"Bu hikayede her şey sanılmaktan biraz da yanılmaktan ibaret."
Her şey bir neden sorusunun pamuk ipliğine bağlıydı aslında. Liva neden bunları hissediyorum diye sormadı kendisine, Lara neden saçlarımı boyatıyorum'un cevabını bulamadı. Sonra bir gün...
Bölüm şarkısı: Demi Lovato-Warrior (multimedya'davar❤)
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Bunlar benim için önemli:')
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yoğun bir baş ağrısıyla gözlerimi araladığımda odama geldiğim şekilde uyuduğunu fark ettim. Kıyafetlerim bile hala üstümdeydi.
Yatakta doğrulup yerdeki çantama uzandım ve içinden telefonumu çıkarıp saate baktım. İkiye geliyordu. Yani tam anlamıyla gecenin körüydü.
Bacaklarımı yataktan sarkıttım ve sarsak adımlarla odadan çıktım. Karnımın guruldamasıyla mutfağa doğru yürüdüm. Elimi sağ taraftaki düğmeye doğru atarak ışığın açılmasını bekledim. Birkaç saniye gözüme alışma süresi verdikten sonra yine aynı sarsak adımlarla buzdolabına doğru yürüdüm. Dolapta gördüğüm brokoliye karşı yüzümü buruştursam da başka şansım yokmuş gibi gözüküyordu. Hala uykum vardı, başım çatlıyordu, brokoliden başka yiyecek bir şey yoktu. Mükemmel!
Tabağı ses çıkarmamaya özen göstererek yemek masasına bıraktım ve cam bir bardağa su doldurup sandalyeye oturdum.
Tadını hiç sevmesem de başımın ağrısını geçirmem yani ilaç içmem için karnımın gurultusunu susturmam gerekiyordu.
Yaklaşık on dakika sonra yiyebildiğim kadar yiyip ilacı içtim ve tabağı tezgaha bırakarak odamdaki lavaboya doğru ilerledim.
Aynanın karşısına geçtiğimde birkaç saniye yansımamla bakıştım. Sabah yaptığım makyaj hala yüzümdeydi. Gözlerim uyuduğum için şişmişti. Rimelim dağılmıştı. Kıyafetlerim buruş buruştu. Harikaydım!
Hızlıca kıyafetlerimden kurtuldum ve duşakabinin içine girdim. Suyu ılık bir şekilde ayarladıktan sonra kafamı geriye doğru attım ve suyun yüzümü ıslatmasına izin verdim.
Kendimi kötü hissediyordum. Aklımda sadece Doruk dönüp duruyordu. Benim için özel bir insanı hayatımdan çıkarmak zorundaydım. Hem de sırf maddi durumu iyi değil diye...
Normal bir şekilde bu bana teklif edilse asla yapmazdım. Fakat şimdi durum farklıydı.
Acımasız fakat zorunlu bir tercihti bu.
Şampuanı avcumun içine döktüm ve ellerimi kafamın üstüne götürerek güzelce saçlarımı yıkadım.
Hızlı bir şekilde tüm vücudumu da yıkadıktan sonra suyu kapattım ve duşakabinden çıkarak bornozumu giydim.
Kendimi rahatlamış hissediyordum fakat bu hala kötü hissettiğim gerçeğini değiştirmiyordu.
Yatağın üstünde duran pijamalarımı üstüme geçirdikten sonra saçlarımı bile kurutmadan hızlıca yorganın altına girdim ve kendimi tekrar uykunun kollarına bıraktım.
