-17.bölüm-

23 6 6
                                    

Sabah sakin bir şekilde uyandım. Alışık olduğum bir şey olmadığı için biraz şaşırmıştım. Hafiften yağmur yağmaya başlamıştı ve toprak kokusu her yeri sarmıştı. Şuan çok huzurlu bir orman havası vardı. Bir derenin yanına gidip oturdum. Yağmur yavaş yavaş hızlanıyordu. Şahsen şuan istediğim şeyse sağanak yağış olmasıydı. Bir yerden rüzgar eserken diğer yerden yağmur damlaları beni sakinleştirmişti. Üşüyordum ama içimdeki cehennem yüzünden olsa gerek hissetmiyordum. Sanki yüzüme vuran her damla da günahlarımdan arınıyordum. Bunu düşününce kendi kendime gülümsedim. Şeytanın kızı günahlarından arınıyor. Cümlenin absürtlüğü karşısında gülmeden edemedim.

- çok mutluyuz bakıyorum bu kasvetli havaya rağmen?

Gelen kişi candı onu kurtardığımdan beri konuşmamıştık. En azından bir teşekkürü çok görmemeliydi. Gene de olan her şeye rağmen hafif bir sırıttım.

+ yağmuru severim. Bana açıklayamadığım bir huzur verir.

-evet...

Sanki bir şey söylemek istiyormuş da çekiniyormuş gibiydi. Bilmiyorum istediği şey her neyse bu kadar çekinmesine değer umarım.

-beni kurtardığından beri seni göremedim ve teşe...

+sıkıntı yok.

Aslında tekrar düşününce teşekkür'e gerçekten gerek yoktu. Orda kim olsaydı aynısı yapardım.

-ben gene de teşekkürümü edeyim. Benim ve kardeşimin hayatını kurtardığın için teşekkür ederim.

Cevap vermek yerine gülümsedim. Oda cevap beklemedi zaten.

-otura bilir miyim?

Yana kayıp gelmesini işaret ettim. ve yağmurun altında biraz sohbet ettik. Gene cenettin sıkı kuralları yüzünden gitmesi gerekti. Normal şartlarda buna üzülürdüm. ama şuan tek kalmak en çok istediğim şey di.

-görüşür müyüz?

Hafif sırıttım

+görüşürüz ;)

Can gittikten sonra yürümeye başladım. Her yerim ıslanmıştı. Ama umrumda değildi. Yavaş yavaş yürürken sanki bir daha nefes alamiycakmış gibi havayı içime çekiyordum.  İlerlemeye devam ederken bir ağlama sesi duydum. Noldunu merak ettiğim için ve başımı bir türlü beladan çıkarmadığım için gitmeye karar verdim. Ses'e yaklaştıkça 9 ya da 10  yaşında birinin ağlama sesiydi en sonunda çocuğu gördüm. Sarı saçlı ufak tefek bir çocuktu. Buraya nasıl gelmişti birisimi getirmişti bilmiyorum ama çok korktuğu kesin di. Tam çocuğa yaklaşacaken birinin sesini duymam ile olduğum yerde pustum.

-napıcaz bu çocuğu?!

Adamın sesi hem sinirli hemde soru sorar gibi çıkmıştı.

+çocuğu o ka*pe ye mi bıraksaydık hayatta olmaz.

Kimden bahsettiğini bilmediğim için ses etmedim. Sadece oturup onları izledim.

-beni neden bu işin içine soktun o zaman?

Şahsi açıdan adam haklıydı ama hangi suçlunun tek gezdiği görülmüş ki. Zor bir durum da kime suç atılıcağı gayet açık ve netti. Adam da bu durumun farkına varmaya başlamıştı.

+sen benim kardeşimsin olum. Her boku beraber yedik ya biz!

Bu sözü karşısında sırıtmıştım melek yüzlü şeytan seni.

Çocuk bir süre düşündükten sonra kabul edip planı sordu. Onlar konuşuyordu ben ise dinliyordum. Zaman böyle akıp geçti. En sonunda bir şey olmayacağını düşünüp kalkmıştım ki bir kadının inilti benzeri sesi beni durdu. Çocuğun kafası bir çuval ile kapalı olan kadına anne diye bağırıp sarılması tüylerimi diken diken etmişti.

Ops, Devil? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin