Ops, Devil?

~3.bölüm~

Devam...

Mumları yaktık. ışıkları söndürdük. ve hepimiz tahtanın etrafında toplandık. Parmaklarımızı üçgen şeyin üstündeki cama bıraktık. (bunun ismini öğrenmem lazım)
İlk başta herkes için bir sonsuzluk işareti çizdik. Ardından ruh'u çağırmaya başladık. Hiç bir şey olmuyordu

Mey:size bunun saçma olduğunu söylemiştim

Sara:bir yerde hata yapmış olabilirim hemen pes etmeyelim.

Mey:bunu yapmamız başlı başına bir hata zaten!

Sara:mey susar mısın lütfen?.

Mey bana bakıp önüne döndü. bende herşeyi tekrarladım. Tekrarladım. Tekrarladım. Olmuyordu geceye baktım. Gözleri dolmuştu. O sırada aklıma bir bilgi geldi. Üçgen şeyin üstündeki cam. "reis böyle güzel oldu bence böyle olsun" diye tasarlanmamıştı. o cam sayesinde o an her neredeyseniz. etrafınızdaki ruhani varlıkları görmek içindi. Hemen onu elime alıp camla etrafa baktım. Ama nafile hiç bir şey yoktu herşey aynı gözüküyordu. Gece de denemek istedi ben bir şey görmediğim için bakmasın da bir sakınca görmedim. Ve ona uzattım. Elimi koparıcakmış gibi aldı. Etrafa baktı oda bir şey görmemişti. tepkisinden belliydi görmediği zaten. Ama daha sonra elleri titremeye başladı. Tamam şuan cidden korkuyordum.

Mey:sara ne oluyor lan?!

Sara:gece gece bana bak iyimisin!?

Mey:sara ne oluyor söylesene!

Sara:ne bileyim lan?! Belki bir şey gördü yada gördüğünü zannetti.
GECE!

Mey:yapmayalım dedim ya

Çağlayan:abi Bi sakin olun şuan kavganın sırası değil gece bana bak!

En son dayanamayıp geceyi sallamaya başladım beni itti. ve elindeki üçgen şeyi tahtaya sertçe vurdu. Hepimiz ona bakıyorduk. Sinirli bir şekilde "az önce ne yaptıysan aynısını yap!" dedi olumsuz anlamda kafamı salladım. bunu ona yapmıycamtım. Gece Bi anda kollarımdan tutup beni kendine çekti. Ve "sana az önce ne yap dediysem onu yap!" dedi mey ve Çağlayan a baktım. yap dercesine başlarını salladılar. Bende tamam dedim ve herşeyi tekrar yapmaya başladık. Ama bu sefer hareket ediyor du vicüdum kas katı kesilmişti. Ona bir kaç soru sormaya başladık.

+Adın ne?
-devil
Ne? Devil mi kızlara baktım. onlarda bana baktılar. evet şuan kelimenin tam anlamıyla. hepimiz sıçmıştık. Bir kaç soru daha sorduk. İlk başta gece yapıyor vicdanını rahatlatıyor sanmıştım. Ama Bi yerden sonra kontrolu kaybettik. Kendi kendine hareket ediyordu. Hiç birimizin ettirmediğinden gayet emindim. Çünkü çok sert ve hızlı hareket ediyordu. Parmağımızı koyduğumuz cam kısım ısınmaya başladı. mey elini çekti ve sürünerek bir köşeye kaçtı. Daha sonra Çağlayan aynısı yaptı. Neredeyse elim yanıyordu ama çekmiycektim. Geceye baktım daha sonra oda elini çekti. Hipnoz olmuş gibi tahtaya bakıyordum. Elim yanıyordu ama çekemiyordum. Daha sonra cam kırıldı. ve parmağım tahtanın üstüne kanamaya başladı. Sadece bakabiliyordum. daha sonra etraf yavaş yavaş karardı. ve hiç bir görmemeye bağladım...

Mey'in gözünden :

Mey:sara bayıldı ne bok yiycez!

Gece:bilmiyorum bilmiyorum hiç bir bok bilmiyorum!!

Çağlayan:susun! biriniz bana su versin biriniz de hocalardan birini çağırın!

Gece direk çantalarda su aramaya başladı bende salona inip ilk bulduğum hocayı çağırdım.

Hoca:mey ne oldu neden bu kadar titritorsun?

Mey:hocam sara bayıldı benimle gelin!

Hoca: ne?

Mey: hocam gelin işte!

Hoca ile koşa koşa soyunma odasına gitmiştik. Girdiğimde tahta yoktu Çağlayan tahtayı kırıp atmıştı. Bence en iyisini yapmıştı. gece ise su ile sarayı ayırmaya çalışıyor du. Hoca ambulansı aradı. Ve sarayı su ile ayıltmaya çalıştı. Geceye garezi var çünkü onda su ile ayılmadı hoca da ayılıcak. Sara ya ne olmuştu?. Neden kaçmamıştı?. Gece ne görmüştü?. Ben bunları düşünürken ambulans gelmişti bile. sarayı alıp gittiler. bizde yanına gidebilmek için mecbur okulun bitmesini bekledik.

Evet arkadaşlar umarım hikayeyi beğenirsiniz yarın devam edeceğim bir şey gözünüze takılırsa yazın lütfen herkese şimdiden teşekkür ederim kendinize iyi bakın bay bay