erreur l texting

on

*

salı

10.21

pınar: doğa'yla aranız bozuk sanırım

görüldü (10.25)

tuna: anlamadım

pınar: babasının durumlarını sen de biliyormuşsun

tuna: sen de mi biliyorsun

pınar: en yakın arkadaşıyım?

tuna: kız okula geleli dört hafta oldu amk ne ara en yakın arkadaş oldunuz

pınar: sen anlamazsın

pınar: neden kötü davranıyorsun kıza?

tuna: durumları bildiğin hâlde sen nasıl en yakın arkadaşıyım diyebiliyorsun

pınar: çünkü ben gerçekleri biliyorum

tuna: ben de gerçekleri biliyorum farkındaysan?

tuna: bir dakika ya

tuna: o gelip sana mı yetiştirdi hemen

tuna: tuna bana kötü davranıyor diye?

pınar: aranızın kötü olduğu belliydi zaten

pınar: sadece sana durumları açıkladığını söyledi

pınar: gelip de bana seni şikayet etmedi yani

pınar: o senin gibi bir insan değil

tuna: aa masum kızımızzz

tuna: nasıl da iyi kalpli

pınar: tuna fazla abartıyorsun

pınar: neden doğa'yı anlamaya çalışmıyorsun?

tuna: bu insanlar hep böyledir pınar

tuna: sürekli masum rolü oynarlar

tuna: nasıl ona inanabiliyorsun anlamıyorum

pınar: tüm bunları ablan yüzünden mi yapıyorsun?

tuna: ne

tuna: ne alakası var

pınar: ablan o şekilde öldürüldüğü için mi doğa'dan bu kadar nefret ediyorsun

pınar: ablanın katillerinden hıncını çıkartamadın

pınar: şimdi doğa'dan mı çıkartıyorsun?

tuna: konuyu nasıl buraya getirebiliyorsun amk

tuna: arkadaş olabiliriz ama ablam hakkında konuşma hakkını sende göremiyorum

pınar: hislerini kenara bırakamıyorsun

pınar: nefretini de öyle

pınar: tanımadığın birine neler yaşattığının farkında mısın?

pınar: sen bu kadar kötü biri değilsin tuna

pınar: o kız da senin günah keçin değil

pınar: duyguları var

tuna: ablamın katillerinin de duyguları vardı

tuna: ama niyeyse hiç üzüntüyü tatmadılar

tuna: onlara üzüntüyü bile tattıramadım

tuna: ama onun babası benim ablam gibi bir kızı öldürdü ve o acıyı o da yaşamak zorunda

tuna: eğer doğa bunun için babasını haklı buluyorsa o da yaşamalı

tuna: gerisi beni ilgilendirmez

tuna: daha fazla konuşursak kalbini kıracağım

tuna: o yüzden sus ve dersini dinle

pınar: o kadar aptalsın ki tuna

pınar: gerçekleri göremiyorsun

görüldü (10.39)

pınar: doğa sana acıyor olmalı

tuna: bana ne

pınar: ama biliyor musun

pınar: ben ona ablanı anlattığımda seni anlamaya çalıştı

pınar: böyle bir şey yaşadığın için ona böyle davrandığını anladı

pınar: bu yaptıklarını ona olan nefretinden değil, ablanın katillerine olan nefretinden yaptığını biliyor

pınar: ve senden nefret bile etmiyor

pınar: sadece acıyor

pınar: acınacak durumdasın tuna

görüldü (11.00)

*