15. bölüm

393 69 59
                                    

Keyifli okumalar...

♡♡♡

Kalbi atan bir ölü...

Dün sıradan bir gündü. Hiç değişik olay yaşamadım, artık düzgün bir hayat yaşamak istiyordum zaten. Mavisiz bir hayat. Hayatsız bir hayat...

( Onu özledik galiba.)

Hemde fazlasıyla iç ses. Onu çok özledik.

(Ne yapacağız?)

Alışacağız.

Telefonumu aldım elime bana en son attığı mesaja ve fotoğrafına baktım, baktım baktıkça içim gidiyordu.

( Eylül bakma, alış, yüzleş. O artık yok kabullen.)

Dinlemedim bu sefer içimi.

"Özledim." Yazıyordu.
Bunu yazan ve o telefonda konuşan aynı kişi miydi?

Değildi. Zorla yaptırmışlardı, biliyordum hatta adım kadar emindim.

Mırıldandım içime;
Nerdesin?

Yoruldum ben artık, seni görsem yeter. Benimle konuşmasanda olur.

O okyanuslarını görsem yeter.
Gülüşünü görsem yeter, Mavi prensesin çok özledi. Beni bul ve birdaha bırakma...

Fotoğrafına bakarken kenardaki saate kaydı gözüm.
Saat 15.22'di.

Sahi ya bugün okul yoktu.
Bende bir an için korktum.

Bir bildiriminiz var!

Mesaj muhtemelen Buğradan gelmişti. Ondan başka kim mesaj atıyordu bana. Gevşek hareketlerle mesaj kutusuna bastım.

Selam, nasılsın?

Eh işte nasıl olabilirsem, sen?

Bende iyi yarın konser varmış. 2 tane bilet buldum. Zaten yarında okulda tiyatro var. Bence tiyatro yerine konserde eğlenebiliriz, ne dersin?

Tepkisiz bir şekilde;

Olur.

Yazdım ve yolladım, kalbi atan bir ölü gibi.

Babam kapımı araladı ve;

- kızım girebilir miyim?

- Gel baba.

Babam anlıyordu, mutsuz olduğumu ne kadar gizlesemde anlıyordu işte.

- Neyin var kızım senin, anlat bana. Derdini anlatmayan derman bulamaz.

Nasıl anlatacaktım, ha nasıl?

- Iyiyim baba ben, bir şeyim yok.

(Kızının kalbi yaralı baba...)

Evet iç ses bizim kalbimiz yaralı.

- Nasıl bir şeyin yok. Kızım odandan çıkmıyorsun. Biri birşey mi yaptı sana, anlat bana.

- Var baba. Onları çok özlüyorum, 9 aydır kendimde değilim.

- Onlar dediğin şu kaçan çocuklar mı?

- Evet baba. Ne olursun bulalım onları, ben onları yanımda istiyorum. Lütfen baba.

Ağlamaya başladım, oysa ben söz vermiştim değil mi?

Nasıl tutabilirdim ki şuan sözümü.

Babam beni kollarıyla sardı.

- Tamam güzel kızım. Eski eve baktırdım, hiçbirinden iz yok.

OKYANUS MAVİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin