Medyada Arya'nın makyaj yaparken mırıldandığı şarkı var :)
Sabah çalan alarmımla birlikte uyandım.
Bugün günlerden cumaydı. Cuma günleri sadece iki saat dersim vardı. Onun dışında günüm boştu bu yüzden en sevdiğim gün cuma günüydü. Yani bugün.
Yatakta iyice bir gerinip yorganımı üstümden attım.
Elimi yüzümü yıkamak için banyoya gideceğim zaman yerdeki kıyafetlerime takılıp küçük bir düşme tehlikesi yaşamıştım ama bir şey olmamıştı. Bir daha takılıp düşme tehlikesi geçirmemek için yerdeki kıyafetleri toplayıp banyodaki sepetin içine attım. Daha sonrasında elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım.
Banyodaki işim bitince geri odama dönüp perdemi sonuna kadar açarak penceremi açtım ve gözlerimi kapatarak dışardaki temiz havayı derince içime çektim.
Sonrasında gözlerimi açarak dolabıma yöneldim ve bugün giyeceğim kıyafetleri çıkardım.
Hava bugün biraz serindi bu yüzden üzerime siyah ince bir boğazlı giyip altıma da siyah bir kalem etek giydim ve üzerime de kalem eteğimin bitiş hizasına kadar gelen salaş tarzda, sütlü kahve renginde bir hırka giyip hafifçe kollarını sıvadım.
Daha sonrasında yatağımı düzeltip telefonumu elime aldım ve müzik listemden bir parça açarak makyaj masama yöneldim.(Alicia Keys-Underdog)
Bir yandan şarkıya eşlik ediyor bir yandan da saçımı maşalıyordum.
Saçımla işim bitince sıra makyajıma gelmişti.
Pek fazla abartılı makyaj yapmayı sevmezdim. Genellikle yüzüme biraz krem sürer sonrasında dudaklarıma kirazlı bir lipbalm sürüp kirpiklerimle kaşlarıma şeffaf bir mascara uygulardım.
Ama bugün bir değişiklik yapıp kirpik diplerime bordo renginde dumanlı bir far uyguladım.
Makyajımla da işim bitince takı kutumdan küçük halka küpelerimi çıkarıp kulaklarıma taktım.
En sonunda hazır olunca çalışma masamdan gerekli olan kitaplarımı alıp çantama attım ve odadan çıktım.
Merdivenlerden inerken salondan gelen gülüşme sesleriyle salona yöneldim.
Kahvaltı ediyorlardı.
"Günaydın. Ben çıkıyorum."
"Günaydın. Gel de birlikte kahvaltı edelim"
"Birazdan dersim başlıyacak, geç kalmak istemiyorum anne."
"Bari iki üç bir şey atıştır kızım."
"Size affiyet olsun sevgili ailem. Ben kaçıyorum." diyip babama uçan öpücük göndererek onlara el sallamış ve arkamı dönüp kapıya adımladım.
Kapıyı açıp kendimi dışarı attığımda çantamdan telefonumu çıkarıp taksiyi aramış birkaç dakika sonra Porta'nın girişinde olacağını söyleyince telefonu kapatıp Porta'nın girişine doğru yürümeye başladım.
Sabah yürüyüşlerimi böyle gerçekleştiriyordum.
En sonunda koca demir kapıya ulaşınca güvenlik şefine günaydın diyip Porta'dan çıkmış ve kapının önündeki çağırdığım taksiye binmiştim.
Üniversitenin ismini verip arkama yaslanarak akıp giden yolu izledim.
En sonunda vardığımda ücreti ödeyip taksiden indim ve okula doğru adımladım.
İlk dersim üçüncü derslikteydi.
Bu yüzden üçüncü dersliğe doğru yürüyüp adımlarımı sınıfın önünde durdurdum. Profesör daha gelmemişti bununla birlikte derin bir nefes verip sınıfa girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜVEYDA
Novela Juvenil"Yanmaktansa yakmayı tercih ederim." ... "Tam kalbinin ortasında dağılan siyah bir mürekkebe sahipsin sen. Ama bu senin suçun değil, değil mi?" ... * Süveyda: Kalbin ortasındaki gizli günahların saklı olduğu karalık, siyah birikintiye deniyor. *