0.7

2.1K 214 81
                                    

"Nişan al Chaeryeong!" Cümlem ardından gülerek balonlardan birini patlattı. Adam gülümsedi. "Tebrikler. Hangi ayıyı istiyorsun?" Chaeryeong çocuk gibi zıplayarak işaret parmağı ile pembe küçük bir ayıyı işaret etti. "Onu istiyorum!"

Adam gülerek ayıyı uzattı. Chaeryeong bana döndü. "Hadi sen de nişan alsana!" Gülümeyerek kafa salladım. "Pekâlâ." Ardından elimdeki oyuncak silahla nişan aldım. Balonlardan mavi olanı nişan alsam da pembe olanı patlatmıştım. "Siz hangisini istiyorsunuz?" Adamın sorusu ardından Chaeryeong'a döndüm. "Sen hangisi istersin?" Chaeryeong ellerini çırparak konuştu. "Şuradaki beyaz ayı olsun!"

Adam raftan indirdiği beyaz ayıyı bize uzattı. Kucağıma aldığım beyaz ayıyla Chaeryeong'a döndüm. "Bunların ikisi de senin Chaeryeong."

Gülümsedi. "Teşekkür ederim Jisung." Ardından kucağındaki ayıyı bir kolu altına alıp elime yapıştı ve koşmaya başladı. "Hadi çarpışan arabalara binelim!"

Gülümseyerek peşinden koşturmaya başladım. Anındaki gerekli jetonlara görevliye uzatıp boş olan iki arabaya bindik. Anında karşıma çıkan arabalara hızla çarparken Chaeryeong'un önüme çıktığını farkettim. Hiç es geçmeden üzerine sürdüm. Gülerek başını çevirdi. İlk defa bu kadar mutluydu sanırım.

En azından benim ilk defa bu denli mutlu olduğum kesindi.

Kucağıma oturttuğum beyaz oyuncak ayı ile beraber karşıma çıkan insanlara çarpmaya başladım. Ardımdan gelen darbe ile gözlerimi büyüterek başımı arkama çevirdim. Arkamda deli gibi sırıtan Chaeryeong ile güldüm ve bir yuvarlak çizer gibi ilerleyip ardına geçtim ve hızla çarptım arabasına.

Başını çevirerek gözlerini kıstı ve dil çıkarttı. Küçük bir çocuk edasıyla gülümsedi. "Zaman doldu!" Görevlinin sesiyle arabalar durdu. Her birimiz indik arabalardan. Zamanın nasıl geçtiğini bile bilmiyor insan burada.

Başımı göğe kaldırdığımda çoktan yıldızlar çökmüş, güneş gitmişti. Kolumdaki saate baktığımda akşam saat dokuz sularıydı. "Yoruldum. Biraz şu banka oturup soluklanalım." Chaeryeong cümlem ardından kafa sallayarak banka doğru koşturdu.

Elimdeki oyuncak ayıyı onu uzattım. Eline alarak gövdesini elleri arasına aldı ve havaya kaldırdı. "Çocuk gibisin bugün!"

Kafa salladı. "Evet çünkü bugün mutluyum Jisung. Senin sayende." Gözlerimi kıstım. "Tamam bahsetmeyelim eskilerden. Canımız sıkılmasın." Ayağa kalktım ve bankın biraz ilerisindeki şekerlemeciden iki paket jelibon aldım. Ardından geri banka yürüdüm ve elimdeki paketlerden birini ona uzattım. "Belki bu mutluluğunu büyütür."

Kaşlarını çattı. "Gerek yoktu." Güldüm. "Aldım çoktan. Hadi ye ve mutlu ol küçük kız." Kaşlarını çattı. "Ben küçük değilim."

Güldüm. "Normalde olsa evet derim ancak bugün beş yaşında bir kız gibisin." Elimdeki açık jelibon paketinden portakallı olanı ağzıma attım. "Teşekkürler Jisung." Kaşlarımı çattım. "Ne için?" Gülümsedi. "Her şey için."

Bu kitapta bitecek ühühü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu kitapta bitecek ühühü

Ugly ⚢ han + chaeryeong ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin