~6.bölüm~

52 7 4
                                    

Mey: kanka sinamayı boşver ormanda kamp yapalım mı?

Sara: kamp nereden çıktı?

Mey: ne bilim güzel olur dedim 2 power bank de bendeydi şarj ettim hem sen ormanlık alanları çok seversin gözün gönlün açılsın az :)

Sara: peki çadır sizdeydi bende uyku tlumu ile ek olarak kendi power bank imi alim nerde buluşalım?

Mey adresi yazdıktan sonra uyku tulumları ve power bank imi alıp çıktım. Aslında haklıydı orman sakin ve huzurlu bir yerdi. Kafamı dağıtmamda epey yardımcı olucaktu. Umarım yağmur yağar diye dua etmeye başladım. Loş ışıkta yağmur sesleri çok huzulu gelirdi bana. Mey'in attığı adrese gittim. Bir kaç grup da vardı. Yanlız da olmıycaktık. Mey beni görünce el salladı. Bende ona bakıp sırrıttım. Bir birimize sarıldık. Ve kamp için ormana girmeye başladık. Mey ile gıybet e dalmışken arin aradı. İçimden çok açmak gelmese de olayları merak etmişti. Mey'e önden gitmesini ve ona yetişicemi söyledim. Tamam diyip gitti. İleride hatt çekmiyordu bildiğim için burda konuştum. Tüm herşeyi anlattıktan sonra kamp alanına doğru yürümeye başladım. Arkamda bir ses duydum arkamı döndüm ve. Tabiki hiç bir şey yoktu. Ama sürtünme sesi hala geliyordu. Yere baktım ve. HASİKTİR!. hayayımda ki en tiz çığlığı attım ve kamp alanına doğru depar atmaya başladım. Mey bana şaşırmış bir biçimde bakıyordu.

Mey: ne oldu lan sana?

Sara: yok bir şey

Mey: ağzımı bozdurma şu haline bak ölümden daha beyazsın şuan.

Sara: arin ile konuştuktan sonra buraya geliyordum. ve kolum kadar siyah bir yılan gördüm. ondan korktum.

Mey biraz sırıttı. ve çadıra doğru yöneldi. bende arkasındayım. yılanlardan normal şartlarda korkmam. Ama bir anda gördüğüm için olsa gerek. Gece olmuştu. Hepimiz ateşin etrafında toplandık. Ve ben hep filmlerde gördüğüm şeyi yaptım. Marşmelov u çubuğa saplayıp ateşe tuttum. O sırada geleneksel olduğunu düğündüğüm bir şey yapılmaya başlandı. KORKU HİKAYELERİ! aman tanrım ne kadar ne mutlu oldum. Bilemezsiniz. Korku hikayelerini sanki daha dün gece aşırı paranormal bir olay yaşamamış gibi dinledim. Biraz daha vakit geçirdik. Mey ile sohbet ettik. Marşmelovlarımızı yaktık. Sonra gene denedik. Böyle 1 2 saat geçmişti. Mey ile uzandım ve yıldızları izlemeye başladık. Spotify (bu Bi reklam değildir) açıp müzik dinlerken yıldızları izlemek... Bu çok huzurluydu. Orman havası. Yıldızlar ve evrensel müzik. Mey uyumak için çadıra girmişti. saat 23:35 Di biraz daha durup bende çadıra giricektim. Böyle dinlenmeyeli uzun zaman olmuştu. Saat tam 00:00 da içeri girdim mey horlaya horlaya uyuyordu. Sırrıttım ve çadırı kapattım. Yanına uzanıp uykuya daldım.

Mey: Sara. Sara. Kime diyom ya. HEYYY ALOOO uyanacak mısın polis mi çağrim lan ALO.

Sara: efendim nora?

Mey: başlama esprine şimdi kalk hadi eve gideceuz.

Sara: bir gün kalalım noluy

Mey: okula da klonlarımız gider artık.

Sara: valla mı?

Mey: of kalk hadi lafa tuttu bide beni pişt hadi be bu alarm seni nasıl kaldırıyor ya

Meyi geliştirip ayağa kalktım. elimi yüzümü yıkayayım derken. Ormanda olduğum aklıma geldi. Dere çok uzaktı ve ben çok üşeniyordum. Hazırlanıp mey ile yola çıktık. herkes den önce çıktığımız için taksi çağırmak zorunda kaldık.

Mey: kanka çok garip bir şey okudum

Tek kaşımı kaldırdım

Sara: neymiş o?

Mey: şeytanlar ve vampirler hayvan şekline girebilirmiş özellikle de yılan

Bu bilgi beni biraz korkutsa da bozuntuya vermedim.

Sara: kaynak ne götüm mü?

Mey bir kahkaha attı ve taksi gelene kadar konuşmaya devam ettik. Taksi geldi okula gittik bu gün gerçekten iyi geçmişti.

Evet arkadaşlar bu günlük bu kadar hasta olduğum için biraz kısa kestim umarım beğenirsiniz kendinize iyi bakın görüşmek üzere baybay

Ops, Devil? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin