1 Hafta Sonra:
"Evet baylar 6 mekan gezdik, şimdi hangisini istiyorsunuz?" Sherlock ve John birbirlerine baktılar ikisi de aynı yeri çok sevmişlerdi. John söze girdi "4. Mekanı çok sevdik Bayan Brown, 4. Yer düğünümüz için en uygun yer." elele tutuştukların da Bayan Brown tebessüm etti. "Pekala o zaman ben mekan sahibine haber vereyim, para işlemlerini zaten halletmiştik. O zaman tekrar hayırlı olsun." diyip gülümsedi ve çiftimizi baş başa bıraktı.
4. Mekan olarak adlandırdıkları yer Londra'yı kuşbakışı şeklinde gören, yüksekte, çimlik bir alandaydı. Bina beyaz sütunlar ve duvar yerine camlarla inşa edilmişti. Tavanı kubbe şeklindeydi ve o da camdan oluşuyordu. Büyük bir dans pisti vardı. Nikah masası beyaz ve şıktı. Binanın arka kısmında büyük bir süs havuzu ve fotoğraf çekim alanı bulunuyordu. Gece parti burada olacaktı; şık bar masaları, barmenler, garsonlar, şefler, dans eden insanlar, içki içen yakınlar, tanışan insanlar...
Mekanı seçmişlerdi, eve gittiler ve bir kaç iş daha onları bekliyordu, örneğin davetliler.
Daha önce hatırlattım mı veya söyledim mi hiç bir fikrim yok. Bu kitapta bildiğiniz üzere mystarde de var ve o orada kalacak yani orda tatildelerdi burda burdalar, yakınlar ama sevgili değiller!! Johnlock da!
Öncelikle Bayan Hudson, Molly, Greg, Mycroft, Sherlock'un anne ve babası, Harry, Mike (Mike Stamford), Anderson ve Sally'i de piç etmek için eklediler, bir sürü kişi yaptılar aslında bir düğüne göre tam sayılabilirdi, toplam 60 kişi çağıracakları gelemeyecek 10 kişi olsa 50 kişi olurdu.
Saat akşam beş olduğunda karşılıklı oturup çaylarını içtiler, yarın ki düğünleri hakkında konuştular. Çaylarını içtikten sonra damatlık alacaklardı ve ardından düğün yemeği tatmaya gideceklerdi. Gece de düğün danslarını çalışacaklardı.
Damatlık almak için İngiltere'nün en gözde yerine gitmeye gerek yoktu, Mycroft varken. Sherlock, Mycroft'la konuşmuştu. 221B Baker Sokağının karşısına bir tane tırdan biraz daha küçük kamyon yanaştı. Sherlock ve John hemen aşağıya indiler. Kamyondan da 5 kişi indi. 'Merhaba' laştıktan sonra kamyonun kapısını açtılar. İçerisinde olmayan giysi yoktu. Genç bir oğlan "Buyrun efendim içeriye alalım sizi" diyerek içeriyi gösterdi eliyle, John ve Sherlock içeri girdiklerinde o kadar çok seçenek vardı ki.
5 görevli de etraflarında pervane oluyordu. Bin bir tane damatlık denediler. Bir ara John 'Ben şişman ve çirkinim' ve 'Beni sevmiyorsun Sherly' triplerine girmişti. Sherlock kırk bin tane takla atmıştı John'u mutlu edebilmek ve öyle olmadığına inandırabilmek için. En sonunda tam kendi boyutlarına ikisininde hoşuna giden ve tam olan takımı seçmişlerdi.
Altı üstü takım elbise dememek lazım mış. Kumaşı, markssı, boyu, rengi, uyumu, sevilmesi, nasıl gösterdiği.. Ve daha fazlası olan bir sürü şeye dikkat edilmesi gerektiğini tekrar anladılar.
Krem rengi bir gömlek, küllü siyah rengi ceket ve pantolon, dış çeperi altın, içi siyah galaksik kol düğmeleri seçmişlerdi.
Saat akşam yedi buçuk civarıydı, Londra'nın göbeğinde düğün yemekleri yapan ünlü bir restorana girdiler. Tattılar, beğendiler ve yarın için getirecekleri saati belirlediler.
Eve gittiklerinde Bayan Hudson'ın yaptığı çorbayı içtiler birazda dolapta iki gün önce yaptıkları pudingi yediler.
Sherlock telefonundan youtube'u açıp düğünlerinde ilk danslarını edecekleri müziği açtı.
*yazarınız burada tıkanıyor, yani dans müziği adı vermek isterdim ama bulamadım doğruyu söylemek gerekirse. Bildiğiniz ilk dans işte osöwpdöeld
Ellerini havada birleştirdiler, Sherlock, John'un beline elini sardı. John diğer elini Sherlock'un omzuna koydu. Sherlock, "Adımlarıma uyum sağla, dönüşlerde kabasın." "Sen beni nerde dans ederken gördün?" "Sen uyum sağla" "Tamam"
Müzikle, bedenleri ve ruhları senkorize olmuş bir şekilde. Hafif bir rüzgarda yere süzülen bir yaprak gibi, etkili ve narince hareket ediyorlardı.
Kendilerini dansa ve müziğe o kadar kaptırmışlardı ki, eşikten onları izleyen Bayan Hudson'ı bile görmemişlerdi.
Bitriş yaptıklarında alkış sesi gelen eşiye baktıklarında ev sahibeleri, anneleri gibi sevdikleri yaşlı gözlerle onlara bakan kadını gördüler. "Ah! Sherlock, John. Muazzamdınız!" ikisi de gülümsedi koca kalpli kadına.
*Birden Bayan Hudson'a bambaşka bir sempati dopdu içimde, nedenini bilmiyorum ondan bu kadar üstünde durdum Bayan Hudson'ın 🤧😁
"Neyse yarın sizin düğününüz var, uyuyun da uykunuzu alın azcık. Biliyorum ben, evlendikten sonra tamamen davalardan uyuyamayacaksınız." dediğinde, John dayanamayıp her şeyden çok sevdiği kadına sarıldı, Bayan Hudson şaşırmış olacak ki ilk karşılık vermedi ardından o da sarıldı. Sherlock sarılmaları hiç sevmese bile nişanlısı ve annesi gibi sevdiği kadın olduğundan o da sarılmaya katıldı. Bir kaç dakikalık sarılmanın ardından Bayan Hudson ayrıldı "Oğullarım benim, hadi yatın uyuyun. İyi geceler." "İyi geceler" "İyi geceler Bayan Hudson." dediler. Kadın minik topuklularıyla merdivenden inince, John Sherlock'a döndü "Neden az önce ben kadın rolünde dans ettim?" diye sorunca "Sonra konuşalım, Bayan Hudson'ın da söylediği gibi yarın bizim düğünümüz var ve uykuya ihtiyacımız var John. Hadi gel" dedi geçiştirmek için.
John önce kendi odasına gidip pijamalarını giydi. Sherlock'un yanına gittiğinde Sherlock pijamalarını giymiş yatakta yatıyordu. Kapı girişi tarafına geçti John. Kolunu Sherlock'un omzuna doğru atıp Sherlock'u göğüsüne yatırdı. John, "İyi geceler hayatım" "İyi geceler.." dedi ve Sherlock kafasını kaldırıp John'un dudaklarına minik bir buse bıraktı.
John, Sherlock'un saçlarıyla oynayarak hem uyudu hem uyuttu.
Selam bu bölümümüzün de sonuna geldik 😁🤧😄
Bir sonraki bölğm düğün falan ama benden çok bir şey beklemeyin 😄
Neyse bu bölümde 800 kelime oldu 🤧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Kiss Of Johnlock | TAMAMLANDI
Fanficİçten içe yanıp tutuşan, kalplerinde ki ateşle bir birlerine ait olmuş dünya üzerinde ki tek Danışman Dedektif ve emekli bir Ordu Doktoru'nun aşk hikayesi. Aşkın bir dezavantaj, kimyasal bir kusur olduğunu düşünen Sherlock Holmes ve eşcinsel olduğun...