"Tamam kapatıyorum. Hadi, sen git hazırlan."
"Peki, görüşürüz. Ama dediğim gibi birleştirme işini bensiz yapıyım deme."
"Tamam tamam. Sensiz projeye elimi bile sürmeyecem."
"Umarım."
"Gerçekten. Hadi, sen git hazırlan. Yoksa geç kalacaksın."
"Peki, görüşürüz."
"Görüşürüüüz"
Aramayı sonlandırıp telefonu kapattım. Dolabımın önüne geçip bugün için en uygun kıyafetleri seçtim. Balıkçı yaka, kolları bol ve uzun, belinde kemeri olan mini ve gri renkli bir elbise giyip üzerine de siyah renkli uzun bir palto giydim.
Her zamanki makyajıma kıyasla bugün bir değişiklik yapıp kırmızı bir ruj sürdüm. Küpelerimi de takıp saçlarımı açtım. Saçlarım şuanda dalgalı olduğu için sadece parmaklarımı geçirip salık bıraktım.
Masanın üzerindeki parfümümü de alıp sıktığımda artık hazırdım.
Bugün günlerden pazardı. Yani Porta'nın kapılarının açılıp yola koyulduğu gündü.
Dün Derin ile buluşup karanlık odada fotoğraflara banyo yaptırmıştık ve projenin birleştirme kısmına kadar olan bütün her şeyi eksiksiz bir şekilde halletmiştik. Tüm günümüzü projeyle ilgilenerek geçirmiştik ve dünkü yorgunluk bugün de üzerimde etkisini göstermişti. Bu yüzden her ne kadar yorgun olduğum için gitmek istemesem de büyükannem ile büyükbabamı görmek için yola koyulacaktım.
Odamdan çıkıp aşağıya indiğimde babam ile abimin hazırlanmış bir şekilde salonda oturduğunu görmüştüm. Tek eksik annemdi.
"Ne kadardır bekliyorsunuz?"
"Benim ömrümün yarısı anneni beklemekle geçti kızım"
Babamın söylediği şeyle birlikte abim gülünce ben de kendime engel olamayıp güldüm ve hep birlikte gülmeye başladık. Biz öylece gülerken annem de merdivenlerden inip neden güldüğümüzü sorunca hepimiz susmuş ve kapıya yönelmiştik.
"Neden güldüğünüzü söylemeyecek misiniz?"
"Önemli bir şey değil. Babam espiri yaptı da ona güldük." Bir bakıma doğruydu.
Abimin durumu kurtarmasıyla birlikte rahat bir nefes verdik. Hep birlikte kapıdan çıkıp arabaya doğru yürümeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜVEYDA
Teen Fiction"Yanmaktansa yakmayı tercih ederim." ... "Tam kalbinin ortasında dağılan siyah bir mürekkebe sahipsin sen. Ama bu senin suçun değil, değil mi?" ... * Süveyda: Kalbin ortasındaki gizli günahların saklı olduğu karalık, siyah birikintiye deniyor. *