Üvey Abim

FAHİŞE😒 (Bölüm 6)

Medya:Poyraz (Alvaro Mel)
%Evveet yeni bir bölümle karşınızdayımm...İyi okumalarr.
Biraz +18 sahneler olabilir dikkat edin!

Karşımdaki kişi Poyraz'dı ve elindeki silahı Yağız'a doğrultmuştu. Yanımdaki Uras'a baktım oda Yağız'dan başkasını tanımadığı için belirsizlik ile bakıyor-du. Hemen ne yapacağıma karar verip silahı Poyraz'a doğrulttum. Poyraz konuşmaya başladı.
-Ne o Papatya şimdi bana karşı Yağız'ı mı koruyorsun?
-Kes sesini Poyraz indir şu silahı eğer böyle yaparak benimle konuşmaya çalışıyosan istediğin bu şekilde asla olmaz.
-Şu an şu silahı indirirsem ne sen benimle konuşacaksın nede ben buradan sağ çıkacağım. Hah Papatya çok güzel bakıyorsun yine.
-Şu silahı indirsen konuşacağım seninle ve buradan sağ çıkacaksın ondan sonrası beni ilgilendirmez dedim ve Poyraz'a baktım. Poyraz silahın emniyetini açtı. Kendinden emin bir şekilde tetiği çekti.
-Poyraz seni son kez uyarıyorum!
-Neden ha neden? Onu öpüyorsunda beni neden önemsemiyorsun be Papatya şimdi onu öldürürsem benim olacaksın dedim ve durdu o an tetiğe basacağını anladım ve hızlı bir şekilde ateş ettim. Kurşun tam da kalbinin altına denk geldi ve yere yığıldı Poyraz. Hemen Yağız'ın yanına gittim ve kaldırdım onu yerden. Adamlarıma Poyraz'ı yerden kaldırmasını ve hastahaneye götürmelerini söyledim. Herşey hâllolunca Uras ben ve Yağız bizim eve geldik. Uras'ın gözlerine bakınca kısa bir hayal kırıklığı gördüm kimse bişey söylemeden 30 dk boyunca oturuduk en sonunda Yağız kalkması gerektiğini söyledi ve çıktı. Evde sadece Uras ve ben kaldık. Tam odama çıkmak için kalktığımda Uras'da kalktı ve konuştu.
-Benim seni öpmemi yanlış olduğunu söyleyip benden uzaklaşıyosun fakat it bir herifi kendi isteğinle öpüyosun.
-Ben bi anlık birşeydi gerçekten. Bunu söyledikten sonra hız yanıma geldi ve beni kendisi ile duvar arasına sıkıştırdı. Ellerimi ise kullanamayacağım bir konuma getirdi.
-Bi anlık birşeymiş hah demek ki seni ben tatmin etmiyorum
-Uras hayı cidden ufak bir hataydı bir daha tekrarlanmaz biz..... biz kardeşiz bir kere.
-Bahanen kardeş olmamız mı? Tamam öyle olsun dedi ve benden uzaklaştı arkasından dolu gözlerle baktım aniden bana döndü ve bağırdı.
-Ağlama gerizakalı! Herşeyi yapıp ağlama dedi o anda kapı çaldı ikimiz de kapıya yöneldik kapıyı açtıktan sonra sarı saçlı donu ile aynı boyda etek demeye bin şahit isteyen bir kız fahişe girdi. Kırmızı ruj sürülmüş dudakları ile bir adet makyaj kuyusuna düşmüş çakma sarı . Hemen beni itip kollarını Uras'ın boynuna doladı ve dudağına yumuldu . Uras ise ona hemen karşılık verdi. Çakma sarıyı kucağına alıp bana alaycıl bir bakış attı.
-Kardeşim kapıyı kapatırmısın dedi yüzüne bile bakmadan kapıyı kapattım. Hemen çakma sarıyı kucağına alıp merdivenlerden odasına çıkardı ve kapıyı kapattı. Bende bir süre sonra çalışma odama çıktım. Çakma sarının inleme sesi tüm evi dolduruyordu. Bende aynı zamanda şirket dosyaları ile uğraşıyordum dafa fazla katlanamayıp Uras'ın odasına girdim. İkisi birlikte yatakta uygun olmayan bi pozisyonda işlerini hallediyolardı. Çakma sarı altta Uras ise onun üstünde aletini çakma sarıya sokuyordu bi ileri bir geri aynı zamanda çakma sarının göğüslerini avuçluyodu... benim geldiğimi bile fark etmediler bende öksürdüm.
-Rahatsız etmek istemezdim ama önemli işlerim var ve inleme sesleriniz tüm evi dolduruyor biraz daha sakin bir şekilde işinizi halletmenizi istiyorum. Size kolay gelsin diyip odadan çıktım. 15 dk kadar bir süre sonra kapının kapanma sesi geldi ve benim çalışma odama biri girdi. Uras olduğunu bildiğim için kafamı bile kaldırmadım. Yanıma gelip oturdu. Bende onun zıttı olan tarafa doğru kaydım.
-Ne ile uğraşıyordun Papatya dedi. Cevap vermedim. Bu sefer daha sesli bir şekilde bağırdı.
-NE YAPTIĞINI SORDUM SANAA!!
-MERAK ETME SENİN GİBİ GİDİP BİRİNİ BECERMİYORUM. ŞİMDİ ÇIK ODADAN HEMEN! Dedim ve ona baktım. Aniden ayağa kalkıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı ellerini ise kalçama götürüp sıktı. Anında kendimi geriye çekip tokadı bastım. Bunu beklemediği için kafası yana savruldu. Bağırmaya başladı.
-Küçük fahişe biraz önceki sürtükten hiçbir farkın yok senin dedi. O an kalbimin parçaponçik (evet evet parçaponçik shxhshdh) olduğunu hissettim hiç birşey demedim sadece gözlerim doldu fahişeymiş hah !
Hemen odadan çıkıp kendi odama gittim ve kapıyı kilitledim. Bavullarımı çıkardım ve odamdaki her şeyimi içine doldurdu. Üstümü de değiştirdiktem sonra odadan çıktım. Annemler gelmişti. Uras annem ve Soner bey salonda oturuyorlardı. Hemen salona gidip anneme sarıldı herkes bi bana bi bavullarıma bakıyorlardı.
-Anne hemen Amerika'ya gitmem gerek. Maalesef artık oraya yerleşmem gerek şirkette düzelmesi zor işler varmış. Seni seviyorum ne zaman istersen gel anne.
-N-nee kızım daha geleli kaç sene oldu kesin mi oraya yerleşeceksin kuzum dedi annem.
Dolu gözlerle başımı salladım ve annemi öpüp Soner Bey'in yanına gittim.
-Kendinize dikkat edin Soner bey annem size emanet dedikten sonra vedalaşıp Uras'a son bir bakış attım tam çıkacakken annem konuştu.
-Kuzum abin ile de vedalaş.
-Merak etme anne abim bana biraz önce hayatımda unutamayacağım bir hediye verdi hemde arkadaşıyla birlikte sahi arkadaşının adı neydi yoksa görümcem mi o kız çok yakındınız gerçekten.
-Buse Buse'ydi adı.
-Gelinin adını da öğrendiğime göre artık gitme vaktim geldi uçağı kaçırmak istemem kendinize iyi bakın. Abi sende geline iyi davran kızı üzme dedikten sonra korumalara bavulları bagaja yerleştirmelerini söyledim ve kapıdan çıktım. Tam arabaya binecekken biri kolumdan tuttu. Bilin bakalım kimm? Uras diyenlere +10 puan hahahah
-Ne var?
-Gitme lütfen özür dilerim Papatya lütfen ben sadece kıskandım lütfen gitme. Öyle demek de istememiştim kendimi kaybettim sadece.
-Abicim sen bana karışma hakkını biraz önce kaybettin. Yoksa Buse'n seni tatmin etmedi mi ama bayağı zevk içindeydiniz. Neyse Buse şimdi seni özler git yanına abicim nede olsa benim gibi bir fahişeyle de muhattap olmak istemezsin dedim ve suratına bile bakmadan arabaya bindim. Son gazda arabalara makas ata ata havaalanına geldim. Hızla arabamı eve götürmelerini söyleyip kontrollerden geçtim. Hemen uçağa bindim. Cam kenarındaki yerime geçtim. Benden hemen sonra binen kişiye bakmadım ama çok tanıdık bir kokusu vardı tam yanıma döndüm ve bana bakan 1 çift göz ile karşı karşıya geldim. Oha bu kadarı da tesadüf olamaz ya Tanrı'nın işine bak sen dedim.

^Acaba Papatya'nın yanına kim oturdu.
^Hikayenin gidişatı nasıl olacak?
^Bu bölümde Uras mı haklı yoksa Papatya mı?