3.Gün
Aral: Sürekli birlikte şarkı dinlerlermiş.
Altın Kadeh Çevrimiçi.
Aral: Türkçe aşk şarkıları falan.
Aral: Ben yabancı şarkı seviyorum.
Aral: Onlar birlikte "Bana Öyle Bakma - Teoman" dinlerken, ben "Hurts Like Hell - Fleurie" dinliyordum.
Aral: "Sevdim ve seni kaybettim, cehennem gibi acıtıyor."
Altın Kadeh: Ben de pek Türkçe şarkı dinlemiyorum ama senin dinlediğin şarkıyı severim.
Altın Kadeh: "Moonlight - Grace VanderWaal" güzel şarkıdır, tavsiye ederim.
Altın Kadeh: İyi misin Aral?
Altın Kadeh: Zaman iyileştirir gibi klişe bir laf kullanmak istemezdim ama klişe olsa bile doğruluk payı var.
Altın Kadeh: Belki tam olarak iyileştirmek sayılmaz ama acıya alıştırır. Unutturabilir.
Aral: Sana unutturdu mu?
Altın Kadeh: Hiç hatırlamadığım bir şeyi unutamam.
Altın Kadeh: Ama alıştım.
Altın Kadeh: Sana bir anımı anlatayım mı?
Aral: Olur.
Altın Kadeh: Salkım söğüt ağaçlarını biliyorsundur.
Altın Kadeh: Böyle dallarından aşağıya doğru sarkan yaprakları var hani.
Altın Kadeh: Bayağı bir büyük ağaçlar.
Altın Kadeh: Bir gün, kuzenim ve ben küçükken teyzeme bizi gezdirmesi için çok ısrar etmişiz.
Altın Kadeh: Bunun sonucunda teyzem bizi arabayla gezdirmeye karar vermiş çünkü asla susmuyormuşuz.
Altın Kadeh: Gittiğimiz yolun sonunda kocaman, hayatımda hiç görmediğim kadar büyük bir salkım söğüt ağacı varmış.
Altın Kadeh: Kuzenim ağacı henüz görmemişken ve başka şeylerle ilgilenirken durmak için ısrar etmişim, teyzem de arabayı durdurmuş.
Altın Kadeh: Sonrası biraz trajikomik.
Altın Kadeh: Ben ağaca doğru koşarken arkamdan kuzenim "Ahtapot ağacı bizi yiyecek, kaçalım!" Diye bağırıyordu ve teyzem de onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
Altın Kadeh: Küçüktük ve dediğim gibi ağaç çok büyük. Benim küçüklüğümden beri olan doğa merakım korkmamı engelliyor hatta beni ağaca doğru koşmaya itiyorken kuzenim korkudan kendini yerlere atmış, gözlerini sımsıkı kapatmış, çığlıklar atıyordu.
Altın Kadeh: Neden o kadar korktuğunu ben anlayamasam da hayatında hiçbir zaman bir daha o derecede korkmadığını söyleyip durur.
Altın Kadeh: Zavallı teyzem de hem kuzenimi sakinleştirmeye hem de beni arabaya bindirmeye çalışıyordu.
Altın Kadeh: Dediğim gibi, trajikomik hdpskcoc neden bir ağaçtan o kadar korkarsın ki?
Altın Kadeh: Yıllar geçti, benim en sevdiğim ağaçlardır salkım söğüt ağaçları. Altlarında uzanıp rüzgarı tenimde hissetmeyi ve yaprak hışırtılarını dinlemeyi çok severim.
Altın Kadeh: Huzurun anlamı budur benim için.
Altın Kadeh: Bende böyle güzel izler bırakan bu anı kuzenime ise ahtapot fobisi kazandırdı.
Altın Kadeh: Ahtapotlara ne bakabiliyor ne de yiyebiliyor.
Altın Kadeh: Bu da böyle bir anı işte.
Aral: Belki garip gelecek ama dedin ya hani "Huzur budur benim için." Diye, sanki oradaymışım gibi huzuru hissettim.
🍃
Normalden uzun bir bölüm oldu.
Şu an bir salkım söğüt ağacının altında olmak vardı be...
Oy verir ve yorum yaparsanız sevinirim.
Umarım beğenmişsinizdir ve umarım beğenmeye devam edersiniz :')
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altın Kadeh. | Texting.
Teen Fiction(Tamamlandı.) Aral: Sonuç olarak benim açımdan pek iyi şeyler yaşanmadı ve aşk kalbimi kırdı. Altın Kadeh: Kalbini aşk değil, o kız kırdı. Aral: O kıramaz. Yani bilerek. Altın Kadeh: Aşk belki de bir şans oyunu gibidir Aral. Sevdiğimiz bizi sevmez v...