserini onun tenine işlemekten inanılmaz bir zevk alıyordu.

Obsessed With Kim Jongin | Sekai TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin