Bölümü okurken yukarıdaki şarkıyı dinlemeyi unutmayıın! İyi okumalar^^
"AŞKIN KANUNU "
Mutluyum. Yaşadığım onca saçma şeyden sonra amaçsızca mutluyum. Cenkten gelen mesaj sanki dakikalar önce babam ile kavga etmemişim gibi,her şey normalmiş gibi yüzümde koskocaman bir gülücük oluşturdu.Mesajı her okuduğumda daha da gülümsüyordum. Bir yandan ağlıyor,bir yandan gülüyordum. Ben gerçekten bir deliyim.
Saatlerce mesaja baktım,güldüm,ağladım yaptım bir şeyler. Hava karanlık,odamın içi karanlık tam istediğim gibi. Siyah. Ruhum gibi,kapkaranlık.
Işığı açmak için ayağa kalktığımda ayağıma bir şey çarptı. Işığı açtığım da pembe bir kutu ile karşılaştım. Bu kutuyu kim koyduysa pembe sevmediğimi kesin biliyor ve benimle oyun oynuyor. Kutuyu açmak için yeltendiğimde kapı açıldı.
"Kızım nasılsın?" Gelen babamdı. Odama sık sık gelen bir insan değildir babam. Annemin ısrarı üzerine gelmiş olmasına yemin edebilirim."İyiyim babacım,sen?" YALAN!! Hiç iyi değilim baba,hiç.
"Pek iyi sayılmam aslında. Evde seni bulamayınca panik oldum. Bu yüzden biraz sert çıkıştım kızım sırf seni merak ettiğimden. Başına bir şey geldi sandım. Zaman çok kötü kızım sana bir şey olursa ne yaparım ben?" Bu konuşmayı annem yapsa kesin ağlardım. Ama babam,küçüklüğümden beri soğuk bana. Dedim ya odama hiç gelmez nasılsın diye sormaz. Babam bu konuşmayı yaparken ağlamadım. Hiç zorlanmadım da.
"Haklısın,özür dilerim."
"Başka bur şey demeyecek misin?"
"Ne diyebilirim ki?"
"Haklısın kızım,ne diyebilirsin ki? Bu arada odan güzelmiş beğendim. Ama neden siyah?" Allah'ım sabır ver.
"Ahh doğru sen ilk defa görüyorsun değil mi odamı? Ne kadar ilgili bir babasın. Odamın siyah olduğunu bile ilk defa fark ediyorsun. Ne güzel ya. Hayranım sana baba. Bu ilgisizliğine,kendini beğenmişliğine,sadece kendini düşünmüşlüğüne her şeyine. Ben artık 17 yaşındayım baba. Büyüyorum artık. Senin zihnindeki gibi 5 yaşında Lalin yok artık. Karşında 17 yaşına gelmiş bir genç kız var. Artık senin kurallarınla değil,kendi kurallarımla yaşamak istiyorum. Senin sürekli kızmandan,bağırıp çağırmandan bıktım artık anlıyor musun? Biz seninle hiç bir zaman normal bir baba-kız olamadık. Bu saatten sonra da olamayız baba. Ben senin kızınım baba. Benim soyadım Öztürk. Ben Cihan Öztürk'ün kızıyım. Benim ya kızın baba kızın. Lalin ben adımı bilmiyorsundur sen. Sadece babalık görevini yerine getirmek için baba süsü taşıyorsun sen. Sen asla gerçek bir baba olamazsın. Asla." Gözlerimden yaşlar akıyordu. Nasıl dolmuşum,bıkmışım bilmiyorum. Bunları nasıl söyledim bilmiyorum. İçimde anlam veremediğim bir huzur oluştu. İyi mi demeliyim,keşke mi bilmiyorum.
"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun kızım? Sence yeteri kadar baba olamıyor muyum sana? Haklısın kızım. Nasıl bir babayım ben değil mi? Özür dilerim kızım sana layık bir baba olamadığım için." Ayağa kalkıp kapıyo doğru yönelirken arkasını döndü.
"Sen hala benim 5 yaşındaki küçük kızımsın. Evet odana gelmiyorum. Ama geceleri senin yanına gelip küçükken en sevdiğin masalı okuyorum,beraber uyuyoruz. Sen ne dersen de ben senin babanım kızım. Ne kadar bencilce davransam da senin babanım. Evet sen Cihan Öztürk'ün kızısın. Bununla gurur duymanı beklemeyeceğim. Söz veriyorum hayallerindeki baba olmaya çalışacağım. İyi geceler güzel kızım." Odadan çıkıp kapıyı kapattığında hüngür hüngür ağlamaya başladım. Konuştukları için değil,söylediklerim için ağlıyordum. Yatağımda duran kutuyu yere bırakıp uzandım. Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken ne düşündüğümü bilmeden düşünüyordum. Gözlerim ağır ağır birbirine yapışırken kulağıma hafiften bir ses geliyordu. Bu ses tanıdığım bir ses degildi. Kim diye bakmadan uyumuşum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şelale
RomantikDizlerim de yatıyordu o gün. Sabaha kadar. Belki hiç başını bile oynatmadan öylece sabaha kadar uyudu. Yüzünün her bir detayını hafızama kazıdım. Gökyüzün de tek bir tane yıldız kalmıştı. O an kendime ve Cenk'e söz verdim. 'Yanındayım sevgili,gökyü...