2.Bölüm

149 7 0
                                    

Bong cha'ya doğru uzatmış olduğu eliyle boynunda bulunan iz üzerinde dolaşmaya başlamıştı. Buna doğum lekesi diyemezdi. Böyle bir izi olsa farkederdi. Bu yeni bir şeydi ve emin olduğu tek şey ise bu izin kendi kendine olmadığıydı...

Y/n bir süre ize odaklanmış ve sonrasında ise arkadaşının dinlenmesi gerektiğini, kalktıktan sonra neler olduğunu, en azından hatırladığı kadarını* anlatacağı kanaatine varmıştı.

Yorganı üstüne örttü ve tepsiyi eline alıp odadan dışarıya çıktı.

Tepsiyi mutfağa bırakmış ve odasına geçmeye karar vermişti.

Bir kaç saatini kitap okumaya harcamış ve kitabı bırakıp telefonunu aramaya başlamıştı.

Aramaya devam ederken aklına, telefonunu oturma odasında unuttuğu gelmişti.

Y/n; akıl mı bırakırlar insan da...

Odasından çıkmış ve oturma odasına geçmişti.

Cep telefonunu koltuğun üzerinde görünce almak için bir iki adım atmışken bong cha'nın odasından gelen çığlık sesi yerinde öylece kalmasına sebep olmuştu.

Şaşırmış fakat şaşkınlığını bir kenara bırakıp hızlı hareketlerle odasına doğru yürümüş ve kapıyı açmıştı.

Bong cha'yı yatağında oturmuş ve korku dolu gözlerle ona bakarken bulmuştu.

Hızlı nefesler vermekte olan bong cha ifadesiz bakışlarını yn'dan ayırmamıştı.

Y/n arkadaşı hakkındaki endişelerini düşünmeyi bir kenara bırakıp yatağına yaklaşmış ve çok fazla ürkütmeden yanına oturmuştu.

Bong cha ise gözlerini devirmiş yüz ifadesini bozmadan boş bakışlarla yatağa doğru bakmaya başlamıştı.

Kız arkadaşına neler olduğu hakkında bir bilgisi bile olmayan y/n cümlelerine dikkat etmeye çalışırken konuşmaya yeltenmişti.

Yeltenmekle kalmış ve cümleler boğazında düğümlenmişti. Konuşmak yerine daha fazla yaklaşmış ve kollarını ona sarmıştı.

Bong cha başını hafifçe kaldırmış ve tepkisiz kalmaya devam etmişti. Bir çeşit transa geçmiş gibiydi. Tepki vermemeye devam etmesi yn'nin endişe ve korkusunu ikiye katlamıştı.

Sarmış olduğu kollarını yavaşça kendine doğru çekmiş ve gözlerini gözlerine sabitlemişti.

Bong cha ifadesiz bakışlarını duvardan ayırmamış ve gözlerinden süzülen yaşların farkına dahi varamamıştı.

Ne oluyordu bu kıza, tek gün içinde başka birine dönüşmüş gibiydi ve bu benim hiç hoşuma gitmemeye başlamıştı.

Konuşmaya başlamak için cümlelerimi düşünmeye devam ederken Bong cha'nın konuşmaya başlaması ile düşüncelerimden kurtulup pür dikkat onu dinlemeye başladım.

Bong cha; b-beni ö-öldürecekler...

İfadesiz bir surat ifadesiyle dinlediği kızın susmasıyla ağzını açmadan izlemeyi tercih etmişti.

Bong cha'nın kurduğu cümle karşısında ne tepki vereceğime şaşırmıştım doğrusu...

Sesini çıkarmadan başını hayır dercesine iki yana sallamıştı yn...

Y/n; neden böyle bir şey söylüyorsun,neler olduğunu bilmek istiyorum. Sana yardım edebilirim.

Bong cha başını kaldırmış ve açık olan pencereye gözlerini sabitleyerek konuşmasını sürdürmüştü.

Bong cha; b-ben bilmiyorum, b-benim p-peşimdeler... sen bana yardım edemezsin, onlar ikimizi de öldürür.

Y/n; kimse senin peşinde değil kendine gel lütfen.

Y/n konuşmaya başlamışken dış kapıdan gelen ses kurduğu cümlenin havada kaybolmasına neden oldu.

     Jungkook'dan devam

Bu kadar küçük bir mevzunun büyük bir olaya dönüşmesi sinirden dört köşe olmama yetmişti.

Buzdolabı olarak kullandığımız kızı bile ellerinde tutamamışlardı bu ahmaklar...

Kız çığlık atmasaydı eğer bu işi kökten halledecektim. Neyse hiçbir şey için geç değil öyle değil mi?...

Bong cha; o-onlar g-geldi, o-onlar g-geldi git burdan git..

Bong cha ani hareketlerle ayağa kalktıktan sonra y/n'nin kolunu tutmuştu. Kendine çekmiş ve ayağa kaldırmıştı onu...

Pencere tarafına zorla ite kalka götürmüştü. Olan biten her şeyi anlatabilmek için zamana ihtiyacı vardı fakat zaman çoktan tükenmiş ve onun aleyhine işlemeye başlamıştı.

Bong cha; çık burdan.
Y/n; hayır neler oluyor??
Bong cha; sana çık dedim çabuk!

Y/n arkadaşını ilk defa bu kadar sinirli ve asabi bir şekilde görmüştü. O an dediğini yapmış ve pencereye yaklaşıp içinden geçmişti. Bunu yaptığı için sonradan pişman olacağından haberi elbette ki yoktu...

Jungkook ve onunla gelen 2 vampir seslerini işittiklerinde artık çok geçti...

VAVEYLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin