Sudan...
Elimi yanıma attığımda soğuk çarşafla buluştu. Gözümü açtığımda yanımda kimse yoktu. Yataktan kalkıp banyoya girdim. Rutin işlerimi halledip üzerimi giyindim.
Saçlarımı tarayıp at kuyruğu yaptım. Aşağı indiğimde salonda da kimse yoktu. 'Ateeeş' diye seslendiğimde ' mutfaktayız' diye bağırdı. Mutfağa girdiğimde Ateş masayı hazırlıyordu. Masaya baktığımda gerçekten güzel olmuştu. Sandalyede oturan oğluma baktığımda elinde telefon sessizce video izliyordu. Yanına gidip yanaklarından öptüm. 'Günaydın . Keşke beni de kaldırsaydınız' dediğimde Ateş ' Günaydın. Biz hallettik.' dedi. Masaya oturup yemeğimiz yedik. Fransadan geldiğimizden beri Arel daha mutluydu. Gerçi neden mutlu olmasın ki babası yanındaydı. Ateşe her baktığında gözleri parlıyordu. Ateşte aynıydı Arelle çok iyi anlaşıyordu. Bir an aklıma gelenle Masadan kalkıp odama çıktım. İnşallah yanıma almışımdır. Odaya baktığımda yoktu . Bavulu da çıkarıp baktığımda hayal kırıklığına uğradım. Ateş için hazırladığım defter yoktu. Defter benim için çok önemliydi. Ateşin Arelin her halini görmesini istediğim için yaptığım defterdi. Sinirle yatağa oturup düşünmeye başladım. Fransaya gidip hem geri kalan eşyalarımı hemde defteri alamam gerekiyordu . Düşüncemi çalan kapı böldü. Gir diye seslendiğimde Ateş kucağında Arel ile içeri girdi. ' İyi misin ' diye sorarken ayağa kalkıp ' iyiyim. Biraz konuşalım mı ' dedim. Tek kaşını kaldırıp kafasını salladı. Areli yatağın üzerine bıraktı. 'Benim Fransaya gitmem gerekiyor. ' dediğimde kaşlarını çattı. ' Neden ' diye sorduğunda ' Eşyalarım orda kaldı onları almam gerekiyor. ' dedim. Ateş ' Gerek yok ne lazımsa burdan yenisini alırız . ' diyerek banyoya doğru yürümeye başladı. Arkasından gidip kolundan tutarak ' Benim için önemli ' dedim. Arkasını dönüp kolundaki elime ardından yüzüme baktı. Hemen kendime gelip elimi kolundan çektim. Gözlerimin içine bakıp ' önemli? ' dedi soru sorar gibi. Gözlerimi kaçırıp başımı ağır ağır salladım. Önümden geçip Arelin yanına gitti. 'Tamam gidip gelirsin ' dediğinde şaşırmıştım bu kadar kolay ikna olmasına . Aklıma gelenle Ateşe döndüm. ' Arelde benimle gelecek'. Kafasını hızla bana çevirip ' hayır sen kendin gidip geleceksin . ' dedi. Tabi ya Areli burda bırakacağımı zannettiği için kolay ikna oldu. ' Arel bensiz duramaz 2 güne geliriz zaten ' dediğimde sinirle ' Nerden bileceğim oğlumu yine benden kaçırmayacağını ' dedi. Ağzım şaşkınlıkla açıldığında kafamı sağa sola salladım. ' Saçmalama Ateş ' diye söylendiğimde sözümü kesip ' saçmalama mı ? Ben mi saçmalıyorum güldürme beni Su' diyerek sesini yükseltti. Daha ne kadar yaptığım hatayı yüzüme vuracaktı acaba? Derin derin nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. Gözüm Areli bulduğunda korkuyla bizi izlediğini gördüm. Ateşe bakıp 'sesini yükseltme Arel korkuyor ' dedim. Kafasını çevirip Arele baktı o da . ' Tamam konu kapandı gitmiyorsunuz' dediğinde ' hayır gidiyoruz' dedim. Bana bakıp sertçe ' gitmiyorsunuz dedim Su ' dedi. Daha fazla üstelersem kavga edeceğimizi biliyordum . Aklıma gelen fikirle gülümsedim. ' Gidiyoruz Ateş ama istersen sende gelebilirsin' dediğimde gözlerinde ilk önce sinir sonra şaşkınlık gördüm. Tek kaşımı kaldırıp yüzüne cevap beklercesine baktım. Kafasını sallayıp ' Tamam birlikte gideriz. Bem biletleri alırım ' dedi. Gülümseyip Areli kucağıma aldım. ' Erkene almaya çalış lütfen' dedim . Yanıma eşya almama gerek yoktu çünkü zaten orda vardı. Aşağı inip Areli koltuğa oturtup masayı toplamaya başladım. Bulaşıkları da yıkadıktan sonra salona geçtim. Arel elinde oyuncağıyla oynuyordu. 5dk geçmeden merdivenlerden gelen sesle o tarafa baktım. Ateş üzerine giydiği siyah takım elbisesiyle çok yakışıklı olmuştu. Gözlerimi gözlerine çıkarttığımda ' ben şirkete gidiyorum. Biletleri yarına aldım haberin olsun.' dedi. Arelin yanına gidip kucağına alarak boynundan ve yanaklarından öpüp geri koltuğa oturttu. Bana da görüşürüz diyip evden çıktı. Saate baktığımda 1e geliyordu. Biraz Arelle oynayıp salonu temizledim. Arelin karnını doyurup birlikte televizyon izlemeye başladık. Arel göğsüme yatıp gözlerini kapattı. Bende bir elimi beline sarıp bir elimle saçlarını okşamaya başladım. Huzurum yanımda, göğsümde uyuyordu. Benimde gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlıyordu. Direnmeyi bırakıp gözlerimi kapattım.
----------------------------------------------------------------------
Ateşten...
Eve gitmek için dakikaları sayıyordum artık. Yarın Fransaya gideceğimiz için işleri halletmeye çalışıyordum. Son dosyaya da imzamı attıktan sonra ceketimi alıp çıktım. Saate baktığımda 7ye geliyordu. Arabama binip kemerimi taktım. Yaklaşık 15 dk sonra eve geldiğimde kapıyı çaldım ama açan olmadı. Tekrar çalıp beklemeye başladım. Kulağımı kapıya yaslayıp içeriden ses duymaya çalıştım ama ses gelmiyordu. Acaba... yok canım yapmış olamaz . Tekrar kaçmış olamaz dimi? Salak salak kapıda bekleyeceğine anahtarla açsana diyen iç sesime hak verip kapıyı açtım. İçeriye girdiğimde gördüğüm manzarayla hem rahatlamış hemde mutlu olmuştum. Su koltukta yatmış Arel de Suyun göğsüne yatmış uyuyordu. Açık olan televizyonu kapatıp yanlarına gittim. Böyle uyumaya devam ederlerse Suyun boynu tutulacaktı. İlk önce Areli kucağıma alıp odaya çıkartıp yatırdım. Tekrar aşağı inip bu sefer Suyu kucağıma aldım. Kollarını boynuma sarıp kafasını göğsüme koydu. Saçlarını koklayıp tepesine öpücük kondurdum. Yukarı çıkarıp Arelin yanına yatırıp üzerlerini örttüm. Aşağı inip birşeyler atıştırdım. Odama çıkıp kendime yarın için çanta hazırladım. Bir kaç tane t-shirt bir kaç tane pantolon ve eşofman takımı koydum. Çantayı kapatıp kenara koydum. Banyoya girip kısaca duş alıp çıktım. Üzerime eşofman takımını giyip Suyun odasına geçtim. Örtüyü kaldırıp bende yatağa yattım . Elimi kaldırıp Suyun yanağını okşadım. Elimi indirip beline koydum. İyi geceler diye fısıldayıp uykuya daldım.
Biraz kısa oldu ama sizi daha fazla bekletmek istemedim. Okuduğunuz içn teşekkür ederim 🌷🌷
Oy ve yorum yapmayı unutmayın😍😍💙💙Şarkı önerir misiniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
zoraki evlilik
Roman d'amourzoraki bir şekilde evlenen Ateş Zorlu ve Su Aslan Ateş mi Su'yu buharlaştıracak , Su mu Ateşi söndürecek? Ya da bu aşk için ikisi de mi yok olacak ?